Kadirov Yayılmacılığı: Ramzan Kadirov, UFC şampiyonu Habib Nurmagomedov’la olan yakınlığını bir jeopolitik diplomasi aracı olarak nasıl kullanıyor

Habib Nurmagomedov, UFC 229’da Conor McGregor karşısında ezici bir galibiyet kazanmasından birkaç gün sonra, Ramzan Kadirov’un onuruna düzenlemiş olduğu bir ziyafete katılmak için Çeçenya’yı ziyaret etti. Mütevazı bir eşofman giymiş olan UFC hafif sıklet şampiyonu, her zamanki UFC takım arkadaşları yanında olmaksızın gerçekleştirdiği ziyarette, Çeçen diktatörle masanın başına oturdu. Birlikte kameralara poz veren ikili, bu olayı sanki kardeşlermiş gibi kutladılar.

Ziyafet, Kadirov’un, Rusya ile gerçekleştirilen iki yıkıcı savaştan sonra Kremlin’in destekleriyle yeniden inşa ettiği Grozny kentindeki sarayında gerçekleştirildi. Ziyafet sona ererken ayağa kalkan Kadirov, Nurmagomedov’u Kuzey Kafkasya’daki gençlere rol model olarak gösteren bir konuşma yaptı. Ardından UFC dövüşçüsünü -daha önce Mısır milli takımı ve Liverpool’un yıldız futbolcusu Mohammed Salah için de sahnelediği aynı politik gösteriyle- Çeçenya’nın onursal vatandaşı ilan etti ve tören esnasında özel bir broş ile ödüllendirdi.

Onursal vatandaşlığa kabulünden sonra sarayın avlusuna alınan Nurmagomedov’a, McGregor’a karşısında kazandığı zaferin bir nişanesi olarak Kadirov tarafından yeni bir Mercedes Benz W222 hediye edildi. Buna karşılık Nurmagomedov tarafından Kadirov’a üzerinde kendi logosunu taşıyan Reebok bir tişört verildi. Nurmagomedov’un hediye araca binerek mekândan ayrılışını ve gecenin karanlığında gözden kayboluşunu gösteren video kaydı Kadirov tarafından paylaşıldı.

Bir UFC dövüşçüsünün Çeçen diktatörle haşır neşir olmasıvakayı adiye olsa da, Kadirov’un, McGregor karşısındaki zaferi sonrasında Nurmagomedov ile güçlenerek devam eden ilişkisi, potansiyel olarak daha büyük bir önem taşıyor. Geçmişte, Kadirov, korkunç bir despot olarak itibarını aklamasına ve spor seven cömert bir lider olarak yeniden markalaşmasına yarar sağlayacağını düşündüğü ünlüler ve şöhret sahibi dövüşçülerle ilişki kurmuştu.

Bu tarz yumuşak güç taktikleriyle çeşitli menfaatler sağlarken, Kadirov’un Nurmagomedov’a olan ilgisi yalnızca bir halkla ilişkiler gösterisi olarak değil, aynı zamanda yakın komşusuDağıstan ile olan ilişkilerinde bir jeopolitik diplomasi aracı olarak görülebilir.

Çeçenya’nın Tehlikeli Yayılmacılığı

26 Eylül 2018 tarihinde, Kadirov ve Çeçenya’nın batıdaki komşusu İnguşetya’nın lideri Yunus-Bek Yevkurov, iki özerk cumhuriyet arasında 1992 yılından beri teknik olarak onaylanmayan sınırları güvence altına alan bir anlaşma imzaladılar. Hem Kadirov hem de Yevkurov tarafından “tarihi” bir anlaşma olarak nitelendirilen söz konusu belge, İnguş topraklarının %10 kadarının Çeçenya’ya aktarılmasını içeriyordu. İnguş hükümeti, Çeçenya’ya devredilen toprakların “yalnızca dağlık orman arazilerini etkileyeceğini” iddia etse de, İnguşetya’nın önemli bir toprak bölümünün Çeçenya’ya bırakıldığının açığa çıkmasıyla birlikte bölgede benzeri görülmemiş protesto gösterileri patlak verdi.

İnguşetya’nın başkenti Magas’taki ilk gösterilere 100’ün üzerinde kişi katılırken, Sunja’daki gösterilerde yaklaşık 50 kişi yer aldı. Sonraki 13 günlük dönemde, sivil protestolar on binlerce kişinin katılımıyla büyüdü. Yerel kolluk kuvvetleri ve güvenlik güçleri gösterilere katılarak komşu cumhuriyetlerden gelen çevik kuvvet polislerinin gösterilere müdahalesini önledi. Birçok parlamento üyesi, Çeçenya ve İnguşetya arasındaki toprak anlaşmasına ilişkin kendi oylarının çarpıtıldığını dahi iddia ettiler. İnguşetya hükümeti, halkın toprak anlaşmasını oylamasını etkili bir şekilde engellemeye yönelik olarak ülkedeki referandum kurallarını değiştirecek yeni bir yasa değişikliği taslağı hazırlarken, Çeçenya ile olan sınır değişikliğine karşı olan muhalefet güçlenerek büyüdü.

Muhalefetin aksine, Yevkurov, Kadirov ile imzaladığı anlaşmayı savunmaya devam etti. Bu durum, Yevkurov’un -bugün de hala devam eden- istifa etmesi yönündeki çağrılara neden oldu. Araya girmeye karar veren Kadirov, önce göstericileri “benim ülkeme gelin ve (kolaysa) sadece bir gösteri yapın” diyerek tehdit etti. Ardından kendisini hedef alan İnguş yaşlılarından özür dilemelerinin talep etmek için İnguşetya’ya gitti. Durum daha ileri bir noktaya taşınmazken,Kadirov’un komşu cumhuriyetlerdeki muhalefeti sindirmeye yönelik sert yaklaşımı belirginleşti.

Aralık 2018’de, Rusya Anayasa Mahkemesi, İnguşetya ve Çeçenya arasındaki sınır anlaşmasının hukuka uygunluğunu onayladı. Karar kesindi ve temyiz edilemezdi. Mahkeme kararına rağmen İnguşetya’daki gösteriler, on bin kadar göstericinin Yevkurov’un istifasını talep ettikleri 26 Mart 2019 tarihine kadar devam etti.

İnguş topraklarını başarılı bir şekilde kendi sınırlarının içerisine katmasının ardından, diktatör, gözlerini Çeçenya’nın doğudaki Dağıstan’la olan sınırına çevirmiş görünüyor. Kasım 2018’de, Çeçen Parlamentosunun internet sitesinde Dağıstan’ın bazı bölgelerinin Çeçenya sınırları içerisinde gösteren bir harita ortaya çıktı. 7 Aralık 2018 tarihinde, Dağıstan Devlet Başkanı Vladimir Vasilyev, kendisinin ve Kadirov’un, Dağıstan yerlileri arasında tarihin tekerrür edip etmeyeceği konusunda tereddüt yaratan iki cumhuriyet arasındaki sınır ilişkilerini tartışmayı planladıklarını açıkladı. Vasilyev daha sonra, sekiz ihtilaflı bölgeye ilişkin Çeçenya ile yürütülecek müzakerelerde “İnguş senaryosu”nun tekrar etmeyeceği sözünü verse de, olaylar aynı doğrultuda ilerliyor gibi görünüyor.

Mart 2019’da, Çeçenya, Dağıstan’ın bazı topraklarını resmi olarak kendi bölgesinin bir parçası olarak kaydetti. Çeçen hükümeti yetkililerinin Dağıstanlı mevkidaşlarına danışmaksızın uyuşmazlık konusu olan dokuz bölgeyi Çeçenya kadastro kayıtlarına eklemesi, Dağıstan parlamentosunu iki cumhuriyet arasındaki sınırın tek taraflı olarak belirlenmesini resmi bir şekilde kınamaya zorladı. Sonuçta, Çeçenya ve Dağıstan arasındaki sınırların belirlenmesi Nisan ayında askıya alındı.

Kadirov’un Çeçenya’nın sınırlarını Dağıstan’a genişletme yönünde devam eden çabası, çeşitli sebeplerle İnguşetya topraklarını ilhak etmesinden daha karmaşık olacak gibi görünüyor.

İnguşetya’dan farklı olarak, Dağıstan, cumhuriyet sınırları içerisindeki en büyük ve etkili grup olan Avarlar da dâhil olmak üzere, çok sayıda etnik grubu kapsıyor. Avarlar ve Çeçenler arasındaki gerilim, son olarak 2017 yılında Novalakve komşusu Kazbekov bölgelerinde iki grup arasında yaşanan kitlesel kavgalarla tırmanışa geçmişti. Ayrıca Kadirov’un Dağıstan’ın Hasavyurt şehrini yaklaşık 20 yıl boyunca yöneten eski belediye başkanı Saigidpasha Umakhanov ile de gergin bir ilişkisi vardı. Şehrin büyük bir Çeçen nüfusuna sahip olduğu dikkate alındığında, Umakhanov ve Kadirov’un, Çeçen diktatörün bölgedeki etkisini artırmaya çalıştığı geçen yıllar boyunca birbirleriyle mücadele etmeleri anlaşılıyor.

Kadirov, bölgedeki nüfuzunu artırmak için tüm zamanların tartışmasız en iyi serbest stil güreşçisi sayılan Buvaysar Saitiev’in de aralarında bulunduğu şehirdeki bazı Çeçen seçkinlerini hükümetine katılmak üzere Çeçenya’ya davet etti. Saitiev, olimpiyatlarda altın madalya kazanan ilk Çeçen vatandaşıydı ve bir ulusal kahraman olarak görülüyordu. 1994-2008 yılları arasındaki kariyerine 6 dünya şampiyonluğu, olimpiyatlarda 3 altın madalya, 6 Avrupa şampiyonluğu ve 4 Rusya şampiyonluğu sığdırmıştı. Aynı zamanda 2012 yılındaki Londra Oyunlarına katılan Rusya güreş takımının da antrenör kadrosunda yer alıyordu.

14 yıllık süre zarfında elde ettiği olağanüstü başarıları nedeniyle, Buvaisar, Kuzey Kafkasya’nın diğer bölgeleri ile birlikte Çeçenler arasında bir kahraman olarak görülüyordu.Çeçen köklerine rağmen, Saitiev, Çeçenlerin %28 nüfus oranıyla en kalabalık ikinci grubu teşkil ettiği bir bölge olan Hasavyurt’ta dünyaya gelmişti. Çeçen Cumhuriyeti başkan danışmanlığı pozisyonuna getirilmesine neden olan kökeni, Saitiev’i Kadirov’un jeopolitik kazanımları için kullanışlı bir enstrüman haline getirdi.

Saitiev, “arkadaşım olan bölge başkanı Ramzan Kadirov tarafından davet edildim”, diyordu. “Oldukça enerjik, parlak bir politikacı. Onun yanında olmak sıkıcı değil. Ben bir danışmanım. Çeçenya’daki insanları çok önemsiyorum ve kendim gibi hissettiğim bu yerde oldukça rahatım.”

Bundan kısa bir süre sonra, Saitiev, Kadirov’un umutsuz bir şekilde daha fazla nüfuz sahibi olmaya çalıştığı Hasavyurt kentinin Duma’daki temsilcisi olmak için aday oldu. Ancak Saitiev’in koltuğu kazanması Kadirov’un Hasavyurt’taki nüfuzunun artmasına çok az etki etti. Bu nedenle, Çeçen diktatör, gözlerini Dağıstan gençliği üzerinde daha etkili olan genç bir sporcunun üzerine çevirdi: Habib Nurmagomedov.

Bir Diplomasi Aracı Olarak Kadirov – Nurmagomedov İlişkisi

Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, Nurmagomedov ile Kadirov’un halka yansıyan ilişkilerinde gözle görülür bir değişim yaşandı. İki Kuzey Kafkasyalı daha önce de dostça ilişkilersürdürürken, Habib’in Ekim ayında McGregor karşısında kazandığı zaferin ardından taraflar arasındaki bağ daha da güçlenmiş görünüyor.

UFC 229’da İrlandalı rakibi karşısında kazandığı zaferden önce, Nurmagomedov, -üçü Çeçen diktatörün talimatıyla olmak üzere- Çeçenistan’ı ancak bir elin parmakları kadar ziyaret etmişti. Ancak sekiz ay önceki ezici galibiyetinin ardından, Nurmagomedov, en son Mayıs 2019’da bir iftar yemeği için gerçekleştirilen seyahati dâhil olmak üzere, Kadirov’un sarayını beş farklı kez ziyaret etti. Bu ziyaretlerin tamamında, Nurmagomedov Çeçen liderle kameralara poz verirken, adet olduğu üzere her defasında çeşitli hediyelerle taltif edildi.

Bu son ziyaretlerinden birinde, Nurmagomedov ve babası Abdulmanap’a, Çeçen diktatör tarafından lüks araçlar hediye edildi. Bu durum, favori dövüşçülerine pahalı araçlar dağıtmasıyla tanınan Kadirov’dan alışıldık bir jestti. Ancak Nurmagomedov, sosyal medya hesabında cömertliği için Kadirov’a teşekkür ederken, bu defa, Çeçen liderin Dağıstan’daki pek çok aileye yardım ettiğini ve Kadirov’un Dağıstan halkı ile ilgili olarak pek çok değerli iş yaptığını da belirtti.

Mart 2019’da, araç için Kadirov’a teşekkür etmesininüzerinden bir ay bile geçmemişken, Nurmagomedov, Çeçen diktatörün adını bu kez onun Dağıstan için (sözüm ona) önemini ima ederek zikretti:

Dağıstan’ın birçok sıkıntısında yanında olduğunuz için kardeşim @za_kadyrova_95eng teşekkür ederim. Bu Dağıstan’a yaptığınız ilk yardım değil. Allah size uzun bir ömür ve sizi her işte başarılı kılacak bir talih versin. Cumhuriyetlerimizdeki her kişi, iş veya sosyal statü ne olursa olsun, Çeçenya ve Dağıstan arasında insanlarımızın kardeşçe ilişkilerini güçlendirmek için ellerinden gelen en az şeyi bile olsa yapmalılar.”

Nurmagomedov’un, geçmişte, Kadirov hakkında konuşurken Dağıstan’dan hiç söz etmediği hesaba katıldığında,Nurmagomedov’un Kadirov ile arasındaki teyit edilmiş ilişkinin arkasındaki gizli niyeti açığa vuran kelime seçimi dikkat çekiciydi. Kadirov’un politik hırslarından biri, komşuları İnguşetya ve Dağıstan’dan toprak alarakÇeçenya’nın sınırlarını genişletmek. Çeçen diktatör, İnguşetya ile toprak değişimini resmi olarak zaten müzakere etmişken, Dağıstan için henüz böyle bir anlaşma ortada yok.

Nurmagomedov bu hafta sosyal medyada hayranlarına seslenirken, Çeçenya ve Dağıstan arasındaki askıya alınan sınırların belirlenmesi konusunu gündeme getirdi ve her iki tarafı da bir anlaşmaya varmaya davet etti:

“Çeçenya ile olan sınır bölgesindeki durum hakkında endişelenen herkese bir sorum var: Daha önce iki kardeş gibi olan halklarımız arasında kesin ve net bir sınır var mıydı? Bildiğim kadarıyla, o sınırlarda yaşayan dostlar, kimin hangi bölgeye sahip olduklarını tahminen biliyorlardı. Şimdi ise, sınırlar koymaya başladığımızdan beri, sırasıyla, bilinçaltı düzeyinde bölünüyoruz, birbirimizden ayrılıyoruz ve buayrılıkta her iki tarafı da suçlu görüyorum. İnsanlarımızı hesaba katmalı, onları bir araya toplamalı ve planlarımızı paylaşmalıyız. Bunu yapmaktan sorumlu olacak kudretimiz var. Bu, çok özel bir yaklaşım sergilenmesini gerektiren güç bir durum. Benim görüşüme göre, herkesin bir araya gelmeye ihtiyacı var; bütün politikacılar, saygı duyulan büyükler ve bu bölgelerin yöneticileri, birbirlerine saygıyla yaklaşarak ve birbirlerini Allah rızası için gözeterek bu sorunu çözebilirler. Çeçenleri her zaman kardeşlerim olarak gördüm ve öyle görmeye devam edeceğim; bunun için sadece geçmişe bakmak yeterli. Allah bizleri doğru yola iletsin ve bu sıkıntılı zamanda bizlere sabır ve doğru anlayış versin.”

Kadirov’un Çeçenya’nın sınırlarını genişletme konusundaki politik hırsları ışığında, Çeçen diktatör, UFC şampiyonunu jeopolitik diplomaside bir olta olarak kullanıyor gibi görünüyor. Nurmagomedov’un ortaklığında Kadirov, Rusya’nın en popüler sporcularından ve en tanınan yüzlerinden biri ile etkili bir dirsek temasında bulunuyor. Nurmagomedov’un takipçileri Rusya Federasyonu’nun çok dışına, kendi kuşağının en etkili Müslüman sporcularından biri olarak görüldüğü tüm dünyaya yayılıyor.

Kadirov, Nurmagomedov ile zaman geçirerek, kendini Dağıstan’ın, insanlarının, sporcularının ve ülkenin menfaatlerinin destekçisi olan bir Çeçen lider olarak pazarlıyor. Nurmagomedov’u Çeçen vatandaşlığı ile onurlandırıp kendi kabilesine seçerek de, Dağıstanlı bir Avar’ın aynı zamanda bir Çeçen vatandaşı olmasının da şovunu yapıyor.

Nurmagomedov’un Çeçenya ile Dağıstan arasındaki sınırların belirlenmesinde doğrudan bir rol oynaması muhtemel olmasa da, bu politik olay hakkında konuşma kararı alması ve komşu cumhuriyetler arasındaki bu gergin dönemde Kadirov’a sergilemiş olduğu destek sonuçsuz kalmayacaktır.

Kaynak: bloodyelbow.com


Yorumlar
  1. Mahmut

    Tüm hayatı boyunca rus işgaline ve onun atadığı kukla yönetime karşı durmuş, karınca kararınca, elinden geldiğince vatanı için bir şeyler yapmaya çalışmış İchkeria taraftarı biri olarak diyorum ki ‘Kadirov çok iyi yapıyor.’ Dağıstan, stavropol, osetya her yerden toprak alsın. Bunları yaparken Kafkas kardeşliği masalına inanmasın, yüzyıllardır Waynakh topraklarını rus desteği ile işgal eden komşulara verilecek bundan başka yol görünmüyor.

  2. Omer Faruk

    Bu haberi daha yeni okuyorum ve bunu araştırırken başlığı neredeyse bire bir araştırdım. Bu bilgilendirici yazınız için çok teşekkür ederim. kadirov gerçekten bir rus kuklası ve Khabib i onun yanında gördüğümde şok olmuştum yakıştıramamıştım. Bu güzel yazınızda gerçekten kafkasyanın genel durumu hakkında bir altyapı oluşturmuşken araştırdığım konu hakkında da kafamdaki soru işaretleri sıfıra indi. Tekrardan bu güzel yazınız için teşekkür ediyorum.