Rusya’dan tuhaf bir propaganda savaşı

İstanbul – İnsan hakları ihlallerine parmak basan her kurum ve kuruluşu casus olarak suçlama taktiği güden Rusya yönetimi, ‘Rusya’nın düşmanlarını afişe’ etme adına yeni bir kirli propagandaya imza attı.

Rus devlet televizyonu Kanal 1’de Kafkasya Planı adıyla yayımlanan belgeselde, 1990’ların başında Türkiye’ye gelen Çeçen liderlere destek veren ama daha sonra Ruslarla sıkı ilişkiler kurduğu bilinen Berkan Yaşar adlı Çeçen asıllı Türkiye vatandaşının ifadelerinden hareketle Çeçenya savaşının Batılı ülkelerin komplosu olduğu iddia edilirken Rusya’da iş yapan önde gelen Türk firmalara ve siyasi liderlere de ciddi suçlamalar yöneltildi.

Kanalın propaganda amaçlı çalışmalarıyla tanınan muhabiri Anton Verbitski’nin hazırladığı programda “Merih Berkan Yaşar… Ebubekir…1948 doğumlu, Çeçen, gazeteci, politikacı, Türkiye’nin yüksek makamlarına yakın biri… 17 yaşından beri CIA’e çalışıyor”  denildi. 1960’larda ABD Dışişleri Bakanlığı ile kontrat imzalayıp kısa bir süreliğine Özgürlük Radyosu’nun Münih’teki merkezinde Çeçence propaganda programında sunuculuk yaptığı belirtilen Yaşar’ın Şamil Basayev’in Türkiye’ye uçak kaçırılması, silah temin etmek için elmas kaçakçılığı, Çeçen liderlerin Türkiye’de ağırlanması gibi birçok faaliyette yer aldığı öne sürülüyor. Elmas kaçakçılığına Alarko şirketinin arıcılık ettiği, ENKA ve Gama şirketlerinin de Çeçenya’nın bağımsızlık mücadelesini desteklediği iddia ediliyor. Programda kendisini Cahar Dudayev’in tuğgenerali olarak tanıtan Sultan Kehursayev de, ENKA’nın da aralarında bulunduğu Rusya’da iş yapan Türk şirketlerinin 1996’da Çeçenya’nın başkenti Caharkale’nin ele geçirilmesi operasyonunu finanse ettiğini öne sürerek “O dönemde ENKA’nın yardımları olmasaydı savaşçılar için durum çok kötü olurdu. Onlar bizim için çok şey yaptı. İlaç ve diğer tıbbi malzemeleri satın aldılar. Cahar Dudayev için ’Halkın Şerefi’ madalyalarını ENKA yaptırdı. Savaşçılar için en önemli silahlardan biri de hava saldırısından korunma malzemeleriydi. Eğer bu malzemeler olmasaydı hepimiz ölürdük. Bu cihazları da bize onlar (ENKA) temin ettiler" diyor.

Görüntülerden İstanbul’da yapıldığı anlaşılan röportajda Yaşar, dönemin başbakanı Tansu Çiller’in örtülü ödenekten Çeçenlere 1 milyon dolar yardım ettiği, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de o dönem Çeçenler için çabaladığını söylüyor. Ayrıca Almanya Çeçenlere büyük finansal destek sağlamak ve doları andıran Çeçen paralarını bastırmakla, Fransa Çeçenler için ayrı bir pasaport hazırlamakla suçlanıyor. Silahların finanse edilmesi için Azerbaycan üzerinden yürütülen elmas kaçakçılığının başında ise Rus oligark Boris Berezovski’nin olduğu iddia ediliyor.
Kendisini CIA’in Londra’da eğittiğini anlatan Yaşar,  “Çeçenler için Türkiye’de sahte dolar basılıyordu, bu CIA’in kontrolünde olduğundan gerçeğinden ayrılmayacak kadar kaliteli paraydı. Şu anda da Rusya’da çalışmaya devam eden bazı büyük Türk inşaat şirketleri Çeçenlere yardımda büyük destek oldu… Raduyev ekibi Dağıstan’daki Kızlar baskınını Türk finansal desteği sayesinde yaptı… Plan Kafkasya’da Gürcistan’ın da dahil olacağı, sadece Ermenistan’ın dışarıda kalacağı Kafkas-Türk konfederasyonu kurmaktı… Bu planı Turgut Özal ve Süleyman Demirel de destekledi” diyor.
22 Nisan’daki yayın öncesinde gün boyunca sürekli anonsları girilen ve ana haber bülteninde tanıtımı yapılan bir saatlik belgeselde Amerika’nın Kafkasya komplosunun başından sonuna kadar içinde olduğu belirtiliyor.

ENKA’dan yalanlama

ENKA ise Çeçenleri finanse ettiği suçlamasını şiddetle yalanladı. Şirket dün "Şirketimizle ilgili yapılan yayın tamamen temelsiz ve gerçek dışı. Bu tür suçlamaların hepsini reddediyoruz” açıklamasını yaptı.

‘Yanıt vermeye değmez’

Şu anda Almanya’da yaşayan Çeçen tarihçi ve bir dönem Çeçen-İçkerya Devlet Başkanlığı Yardımcılığı yapmış Said-Hasan Ebumuslimov, iddialarla ilgili olarak Moskova her zaman Kafkasya’ya burnunu soktuğu propagandası yaptığını belirterek, "Ruslar daima Çeçen mücadelesinin dış güçler tarafından kışkırtıldığını iddia etmiştir. Önce Türklerin, sonra İngilizlerin şimdi ise Amerikalıların Kafkasya’da ayrılıkçılık tohumları ektiğini söylüyorlar. Bu aptalca iddialara yanıt vermek bile istemiyorum. Bunlar ciddiye alınacak iddialar değil” dedi.

‘Putin tarzı’

Çeçenya’daki sancılı süreçlerde bölgeye gidip haberler yapan Özgürlük Radyosu’nun muhabiri Andrei Babitsky ise suçlamaları derhal reddedip "Söylenenlerin bazıları doğru ama bunlar farklı ülkelerin istihbarat servislerinin Rusya’yı parçalamak için çalıştığı mitini ispatlamak için kullanılıyor. Bu tür komplo teorileri Putin döneminin tipik tarzıdır” dedi. (Ajans Kafkas)