Gürcistan’ın gizli cezaevleri

Ekim ortalarında Abhazya vatandaşı Garri Copua’nın kayboluşu, bu cumhuriyetin yönetimini bir kez daha uluslararası toplumun dikkatlerini, Gürcistan’ın bölgedeki politikasına çekmeye mecbur bıraktı.

 

 Kafkasya’daki Ağustos olayları sonrasında Sohum ve Tiflis arasındaki müzakereler hemen hemen hiç yürümüyor. Ancak uluslararası arabulucular çıkmaza giren barış çözüm sürecini canlandırmaya çalışıyor. Abhaz siyasetçilerin doğru ifade ettiği üzere, günümüz gerçekleri tanınmadan var olan anlaşmazlıkların tam ve geniş çaplı çözümüne ulaşmak mümkün olmayacak. Ama en önemli problem, sözde siyasi diyalogu reddetmeyen Gürcistan’ın uygulamada Abhazya tarafına baskı politikasına devam ediyor olması.

Bu tür politikanın tezahürlerinden biri, Gürcü istihbaratınca sürekli işlenen terör eylemleridir. Bu anlamda Abhazya vatandaşlarının kaçırılma olaylarını incelemek gerekir. Örnek olarak ‘kimliği belirsiz kişilerce’ kendi evinden kaçırılan, bağımsız Abhazya inşası fikrini aktif olarak destekleyen, etnik Gürcü David Sigua’nın 2007’de kaçırılma olayı gösterilebilir. Hiç şüphe yok ki, Sigua’nın tavrı özellikle onun özgürlüğüne mal oldu. ‘Kimliği belirsizler’ kelimesini bilinçli olarak tırnak içine aldık, çünkü Abhazya güvenlik organları  kesin olarak Sigua’nın kaçırılmasının arkasında Gürcistan istihbaratının bulunduğunu tespit etti. Belirtelim ki, onlar periyodik olarak sınır bölgesınden bu tür ve daha başka, kundaklama, terör eylemleri gerçekleştirmek için gönderiliyorlar.

Abhazya tarafı üç yıldır, hem resmi, hem halk diplomasisini kullanarak, vatandaşının serbest bırakılması konusunu gündeme getiriyor. Sohum defalarca yüksek uluslararası mercilere David Sigua’nın yerinin bulunmasına ilgi gösterilmesi talebiyle nota verdi. Ama onun başına ne geldiği halen belli değil. Gürcistan Sigua’nın verilmesi talebine, Sigua hakkında bir şey bilmedikleri yönünde basmakalıp cevaplar veriyor, Gürcistan’daki uluslararası temsilciler ise Gürcistan temsilcilerinin sözlerini doğruluyor. Böylelikle, açığa çıkarması zor olacağa benzeyen bir kısır döngü oluşturuldu, çünkü batılı destekçiler, Saakaşvili’nin zaten kararmış olan itibarına bir leke daha düşmesini istemiyor.

Geçtiğimiz günlerde Abhazya dışişleri bakanlığı basın sözcülüğü, sansasyonel olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan bir açıklama yayınladı. Dışişleri Bakanı Maksim Gvinciya’nın Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi Genel Sekreteri Trevor Stevens’a yazdığı mektuptan söz ediliyor. Abhaz siyasetçinin başvurusuna insanlığa karşı işlenmiş yeni bir suç neden oldu. Bu sefer Gürcistan istihbaratı kurban olarak Garri Copua’yı seçti. O 9 Ekim’de Gal bölge sınırında kaçırıldı. Bakan Gvinciya Stevens’tan Abhazya vatandaşının nerede olduğunun açığa çıkarılması konusunda objektif bir soruşturma yürütülmesine yardımcı olmasını istiyor.

Bu adres tesadüfen seçilmedi. Avrupalı bürokratın isteği halinde objektif soruşturma yürütmek mümkün. Gürcistan bölgesinde birçok uluslararası örgütün ofisi bulunuyor. Abhazya ile sınırda doğrudan AB gözlemcileri nöbette. Ama onların üç yıl ve bir ay önce kaçırılmış Abhazya vatandaşlarının olayının soruşturmasına dahil olacakları şüpheli. Ve burada mesele sadece Gürcistan yönetimine yapılan koşulsuz destek değil.

Abhazya Dışişleri Bakanı’nın mektubunda, Abhazya vatandaşlarının Gürcistan gizli hapishanelerinde tutulduklarıyla ilgili bir tahmin de var. Cenevre’deki son uluslararası görüşmelerde kıt bilgiler çerçevesinde bu bilgi açık gökyüzünde gök gürültüsü oldu. Ancak, patlayan bomba etkisi yapmadı. Açıklama birçok medya organı tarafından önemsenmediyse de, bazı olaylar bizi Gürcistan bölgesinde gizli cezaevlerinin olabileceği üzerinde ciddi şekilde düşünmeye itiyor. Yüzde 100 delil olmamasına rağmen, bazı düşünceler bizi, Abhazya dışişleri bakanının hipotezinin dayanağı olduğuna götürüyor. 

Çok iyi biliniyor ki, Gürcistan batılı koruyucularının, özellikle de ABD’nin politikasını gözü kapalı yerine getiren post-Sovyet alanındaki tek ülke. İki yıl önce bu okyanus ötesi ülke, basında batı Avrupa’da gizli hapishanelerin olduğu yönünde basına bilgiler sızdığında büyük bir skandala karışmıştı. O zaman Washington bu açıklamaları her şekilde inkar etmeye çalışmıştı, ama kötü oyunda iyi bir yüz göstermek mümkün olmamıştı. Irak ve Afganistan’da esir edilenlerin getirildiği ve daha sonra işkence edildiği Avrupa’daki gizli kazamatlarla ilgi gazetecilerin kaldırdıkları gürültü, o zamanın devlet başkanı George Bush’a kötü bir şaka oynadı. Bazı siyasetçilere göre, esirlere askerlerin insanlığa aykırı hareketleriyle ilgili medyaya yansıyan bilgiler, Amerikalı seçmeni öfkelendirdi ve onlar oylarını Bush’un desteklediği McCain’e değil Obama’ya verdi.

 Gürcistan’da gizli hapishaneler haberi de sıradan Gürcülerin öfkesine neden olabilir. Ve büyük ihtimalle de olacak. Özellikle de onlar, şu anki rejimin kendi siyasi muhalifleri ile ne kadar aktif mücadele ettiğini çok iyi bildikleri için. Tiflis yönetimi cezalandırma mekanizması ile farklı düşünen herkesin hakkından geliyor. Birçok uzman itiraf ediyor: Siyasi tutuklu sayısı ile Gürcistan dünyada ilk sıralardan birinde. Gizli kazamatların varlığı Gürcistan için sadece, Afganistan’da saplanıp kalan Amerikalılarla işbirliği açısından değil, aynı zamanda ateşli eleştirmenlerle hesaplaşmak için etkili bir yol.

Gürcistan’da gizli hapishanelerin ortaya çıkma fikri basit, oralarda rejime uygun düşmeyen insanlar kaybolacak. David Sigua da Tiflis yönetimini memnun etmiyordu. O aktif olarak Sohum’un resmi yolunu destekledi, Gal bölgesinde otoritesi vardı, onu dinliyorlardı. Şöyle bir soru ortaya çıkıyor, onu adalet bakanlığı kayıtlarının hiçbir yerinde bulunmayan, bulunması zor dağlık bölgedeki bir gizli hapse gizlemek daha iyi değil mi?

Doğrulanmamış bilgilere göre, gizli hapishaneler Tiflis ve Rustavi bölgelerinde olabilir. Üstelik bu sadece Gürcistan hapishaneleri değil. Bu ülkede gizli CIA hapishaneleri olduğu da ihtimal dışı değil. Afganistan’daki uluslararası antiterör operasyonuna bağlı olarak, esir düşen Talibanlar Gürcistan’a hapsedilmek üzere gönderiliyor tahmininde bulunmak mümkün.

Tek kelimeyle, Gürcistan’a yönelik gizli hapishaneler zinciri oluşturmada ciddi suçlamalar dile getirildi. Şimdilik Abhazya tarafının yeterli kanıtı yok, ama tahminler var. Demek ki, ateş olmayan yerden duman çıkmaz prensibi işliyor. Üstelik duman son zamanlarda giderek artıyor: şu anda Gürcü hapishanelerinde şu anda iki Abhazya vatandaşı var. Gürcü istihbaratının bir sonraki kurbanı kim olacak? Garri Copua ve David Sigua’ya başkalarının da eklenmesini istemem.

26 Ekim’de 1945 doğumlu Parpaliya Nugzar adlı bir Abhazya vatandaşı daha kaçırıldı. Olay sınırın Gürcistan tarafında, Hurça köyü yakınlarında meydana geldi. Parpaliya N. M. Gürcistan’dan Abhazya’ya dönerken Gürcistan istihbaratınca kaçırıldı. Onu narkotik taşımayla kınıyorlar, ancak kesinlikle biliniyor ki, tutuklandığı esnada 65 yaşındaki adamın üzerine deliller bırakıldı. ÖZ/FT

Lev Sonnikov