Abhazya: İyimserlik ve gerilim

Abhaz elitleri gelecek hakkında kendinden emin. Üst düzey görevliler, Rusya’nın ötesinde özellikle Türkiye ve İran’la geliştiren ilişkiler hakkında açıkça konuşuyor. Ama Abhazya şimdi 2008 Gürcü savaşından beri ilk kez Gürcistan’dan dönmüş mültecilere vatandaşlık verilmesi üzerine hararetli bir tartışma şiddetlenirken ciddi bir siyasal sınavla karşı karşıya.

Sohum restore edildi. Gezi yolları temizlendi ve Stalin tarzı sıralı sütunlar badanalandı, ancak barok tarzı Sovyet tren istasyonu hala yıkılmış halde ve tecrit edilmiş bir bölgenin 20 yıllık sembolü olarak yatıyor.

Kremlin’in Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgelerini (Abhazya ve Güney Osetya) resmen bağımsız devletler olarak tanımasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra Abhaz seçkinleri ayrıca, hamileri Rusya’nın dışına açılmayı ve Müslüman dünya ile ilişkiler kurmayı umuyor.

Bakışları Türkiye’ye dönük. Büyük bir Abhaz diasporası ve Kafkaslarla tarihi bağlantıları sayesinde geliştirilen perde arkası ilişkilerin gerçek faydalar getireceğine dair somut bir güven var.

ISN Security Watch’ın Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ile yaptığı özel bir röportajda Sergey Şamba bu stratejiyi ‘çok yönlü dış politika’ olarak tanımlıyor ve Ankara’da gizli de olsa iktidarın bütün kollarıyla; yasama, yürütme ve parlamenter temsilcileriyle görüştüklerini ekliyor.

Abhaz Ulusal Güvenlik Danışmanı Stanislav Lakoba ortaya çıkan bağlarla ilgili daha büyük bir resim çiziyor.

Lakoba ISN Security Watch’a şunları söyledi: “Bizim büyük ve tutkulu diasporamız sayesinde, biz, Türk liderlerle gayri resmi toplantılar düzenledik, geniş çapta bir dizi üst düzey yetkiliyle görüştük ve Türk sivil toplum kuruluşları ile yakinen çalıştık. Türkiye ile önemli ticaretimiz var ve savaş zamanında Türk gönüllüler bize yardımcı olmaya gelmişlerdi."

Üst düzey Abhaz yetkililer, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan ile bir toplantının gerçekleştiğini teyit ediyor. İran da son dönemde Tahran’dan Sohum’a bir ziyaret yapan bir heyetle Abhazya’ya olan ilgisini gösterdi. Bunların dışında nispeten daha az etkileyici olsa da Kongo Demokratik Cumhuriyeti temsilcileri ile Moskova’da bir toplantı gerçekleştirildi.
Abhazya’yı tanıyan devletler ve kuruluşlar konuşulurken ISN Security Watch, Hamas ve Hizbullah’ın da tanımayı teklif edeceklerine dair gerçek şaşkınlık algılıyor. Abhaz yetkililer zamanla ve aşikâr olmasa da bu temaslar sayesinde, sonunda Rusya’nın can atan yardımıyla kilitlendikleri o stratejik köşeyi geçecekleri konusunda kendilerinden eminler.
Emeklemeler

Yine de Abhazya yürümeden önce koşmaya çalışıyor olabilir. Muhalefet güçleri Sohum’ da hükümet binalarının dışında toplanarak korkuyla karışık konuşmaları izliyor ve Gal’in güneyindeki bölgeye geri dönen Gürcü mültecilere vatandaşlık tanınmasını öngören yeni yasanın geçmesinin önlemesini talep ediyor. Duvarlarda ve sokak lambalarının direklerinde ‘Abhaz bağımsızlığının düşmanlarının’ yakında resmi pasaportlara sahibi olacağı gerçeğini kınayan posterler türedi.

Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın üst düzey danışmanı Nadir Bitiev böyle bir posteri incelediğinde dehşete düşmüş görünüyor.
ISN Security Watch’a “Gerçekten korktukları şey, eğer vatandaşlık alırlarsa oylarını bizim partimize verecekleri ve onların hiç bir zaman iktidara gelemeyecek olmalarıdır’’ diyor. Kısacası, bu durumdaki ironi şu ki; geri dönenler Abhazya’ya dönmelerine izin verdikleri için oylarını kuralları koyan iktidar partisine vereceklerdir. Bu nedenle de muhalefetin iktidara dönüş şansı çok zayıf olacaktır.

İstikrarsız nüfus yapıları

Ama Abhazya’nın da pek çok ülke gibi kendi nüfus yapısıyla ilgili tehlikeye sahip. Bitiev, bunu şu gerçeği belirterek itiraf ediyor: "Kabaca Abhaz nüfusu ile kabaca aynı sayıda Ermeni nüfusu, önemli miktarda Rus ve şimdi Gal bölgesinde 30 bin Gürcü bulunmaktadır. Nüfus 200 bin civarında. Bu bizim için son derece endişe verici ve bu durumu yasal ve barışçıl yollarla çözmek için bir yol düşünmemiz gerekiyor."
1989’daki son Sovyet seçiminde nüfusları yüzde 17.8 olarak sayılmasına rağmen acı bir savaş ve etnik temizlik arasında bölgeyi ele geçirdikleri 1990’lardan başından bu yana nüfus yapısındaki bu istikrarsızlık Abhazların eylemlerinin arkasındaki itici güç olmuştur.
Rus kökenli Kafkasya uzmanı Sergey Markenadov Abhazya’nın, gelecekteki politik gelişiminin ‘etnik-merkezli’ ve ‘vatandaşlık modeli’ arasında alacağı kaçınılmaz karar üzerine şekilleneceğini savunuyor. Abhazya nihai kararının, 1990’ların başlarında ülkeden etnik olarak temizlenmiş 200 bin Gürcü mültecinin kaderi için büyük sonuçları olacak. O zamandan beri yaklaşık 30 bin Gürcü Gal bölgesinin güneyine geri döndü.
Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ISN Security Watch’a şu açıklamada bulundu: "Bu bizim demografik çıkmazımız. Bir 30 bin daha kabul edebiliriz ancak daha fazla olmaz. Eğer bunu yapsaydık haddi aşardık ve artık yaşanabilir bir devlet olarak kalamazdık."
Rus takviyeleri
Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in son Sohum ziyareti, Abhaz fikirlerine rağmen Rusya’nın bölgenin hâkimi olarak kalacağını doğruladı. Oçamçıra’da bir Rus deniz üssü ile Gudauta’da sahilin yukarısında bir hava üssü kurulması taahhüt edildi.
Putin “Abhazya’nın başka devletlerle ilişki kurmasına gerek yok” dedi.
Son aylarda Rus askerlerinin Abhazya’daki sayısı arttı. Şu anda 1.000 sınır muhafızı Gürcistan sınırına yerleştirildi ve bu sayı daha sonra 1.500’den 3.500’ün üzerine artırılacak. Rusya ayrıca Abhazya bütçesine 77 milyon Dolar katkıda bulunacak ve Rusya’nın Rosneft’i (Rus petrol şirketi) Abhazya’nın el değmemiş petrol sahalarını geliştirecek.
İlginçtir, ISN Security Watch’ın Putin’in gelmesinden önceki hafta Abhaz yetkililerle yaptığı mülakatlarda, çoğu, petrol geliştirilmesi konusuna muhalifti ve Rusya’nın asker sayısını artıracağı ya da arttırması gerektiği konusunda şüpheliydi. (Putin’in ziyareti sırasında Abhazya’da patlama olmuş ve iki kişinin öldüğü bildirilmiştir.)
Bu gelişmeler bazı analistlerin, Moskova’nın niyetleri konusunda endişelenmesine sebep oluyor. Rus savunma uzmanı Pavel Felgengauer 2008’deki Gürcistan savaşını öngörmüştü. Ona göre Rusya Gürcistan’ı kontrol etme konusunda mutlak bir zorunluluk duyuyor ve bu nedenle de bölgede kuvvetler inşa ediyor.
Felgengauer ISN Security Watch’a şunları söyledi: ‘‘Eğer Gürcistan kontrol edersen Ermenistan’la bağlantın olur ve Azerbaycan hizaya gelir. Kafkaslardan geçen boru hatları kontrol edilerek aynı şekilde Orta Asya da hatta tutulur."
Yol kenarlarında yeni kurulmuş tank ve çadırlardan oluşan karargâhları ile Gal bölgesindeki Rus varlığı gözle görülür bir halde.
Eski CIA analisti Paul Goble çok küçük bir değişikliğin olacağına inanıyor.
Goble ISN Security Watch’a "Moskova, bu ülkeleri topraklarına katmasının komşuları ve uluslararası toplum ile olan sorunlarını şiddetlendirmesinden korktuğu için Abhazya ve Güney Osetya’yı kısmen tanınan devletler olarak desteklemeye devam edecek gibi görünüyor. Kremlin son dönemde Rus silahlı kuvvetlerinin federasyonun sınırlarının ötesinde faaliyetler icra edebileceği bir mekanizma önerdi. Temel neden Rus vatandaşlarının yurtdışında korunabilmesiydi’’ dedi.
Bu, kesinlikle geçen yaz meydana gelen çatışmanın arkasındaki Moskova’nın mantığıydı. Savaşın tozu oturdu ancak Abhazya jeopolitik tektonik plakalar üzerinde bulunuyor ve bu plakalar gerçekte asla uzun süre sessiz kalmaz.

Ben Judah’ın ISN Security Watch’ta 27 Ağustos’ta yayımlanan yazısını Ajans Kafkas Türkçeye aktardı.

Ben Judah