Oslo/Ajans Kafkas – Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti’nin seçilmiş son Devlet Başkanı Aslan Mashadov’un Norveç’te mülteci olarak yaşamını sürdüren oğlu Anzor Mashadov, yurtdışındaki Çeçenlerin FSB ve Kremlin’in güdümündeki Çeçen başkan Ramzan Kadirov’un açık hedefi haline geldiğini söyledi.
İstanbul ve Avusturya’da Çeçenlere yönelik cinayetlerin ardından bir mektup yazarak kendi deneyimlerini kamuoyuyla paylaşan Mashadov, tehdidin peşlerini bırakmadığını kaydetti.
“Son zamanlarda Moskova’nın doğrudan emriyle Çeçenya’daki Kremlin yanlısı rejim Çeçen mültecileri kandırarak yeniden Çeçenya’ya döndürmekle meşgul” diyen Mashadov, suikastçıların Avrupa’ya uzandığını belirtti. Mashadov, “Ramzan Kadirov ile işbirliği teklifini reddeden veya aktif olarak siyasi bir pozisyonda olan birkaç Çeçen mültecinin öldürüldüğü iyi biliniyor. Bunun dışında şu anki Çeçenya yönetimine uygun olmayan kişilerin ortadan kaldırılması için çeşitli yabancı ülkelere özel kişilerin gönderildiği sır değil” ifadelerini kullanıp ekledi:
“Cinayetler yaygınlaşıyor. Bugüne kadar öldürülenlerin sayısı onları buldu. Bu olaylar Azerbaycan, Türkiye, Avusturya’da oldu. Bugün katiller şu anda benim de yaşadığım Norveç’e ulaştı. Kısa bir süre önce Norveç’e Magomed Oçerhaci’yi öldürmek üzere FSB’nin emriyle Ruslan Halidov gönderildi. Ancak katil emri yerine getirmek yerine polise teslim oldu ve hangi görevle Avrupa’ya gönderildiği konusunda net bir açıklama yayınladı. Biz durumu Magomed Oçerhaci ile müzakere ettik. Ben onun ve diğerlerinin olayında, cinayet gerçekleşmiş olsun veya olmasın, suçun organize edilmesiyle Çeçenya’daki Kremlin yanlısı rejimin gönderdiği insanların ilgilendiğini anladım.”
Mashadov olayın daha iyi anlaşılması için kendisi ve ailesinin başına gelenleri şöyle anlattı: “Çeçenya’da savaşın başlamasından önce (1999’da) ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Malezya’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Türkiye’de, Azerbaycan’da yaşadık. Nerede olursak olalım, sürekli takip edildik, tehdit edildik, şantaj gördük. Örneğin Azerbaycan’da okuldan dönen oğlum kaçırılmak istendi. Sevindiricidir ki yanındaki insanlar tarafından kurtarıldı. Şu günlerde tanıdıklarımız aracılığıyla, güya bizi hiçbir şeyin tehdit etmediği Çeçenya’ya dönme teklifi yapıldı. Teklif Çeçenya’daki Kremlin yanlısı rejim adına yapıldı. Martın sadece ilk haftasında bize üç kere gelindi. Reddetmemizin ardından doğrudan tehdit edilmeye başladık: ‘Eğer dönmezseniz, Anzor sen ve yakınlarının ölümden kaçamayacaksınız.’ Laf, daha önceden Aslan Mashadov’dan fidye almak amacıyla kaçırılmış olan uzak akrabalarımıza kadar uzandı. Çeçenya yönetiminin nasıl bir neticeye ulaşmak istediği belli; diğerleri gibi bizi de hileyle Çeçenya’ya çekmek ve açıkça Çeçenya’da insan haklarına riayet edildiğini, ‘cumhuriyetin aydınlandığını’ açıkça doğrulamamız. Onlara, vatanımda insanları öldürüyor ve işkence ediyor olmaları az geliyor. Şimdi de Şaa Turlayev, Magomed Hanbiyev ve diğerleri gibi elçileri aracılığıyla suç ağlarını hızlandırarak Avrupa ülkelerinde hakim olmaya giriştiler. Zannediyorum ki, Avrupa ve diğer devletler Rusya’dan gelen ‘ziyaretçilerin’ hız kazanmış olmasına önem verecekler ve Rus teröründen kaçan insanların güvenliğinin korumak için ek mekanizmalar oluşturacak. ÖZ/FT