Moskova/Ajans Kafkas – Rusya, 1997’de kabul edilen Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’ni çöpe atıp yenisini devreye soktu. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in onayladığı belgede uluslararası ilişkilerin enerji savaşlarıyla belirleneceği öngörülürken ABD’nin Doğu Avrupa’ya kalkan kurma projesi de en büyük tehdit olarak nitelendiriliyor.
2020’ye kadar Rusya devletinin önceliklerini sıralayan yeni belgede geleceğin savaş senaryolarına şöyle değiniliyor:
“Uluslararası politika uzun vadede Ortadoğu, Barents Denizi ve Kuzey Kutbu, Hazar ve Orta Asya’nın da dahil olduğu enerji kaynaklarını elde etme üzerine yoğunlaşacak. Enerji kaynaklarını hırsla kontrol mücadelesinde ortaya çıkan sorunları askeri güçle çözme teşebbüsleri göz ardı edilemez. Rusya ve müttefiklerinin sınırları yakınındaki mevcut güç dengesi ihlal edilebilir.”
Kremlin’in internet sitesinden yayımlanan 13 sayfalık belgede, ‘NATO’nun Rusya sınırlarına doğru genişlemesi ‘Kabul edilemez’ diye nitelendiriliyor. Belgede Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya alınması çabaları ülke isimi verilmeden şöyle değerlendiriliyor:
“Özellikle Avrupa-Atlantik bölgesinde sadece NATO’ya dayalı mevcut küresel ve bölgesel yapıdaki istikrarsızlık, uluslararası güvenliğin garantisi açısından artan oranda tehdit.”
‘Rusya’nın ABD ile eşit ortaklık arayışı içinde olacağı’ belirtilirken Polonya ve Çekya’ya Amerikan kalkanı kurma planının ulusal güvenliğe en önemli tehdit olacağı öngörülüyor: “ABD’nin dünya çapındaki füze sisteminin unsurları Avrupa’ya konuşlandırılırsa küresel ve bölgesel güvenliği sürdürme şansı azalacaktır.”
Ayrıca “lider ülkelerin askeri alanda özellikle stratejik nükleer güçler üzerinde üstünlük sağlama politikalarının da askeri tehdit arz edeceği’ belirtilerek yine başta ABD hedef alınıyor. “Rusya stratejik silahlar alanında ABD ile nükleer eşitlik politikası izlerken pragmatik ve akılcı politikalar benimseyip pahalı silahlanma yarışından uzak duracak” deniliyor. Terörizm ve nükleer silahların yayılması da Rusya açısından potansiyel tehlikeler olarak sıralanırken ‘silahsız tehdit’ olarak da AIDS, aklolizm ve küresel ekonomik kriz gösteriliyor. Rusya’nın petrol ve doğalgaza dayalı ekonomisinin çeşitlendirilmesi ve tabi kaynaklarının korunması öncelikli hedefler arasında yer alıyor.