‘Devlet başkanlığın ilgası ayrılıkçılığı tetikler’

Nalçik/Ajans Kafkas – Rus basınında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Tataristan’dan başlayarak Rusya Federasyonu’nu oluşturan cumhuriyetlerde devlet başkanlığı sistemini ilga edeceğine dair haberler Kuzey Kafkasya’da endişeye yol açtı.

Milli devlet başkanlıklarının kaldırılması, Kremlin’den inip başbakanlık koltuğuna oturan Vladimir Putin’in özerklikleri daha da budayıp merkezileştirme projesinin yeni bir halkası olarak görülürken Kabardey-Balkar Parlamentosu Yasama Komitesi Başkanı Ruslan Abazov, "Ülke başkanı nasıl adlandırılacağına bağlı olmaksızın en geniş yetkilerini muhafaza etmeli" dedi. NartPress’e konuşan Abazov’a göre, ekonomi ve sosyal alanda önemli adımların atıldığı Kabardey-Balkar açısından şu anda bir şeyleri değiştirmek ya da yeni bir sistem kurmak tüm bu gelişmeleri mahvedecektir.

‘Kosova’dan daha büyük etki yapar’

Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valeri Hatıjukov da, cumhuriyetlerde devlet başkanlığı görevinin iptalinin ayrılıkçılığı tetikleyeceği uyarısı yaparak "Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasının dünyada özellikle de Rusya Federasyonu’nda ayrılıkçı düşüncelerin büyümesine yol açacağı konusunda çok şey söylendi. Gerçekte böyle bir şey olmadı, en radikal düşünceli tek bir milli örgüt bile Kosova’nın yeni statüne önem vermedi. Ayrılıkçılığın kaynağı federal yönetimin düşünülmemiş iç politikası olabilir. Bu tür hatalardan biri olarak da milli cumhuriyetlerde devlet başkanlığı görevinin kaldırılacağı yönünde ortaya atılan teklif örnek gösterilebilir" dedi.

Haberin sadece iddia delinerek geçiştirilemeyeceğini belirten Hatıjukov "Bazıları toplumda sadece yeni bir ‘yalanın’ ortaya atıldığını iddia ediyor ama ben durumun daha ciddi olduğunu düşünüyorum. Zamanında milli cumhuriyetler Rusya yapısı içinde belirli bir egemenlik temeline dayalı olarak kendi mukadderatını tayin etti. Şimdiyse egemenliklerini kaybetme istikametinde ilerliyor” dedi. Devlet başkanının bundan sonra başbakan olarak adlandırılmasının cumhuriyette hiçbir değişikliğe yol açmayacağı savuna da katılmayan Hatıjukov "Eğer bu değişiklik hiçbir şeyi değiştirmeyecekse böyle bir adıma gerek yok. Böylesi bir durumda ülke başkanının statüsü düşürülecek, yetkileri kısılacaktır. Bu, federal merkezden uçurulan provokasyon amaçlı deneme balonu" diye konuştu.

Hatıjukov, devlet başkanının yetkilerini elinden almak değil genişletmenin elzem olduğunu belirtip ekledi: "Bana göre ülke başkanının genel seçimle belirlenmesi uygulamasın da geri dönmek gerekiyor."

İnsan Hakları Merkezi’ne çok sayıda aydının bu konudaki endişelerini de ilettiğini de kaydetti.

Halk de endişeli

Regnum haber ajansı da Nalçik’te devlet başkanlığı sisteminin değiştirilmesine dair düşüncelerini de isim vermeden şöyle derledi:

A: "Tüm bunlar bizi komünizme, onun uniter ve totaliter devlet düşüncesine geri dönüşe götürüyor. ‘Bu mükemmel zamanda’ yaşamamış olanlar, özellikle gençler bu tür değişikliklerden sonra hiçbir şey değişmeyeceğini düşünüyor. Yaşı ilerlemiş insanlar ise nereye gidildiğini anlıyor."

B: "Ben bunu Vladimir Putin’in devlet başkanlığının ardından başbakanlık görevine gelmesine bağlıyorum. Böylelikle cumhuriyet yöneticilerini idare etmesi daha basit olacak."

C: "Yönetim kurumu daha açık, daha anlaşılır oldukça cumhuriyetlerde düzen sağlanacak. Bundan dolayı devlet başkanlığı görevinin kaldırılmasını destekliyorum. Bu görev sadece bağımsız bölge yanılsaması oluşturuyor. Gerçekteyse her şey Moskova’da karara bağlanıyor, devlet başkanları ise bunları kendi düşünceleriymiş gibi ilan ediyor."

D: "Devlet başkanlığı görevinin kaldırılması ülke vatandaşlarının aklında yeni bir keşmekeşe neden olacak, kesinlikle başkanın otoritesini sadece ülke içinde değil, ülke dışında da itibardan düşürecek. Bu ise ekonomide olumsuz bir sürece neden olacak."
Tataristan Devlet Konseyi ise, yaz tatiline girmeden devlet başkanlığı görevini sona erdirmek için anayasa değişikliği yapılacağı haberlerini yalanladı. Konseyin açıklamasında "İlan ediyoruz ki, bu haber gerçek değil. Bu tür haberler sağlığa zararlı kurul gürültüden ibaret” denildi. ÖZ/FT