Rusya Kafkasya’da nerede hata yaptı?

Çerkesk/Ajans Kafkas – Kuzey Kafkasya’da uzlaşı ortamını geliştirmek için Rusya Sivil Meclis bünyesinde ‘Kafkasya’ya Barış’ adlı projeyi yürüten araştırmacı Maksim Şevçenko gezip gördüğü Kafkasya’nın sorunlarını değerlendirirken klan sisteminden kaynaklanan arızaların yanı sıra Kremlin’in yanlış teşhis ve uygulamalarına dikkat çekti.

Ruslardan ‘uzlaştırıcı faktör’ olarak bahseden ve bu kesiminin Kafkasya’daki temel sorunlar konuşulurken göz ardı edildiğini belirten Şevçenko, bölgenin Müslüman kimliğinin de Rusya’nın İslam dünyasına giriş kartı olabileceği vurgusu yaptı. ‘Çerkesk’ gazetesinin yayın yönetmeni Lüdmila Mamhagova’ya konuşan Şevçenko ile röportajı Ajans Kafkas için Özlem Güngör Türkçeye çevirdi.
 

Maksim Leornardoviç, içeriyi gezip öğrendikten sonra Kuzey Kafkasya’yı ne şekilde görüyorsunuz?

Uzun yıllardır burada çalışıyorum. Bence Kafkasya’nın problemleri üç yönde oluşuyor. Birincisi, Kafkasya’da elbette ekonomi ve siyasette egemen olan, klan-etnik kurumlar diyebileceğim şey var. Her cumhuriyet birbirinden farklı; Dağıstan Çeçenya’ya, Çeçenya Karaçay-Çerkes’e benzemiyor, halbuki birbirine benzeyen halklar yaşıyor. Tüm Kafkasya bölgeleri, hatta özür dilerim, dolaylı vergilerde onlarca milyar ruble votka üreten fabrikaların olduğu bölgeler de halen maddi ödenek alan bölgeler olarak kalıyor. Neden? Çünkü bütçe parası çalınıp, çırpılıyor ve ne fabrikalara, ne de sosyal kurumlara ulaşmıyor. Bu, Aleksandr Hloponin’in baş edebilmesini umut ettiğimi birinci problem.  

İkincisi, Smolensk bölgesinde iyi olan bir şey Kafkasya’da çok ciddi problemler doğuruyor. Kafkasya’da herhangi başka bir yerde ideal olarak oluşturulmuş herhangi bir matrisi, kopyayı öylesine yerleştirmemeli. Ortak kullanım bölgeleri, toprak problemi, kabile bölgeleri ne kadar yıl geçerse geçsin var. İnsanlar hangi meralarda hayvan otlattıkları biliyor, hangi toprağın şu veya bu millete, cemaate, köye ait olduğunu biliyor. Kafkasya kendine dikkatli ve özel bir yaklaşım gerektiriyor. Kafkasya’da her bir küçük nüans, -bu özellikle çok milletli Dağıstan’da hissediliyor-  eğer Kafkasya özel politikasından çözülmeyecek olursa, güç, terörizm doğuracak büyük problemler oluşturabilir.

Buradan Kafkasya’nın üçüncü problemi sonucunu çıkarıyoruz, federal yönetimin Kafkasya politikası kavramı yok. Ben oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Burası özel bölge, Kafkasya medeniyeti özel bölgesi. Özel, entelektüel, politik, stratejik anlatım gerektiriyor ve Kafkasya politikasının oluşturulması öyle basit bir şekilde, ‘Hazar denizinden Karadeniz’e kadar alınıp politika oluşturmak şeklinde’ olmamalı, her bölge ve her cumhuriyete ayrı olarak oluşturulmalı. Kafkasya kendisine yönelik hafifseme yaklaşımına tahammül etmiyor, tüm bunlar Kafkasya’da anlaşmazlıklar yansıtıyor ve kan akmaya, savaşa götürüyor.

İşte benim söyleyebileceğim üç önemli problem bu. Daha başka olası problemler de var, ancak inanın bana terörizm ve radikalizm benim için sadece, adlandırabileceğim şeyler arasında 25. sıralarda duran bir sonuçtur. Bunlar hiçbir şekilde Kafkasya’nın öncelikli problemleri değil ve daha çok yolsuzluk ve sosyo-ekonomik problemler tarafından oluşuyor.

 

Projeniz Kafkasya’da genel durumu gözlemleme çerçevesine dışına çıkacak mı?

 

Bu proje Sivil Meclis’in sahip olduğu yetki çerçevesinde kalmalı. İnanıyorum ki, Kafkasya’nın geleceği kendi insanlarının elinde. Bu konuda, birçoklarının Kafkasya halklarının problemleri hakkında konuşurken unuttukları Rusları da unutmazdım. Karaçay-Çerkes’de nüfusun yüzde 30’undan fazlasının Ruslar oluşturuyor, bununla birlikte problemler, örneğin  yerin nasıl paylaştırılacağı konusunda Ruslar dikkate alınmıyor. Bu ciddi bir hata. Rus nüfusun önemli payı, milli uzlaşı faktörüdür. Toplumsal diyalogda Rusların, Rus toplumunun rolü ne kadar azsa, kendi aralarında yönetimi paylaşmaya başlayan yolsuz etnik kurumların rolü çok oluyor. Rus kültürünün rolünün, Rusçanın ve Rus toplumunun pozitif, uzlaştırıcı etkisinin küçümsenmesi ciddi problem. Rusya devletini değil, gerçi o da önemli ama ben Rusçayı diyalog dili, Rusları da herhangi biriyle etnik ilişkileri olmayan olası arabulucular olarak kastediyorum. Ruslar gelişim faktörü ve barış faktörü. Rus nüfusu Kafkasya’dan gidiyor, Ruslar Kafkasya’da ne kadar az olursa, Kafkasya etnik çatışmaya daha yakın olacak.

 

Projeniz sivil toplum statüsünü bir şekilde kaldırıyor, peki çalışmanızın pratik etkisi nedir?

 

Etki ihtimali her zaman var, bunun üzerinde çalışmak lazım. Sivil Meclis yönetim değil, sadece tavsiye veriyor. Demokrasinin zorluğu, normal sivil ilişkilerin zorluğu, bir başkasının senin yaklaşımının doğru olduğuna ikna etmektir. Normal toplumda senin bakış açının en gerçekçi ve yeterli olduğuna ikna etmek gerekir. Ve bu önemli bir an, üzerinde çalışacağız.

Kafkasya cumhuriyetleri için Sivil Meclislerin rolünün güçlendirilmesi toplumsal gelişim imkanı olabilir. Sivil Meclislere gerçekten etkili insanların girmesi lazım. Yönetim kurumlarına teslim olmaya hazır olanlar değil. Sivil Meclisler, gerçek açık diyalogun, sivil kongrelerin yeri olmalı. Hem muhalefetin, hem milli hareketlerin ve basın temsilcilerinin olması gereken yerler. Sivil Meclis üyesinin statüsü belirli sosyal güvence vermeli. Onlar Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin gelişim aracı olmalılar.

Bugünkü sistem elbette daha çok klan sistemine dayalı. Ve Sivil Meclis (Karaçay-Çerkes’de oluşturulacağını umuyorum, onun kuruluşunda katkı ve desteğe hazırım) ülke içinde sivil diyalogun gelişiminde çok olumlu rol oynayabilir. Tüm etnik grupların orada temsil edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sivil Meclisin yerli halkı Rusya Federasyonunun ayrılmaz parçası olarak birleştirmeli.

 

Bazı cumhuriyetlerde olağanüstü enformasyon kapalılığına dikkat ettiniz mi?

 

Evet. Tümünde farklı. Dağıstan’da alışılmamış enformasyon şeffaflığı. Diğer cumhuriyetlerde tersi. 

 

Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin oluşturulması sizce anlık bir karar mıydı, yoksa çoktandır hazırlanan bir karar mı?

 

Bence bu karar 10-15 yıl geç kaldı. Kafkasya’nın güney bölgede erimesi, bence siyasi hata. Adıgey’i dahil etmediler, anlıyorum; bu zor, çünkü Adıgey Karaçay-Çerkes ile sınır değil. Adıgelerin düşüncesinin göz önünde bulundurulmaması veya bir şekilde görmezden gelinmesi ciddi hatta. Ben bunu, şimdi Kafkasya politikasının oluşturulmasını üzerine alan Moskova’dakilerin anlamasını istiyorum.

 

Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nde Müslüman cumhuriyetlerin toplandığı yönündeki ifadelere nasıl bakıyorsunuz?

 

İslam’da hiçbir tehlike görmüyorum, aksini düşünüyorum. Öncelikli olarak, sadece Müslüman cumhuriyetlerden oluşmadı, orada nüfusunun çoğunluğu Hıristiyan olan Kuzey Osetya ve Stavropol Kray var. Birçok Kuzey Kafkasya cumhuriyetinde de, -Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes’de- Ruslar nüfusun yüzde 25-35’ini oluşturuyor. Bundan dolayı bu söylem önyargılı, yanlış bir değerlendirme.

İslam faktörüne gelince, her zaman Rusya’nın mükemmel Hıristiyan-İslam medeniyeti olduğunu ve İslam toplumunun onun için problem olmadığını, aksine güç kaynağı olduğunu düşündüm. Kuzey Kafkasya Müslümanları haklı olarak Rusya Federasyonu siyaset sisteminde yerini almalı, eğer bu sistem doğru inşa edilirse, Rusya’yı büyük, zengin, yaklaşık bir buçuk milyarlık İslam dünyasında garanti altına alacak. Bu bakış açısından Kafkasya, tümüyle İslam cumhuriyetleri olan Dağıstan, Çeçenya, İnguşetya, diğerleri her zaman akıllı siyasetçilerin istediği Doğu ve İslam dünyasında kılavuzumuz olacaktır. ÖZ/FT