Rusya, Kafkasya’daki askeri varlığını dört katına çıkarıp bölgeyi ateş çemberine alırken Kremlin olağanüstü yetkilerle vali atamaya hazırlanıyor. Cumhuriyetlerin özerklikleri tehdit altında…
Kafkasya’nın doğusunda kendilerini İslam’a nispet eden direnişin Rusya’yı umulmadık yerlerden vurmasına paralel olarak batısında 1990’ların başında görülen etnik gerilimler yeniden dirilirken Kremlin’in bu gidişata yanıtının ne olacağı merak ediliyordu. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, 12 Aralık’ta ulusa sesleniş konuşmasında trajik itiraflarla meseleye parmak basıp öngördüğü çareyi de detaya girmeden duyurdu; İçi boş da olsa özerklik statüleriyle avunan bütün Kafkas cumhuriyetlerinin üzerinde bir valilik kurumu ihdas edilecek.
Bu hemen Çarlık döneminde Kafkasya’nın işgali sırasında atanan valileri çağrıştırdı. Ve çok geçmeden Kafkasya’da Rus askeri mevcudiyetinin dört katına çıkarılacağına dair haberler düştü. Gidişata bakılırsa Kafkasya muhasarası yeniden başlıyor…
Geçen nisanda Çeçenya’ya istikrar geldiğini öne sürüp savaşa, Rusların resmi söylemiyle ‘terörle mücadele rejimi’ne son veren Medvedev, yedi ay sonra Kafkasya gerçeğine uyandı: "Açıkça söyleyelim ki Kuzey Kafkas cumhuriyetlerinde yolsuzluk ve şiddet eşi-benzeri görülmemiş düzeyde… Şurası açık; öncelikle çoğu problemin kaynağında bölgenin ekonomik geri kalmışlığı ve çoğu insan için normal yaşam umudunun olmaması yatıyor. Ekonomik ve sosyal problemlerin çözümüne odaklanacağız… Bölgenin kalkınması için federal bütçeden 26 milyar ruble (900 milyon dolar) ayrıldı. Hükümet yıl sonuna kadar İnguşetya’nın altı yıllık kalkınma programına 1.1 milyar dolar bütçeyi de onaylayacak. Gördüğünüz gibi Kuzey Kafkasya’ya ayrılan bütçe kayda değer ama etkin kullanımı tatmin edici değil. Dahası işsizlik ve yoksulluk aşırı boyutlara tırmanırken bütçenin bir kısmı yetkililerce tamamen çalınıyor." Medvedev acı itirafların ardından hükümete bölgedeki federal yapıların durumunun tepeden tırnağa gözden geçirilmesini, enerji ve altyapıdan turizm ve tarıma kadar pek çok alanda yatırım projelerinin listelenmesi talimatını verdi. Kremlin’in kalkış noktası Kafkasya’daki sorunları silahla çözmeye teşne askeri ve sivil bürokrasinin yerleşik temayülünden büyük bir sapmaya işaret. Barış ve istikrar adına umut vadeden bir açılım… Ama Medvedev’in kalkınma ve federal kurumların etkinliğini artırmak için bir yetkili tayin etme planı işin rengini değiştiriyor. Ve ayrıca Kafkasya, Medvedev’in ağzına bakıp yatırımcının yolunu gözlerken nedense tankların palet seslerini duyuyor… Sözün kısası Rusya, Kafkasya’yı koca bir kışlaya çevirmeye yönelik adımlar atıyor. Ardı ardına açılan sınır birlikleri ve karakollar bir yana Rus askeri varlığını dörde katlayan bir süreçten bahsediliyor. Sözgelimi Moskova bölgesindeki Dmitrov’da yerleşik 474. Ulaştırma Taburu, Rostov’un Millerovo kentine konuşlandırıldı. Ana karargahı Kuzey Osetya’nın başkenti Vladikavkaz’da bulunan 58. Ordu’nun bünyesinde yedi mekanize piyade tugayı ve bir zırhlı tugaydan oluşan Taktik Grup tertip ediliyor. 58. Ordu daha önce 19 ve 42. tümeni içinde barındırıyordu. 42. tümen malum Caharkale’deki Hankale üssünde konuşlu. Ayrıca Kafkasya’daki iki dağ tugayına ilaveten Dağıstan’ın Botlikh bölgesi ile Karaçay-Çerkes’in Zelençuk bölgesine iki tugay kuruldu. Çeçenya’nın Şatoy bölgesindeki Borzoy köyüne kurulan 8. motorize dağcı piyade tugayını da eklemek gerekiyor. Hatta Kafkasya Askeri Bölgesi’ne bir İskender füze rampasının yerleştirileceği spekülasyonları yapılıyor. Bunun yanı sıra Krasnodar yakınlarında özel dağcı timler için eğitim merkezi (Khatsevita) kuruldu. Resmi ağızlara bakılacak olursa askeri yapılanmada temel saik, Gürcistan’ın Ağustos 2008’deki gibi bir askeri maceraya kalkışma riski. Fakat kimsenin buna kandığı yok. Herkes Rusya Başbakanı Vladimir Potin’in prestij meselesi yaptığı ve ‘yeniden doğan’ Rusya’yı dünyaya pazarlamak için fırsat olarak gördüğü 2014 Soçi Olimpiyat Oyunları’na kadar Kuzey Kafkasya’da asayişi berkemal eylemek istediğini biliyor. Yani Rusya kendi iç nedenlerinden dolayı her an alev topuna dönmesi muhtemel Kafkasya’yı şimdiden ateş çemberine alıyor.
Medvedev’in açılımı ise projenin sivil ayağını oluşturuyor. Ama bu sivil açılım askeri olandan daha yakıcı sonuçlar da doğurabilir. Kremlin eğer Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü’nün kıdemli üyesi Vadim Muhanov’un aklıyla Kafkasya’ya vali tayin ederse bunun Kafkasya’ya getirisi ateş ve baruttan başka bir şey olmayabilir. Muhanov, Kremlin’e akıl verirken "Yeni bir şey icat etmeye gerek yok, Rusya tarihine bakmak yeterli. Özellikle Çar’ın atadığı valileri, Kuzey Kafkasya’da etkili idari sistemi oluşturmuş Yermolov, Vorontsov, Baryatinski’yi hatırlayalım" diyor.
Bir de bu valileri biz hatırlayalım; 1816’da Kafkasya komutanlığına atanan Aleksey Yermolov "Kılıcım yerlilerin yasasıdır" parolasıyla önce Çeçenya ve Dağıstan’ı, ardından Kabardey’i yakıp yıkan, ‘korkunç’ anlamındaki Grozni’yi garnizon kenti olarak inşa eden general. Çar’ın 1845’te 150 bin kişilik orduyla Kafkasya’ya gönderdiği Mikhail Vorontsov ise Dorgo’da İmam Şamil tarafından püskürtülünce intikamını Dağıstan’ın müttefiki Çeçenya ormanlarını yakarak alan komutan. Aleksander Baryatinski ise yerli kabileleri pes ettirmek için ciddi haralar harcayıp büyük ordular seferber eden ve İmam Şamil’i teslim alan yani Kafkasya’yı düşüren Rusların gururu bir prens. Rus elitinin Kafkasya’ya istikrar arayışında model aldığı isimler bunlar. Baryatinski’nin bu çağdaki halefi kim olur bilinmez ama Olimpiyat hazırlıklarından sorumlu Dmitri Kozak ve İçişleri Bakan Yardımcısı Arkadi Yedelev adı sıklıkla zikrediliyor. Kozak vakti zamanında Kremlin’in Kuzey Kafkasya özel temsilcisiyken Adıgey Cumhuriyeti’ni ilga edip Krasnodar’a bağlama girişimleriyle epey huzursuzluk çıkarmıştı. Bütün Kafkasya’nın Çar’ı olmak için pek heveslenen Ramzan Kadirov ve aşırı Rus milliyetçisi Vladimir Jirinovski’nin Liberal Demokrat Partisi’nden Dağıstan asıllı eski milletvekili Süleyman Kerimov gibi oligarkların adlarını dillendirenler de var, lakin Medvedev’in tercihinin yerel bağlardan azade bir Rus olacağı öngörülüyor. Kafkasya’nın kan, ölüm ve zulümle yad ettiği tarihi referanslar yerine Medvedev’in tercihi Kafkas halklarıyla empati kurabilecek, hakikaten yatırım planlarıyla meşgul olacak, yolsuzlukla mücadele edecek, halklar arasına sokulmuş dinamitlere oynamayacak ve etnik barışı sağlayacak bir vali bulursa olası bir istikrarın lafını etmeye değer. Ama bu fasılda ‘amalar’ çok.
Fehim Taştekin