Oset Filolog Prof. Dr Nikolay Gabarayev ile röportaj
Sayın Gabarayev, günümüz Osetçe’sinin durumu bir yıldır endişe sinyalleri veriyor. Siz, ömrünü Osetçenin korunması ve gelişmesi üzerine çalışmalara adamış biri olarak, bugün Osetçenin içinde bulunduğu durumdan çıkabilmesi için ne gibi somut önlemler önerebilirsiniz?
Osetçenin gerilemesini durdurmak ve önceki fonksiyonel imkanlarını aşama aşama geri kazandırmak için radikal önlemler almak lazım. Cumhuriyetimiz birçok kurban vererek bağımsız oldu. Bağımsız bir ulus devlet kendi dili olmadan var olamaz. Eğer biz dilimizi bağımsız Oset devletimizde canlandıramazsak, artık Oset diye bir şey olmayacak. Ve büyük fedakarlıklar boşa gitmiş olacak.
Dili nasıl canlandırmalı? Var olan durumdan çıkış yolu için iki seçenekten birini seçme ihtimali var. Birinci yol basit ve kolay. Her şeyi olduğu gibi bırakmak, bırakın dil diz çökmeye devam etsin… Herkes bunun nasıl biteceğini biliyor. İkincisi karmaşık ve zor. Bence yapılması gerekenler şu şekilde: yönetiminin kararı ile küçük bir çalışma grubu oluşturacak ve bu grup problemi tüm yönleri ve detayları ile inceleyerek öneriler tayin edecek. Benim görüşüme göre, bu öneriler öncelikli olarak okul eğitimi ve toplu iletişim kaynaklarının Osetçe için kullanılmasıdır. Propaganda araçları, tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarında öncelikli hakkın anadile ait olması gerektiğini vurgulamalı. Önceliğin televizyona verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Anadilde yayın süresinin arttırılması gerekiyor. Televizyona, dil, edebiyat, tarih, etnografya ile ilgili, kısacası tüm Oset yaşamı ile ilgili programlar yapma zorunluluğu vermeli. Bu günlük çok yönlü çalışmalara aydınların da dahil edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bunun dışında hem dilini bilmeyen Osetler hem de başka halklardan olanlar için Oset dil eğitim kursları organize etmeyi öneriyorum. Bu, Oset dilinin prestijinin arttırılmasına da yardımcı olacak.
Çalışma grubu farklı düşüncelerin analizini yapabilir ve kabul edilebilir öneriler hazırlayabilir. Ben sadece bazı genel değerlendirmeleri kastediyorum. Aynı zamanda Kuzey ve Güney Osetya’nın dil politikasını karşılaştırmak lazım.
Çalışma grubu doğal olarak Güney Osetya ve Rusya Federasyonunun sıkı ilişkilerini göz önünde bulundurmalı ve çalışmalarında bu ilişkilerin gelişimine hizmet edecek önlemleri göz önünde bulundurmalı. Grubun çalışmalarını, Güney Osetya Cumhuriyeti Rusyasız ve Rusçasız var olamaz gerçeği üzerine inşa etmeli. Meselenin zorluğu da tam da bu gerçekte yatıyor. Hem Osetçenin gelişimini sağlayacak hem de Rusçanın varlığı için kabul edilebilir önlemler bulmak lazım.
Osetçe ikinci büyük sözlük çıktı. Bu Osetçenin gelişimine yardımcı olacak mı, ne diyorsunuz?
Olmayacağını düşünüyorum. Büyük sözlük sayesinde Osetçenin hak ettiği yere geleceği yönündeki ifadeler çok doğru değil. Sözlük pratikte çok önemli olmayacak. Dil kendisi konuşulurken kullanıldığında güçleniyor. Büyük sözlükte tüm kelimeler toplandı ve kapalı. Eğer biz anadilimizde konuşmazsak, sözlük bir şey vermez.
14 Mayıs’ta Yujnaya Osetia’da yayımlanan bu röportaj Özlem Güngör tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi.
A. Gergaulova