Caharkale/Ajans Kafkas – İnsan hakları savunucuları Çeçenya’da aylar önce kaçırılan iki kişinin işkence ile öldürüldükten sonra ‘çatışmada öldürülmüş direnişçiler’ olarak kamuoyuna lanse edildiğini kaydetti.
Temmuz ortalarında Çeçenya televizyonundan iki kişinin cesetleri gösterildi ve direnişçi olarak lanse edilen bu kişilerin 13 Temmuz 2010’da Vedeno ormanında öldürüldükleri belirtildi. Cesetleri gösterilen kişilerin yakınları ise kurbanların geçen yıl siloviki tarafından kaçırıldığını kaydetti.
Öncesinde ise Çeçenya İçişleri Bakanlığı’nin internet sitesinde, “Vedeno’da 13 Temmuz’da yürütülen özel operasyonda, siloviklere direniş gösteren yer altı silahlı örgüt üyesi öldürüldü, olay yerinde bir çok silah ve mermi ele geçirildi” haberi yer almıştı.
İnsan hakları savunucularına göre, öldürülenlerden biri 1981 doğumlu Urus Martan’ın Gehi köyünden Caharkale’de yaşayan Hüseyin Eskiyev. Hüseyin önceden Amtayev soyadını taşıyordu. Eskiyev ise annesinin soyadı. 2001’de Hüseyin direnişçi olduğu gerekçesiyle federal birimlerce tutuklandı ve Astrahan’da 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 3,5 yıl sonra erken tahliye oldu. O günden beri birkaç kez gözaltına alındı. Caharkale Zavodski emniyetinde bir ay kaldı, 1000 dolar ve altın yüzük karşılığında bırakıldı. Ama daha sonra güvenlikçiler onu birkaç kez daha alıp götürdü. Yakınlarının iddiasına göre, 2001’den beri direnişçilerle bağlantısı yoktu ve taşımacılık yapıyordu. Evi yok ve kiralık evde yaşıyordu.
Eylül 2009’da Zavodski emniyet çalışanları Hüseyin’i Tsentoroy’daki evinden alıp götürdü. Sorguda Hüseyin’e elektrik şoku verildi. İkinci günü serbest bırakıldı. Hangi birim tarafından tutuklandığı bilinmiyor.
2 Kasım 2009’da Hüseyin’ini cep telefonundan eylülde kendisini götürenler aradı. Telefon açan kişi, Sabita pazarında görüşmeye çağırdı ve arabayı tarif etti. Birkaç soru sorup bırakacakları ve bir yere götürmeyeceklerine dair söz verdi. Hüseyin bu bilgiyi arkadaşlarına ve ailesine bildirip görüşmeye gitti. Pazarda tarif edilen araca yaklaştı. Araca binmesi istendi ve binmesiyle araç hareket etti. O günden beri ailesi, Hüseyin’den haber alamıyor.
Hüseyin’in bu şekilde kaçırılmasının ardından bilinmeyen bir kişi telefon açıp gencin Kurçaloy’da siloviklere ait bir yerde olduğunu söyledi ancak net bilgi vermedi. Annesi Caharkale’nin Lenin emniyeti ve Rusya soruşturma komitesi idaresine başvurdu. Kaçırma olayıyla ilgili soruşturma başlatıldı, ancak Hüseyin bulunamadı.
Hüseyin kaçırıldığı esnada vücudunda hiçbir yara ve çizik yoktu. Televizyondan gösterilen cesette ise saçları ve sakalı uzamış, sağ elinde serçe ve yüzük parmakları, sol elinde ise serçe parmağı kesilmiş gözüküyor. Kesilen parmakların yarası dikilmiş. İnsan hakları savunucuları bunun işkence izi olduğunu vurguluyor.
İkinci cesedin kimliği belli değil ancak Memorial’e göre, Urus Martan’ın Şalaji köyünden Açkhoy-Martan’da yaşayan biri. Yaklaşık sekiz ay önce kaçırıldı. Detaylar savcılık sorgu hakimlerince biliniyor. 21 Temmuz’da cesetler Caharkale morgundan ailelerine verildi, geleneksel cenaze töreni ise yasaklandı. KU/ÖZ/FT