Kadirov: Rusya’nın ‘trolü’
Muhalefetin Putin’e yönelecek tepkilerini kendi üzerine çekme rolünü üstlenen Kadirov, bu görevi kısmen de olsa başardı. Bu stratejiyle yapay kavgaların içine çekilen muhalefet kanadı, Rusya’daki ekonomik krizin ortaya çıkardığı asıl sorunlarla ilgilenemez hale geldi.
Sosyal medya hayatlarımıza dahil olup etkisini iyice artırdığında yeni bir kavramla tanıştık: Trolleme. Bu kavramı, en basit haliyle “dalga geçmek” olarak tanımlayabiliriz. Trolleme aslında çevrimiçi toplulukların üyeleri arasındaki şakalaşmayla başladı ve birkaç sene öncesine kadar, trollemenin uluslararası ilişkilerde ya da siyasette kullanılabileceğine kimse ihtimal vermezdi. Trolleme sanatını kullanan ilk siyasetçilerden biri Putin’in danışmanı Vladislav Surkov oldu. Hatta Surkov bu işi ilk kez yapan kişi olarak tanındığı için, Rusya’da gündemin trollenerek değiştirilmesine ‘Surkovşina’ ismi verildi. Şu anda Rusya’da iktidarın trolleme stratejisine maruz kalan muhalifler, bu etkiden bir türlü kurtulamıyorlar. Muhalif liderlerden Boris Nemtsov’un öldürülmesiyle şoke olan muhalefet kanadı, kendilerine uygulanan Surkovşina stratejisinin etkisinde olduklarının farkında değiller. Bu stratejiyle yapay kavgaların içine çekilen muhalefet kanadı, Rusya’daki ekonomik krizin ortaya çıkardığı asıl sorunlarla bir türlü ilgilenemez hale geldi
Kadirov ve “hainler”
Bir gündem yönetme sanatı olan Surkovşina için, ‘sosyal medya fenomenleri’ önemli bir enstrüman. Gündem üretilen bu fenomenler üzerinden yönetiliyor. Rusya’da sosyal medya hesabından en çok alıntı yapılan ve bu yolla hakkında en çok haber üretilen kişi olarak Çeçenistan Devlet Başkanı Kadirov gösteriliyor. Bir nevi sosyal medya fenomeni olan Kadirov, sadece Kafkasya veya Rusya’nın iç siyaseti ile ilgili yaptığı yorumlar sebebiyle gündem olmuyor. Uluslararası yayın organlarına da konu olan Kadirov, Rusya ne zaman yayılmacı adımlar atsa, gündem değiştiren açıklamalar yapıyor.Ukrayna krizi sırasında Rusya’nın askeri müdahalesinin üstünü örtmek için, Çeçen savaşçılar kozunu ileri sürerek önemli bir rol oynayan Kadirov, Ukrayna’da aslında pek gücü bulunmayan Çeçenlere dikkati çekerek Rusya’ya kolaylık sağladı. Kadirov daha sonra ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımları hedef alan açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar, aslında bir hayli ciddi olan yaptırımlar meselesini sulandırılmakta kullanıldı ve Kremlin’e yakın olan Rus medyası, Kadirov’un başlattığı sulandırma operasyonunu devam ettirdi. Kampanyanın hedefi, meseleyi Rus halkının gözünde küçültmek ve Putin’e yakın olan isimlerin karıştığı yolsuzluk olaylarını kamuoyundan gizlemekti. Bu yolla, halk tarafından başlatılacak muhtemel protestoların önüne geçildi.
Kadirov bu stratejiyi sadece Rusya’nın yararına kullanmakla kalmıyor, üstlendiği bu sosyal medya fenomeni rolünü, Çeçenistan’daki yönetimini meşrulaştırmak için de kullanıyor. Bulduğu her fırsatta Putin’e bağlılığını dile getiren Kadirov, bu bağlılığı sebebiyle Kremlin’den diğer federasyon üyelerine göre daha yüksek meblağda ödenek alıyor. Kadirov bu sebeple, Rusya’daki muhalifler tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Rusya’da muhalefetin güçlü isimlerinden, Yolsuzlukla Mücadele Vakfı lideri Aleksey Navalny de Kadirov’u eleştiren isimler arasında. Kadirov, Navalny tarafından, Çeçenistan’da Rusya Federasyonu kanunlarını işletmemek ve bölgeyi kendi kuralsızlığıyla yönetmekle suçlanıyor.
Putin’e yönelecek tepkileri üzerine çekti
Muhalefetin Putin’e yönelecek tepkilerini kendi üzerine çekme rolünü üstlenen Kadirov, bu görevi kısmen de olsa başardı. Kadirov, Liberal (Batıcı) denilen ve Rusya’da ‘sistem dışı muhalifler’ olarak adlandırılan Nemtsov-Kasyanov-Navlny muhalif üçlüsünün ve onlara yakın basın kuruluşlarının hedefi oldu. Liberal basın kuruluşları olarak bilinen Novaya Gazeta, Ekho Moskava radyosu ve RBC yayın grubu Kadirov’la büyük bir kavgaya girişti. Liberal muhalifler, kavgayı ilk önce Çeçenistan’da yaşanan insan hakları ihlalleri üzerinden yürüttü. Kadirov’un hanesinde insan hakları konusundaki eksilerinin hayli fazla olduğunu bilen muhalifler, Çeçenistan’da insan hakları alanındaki çalışmalarıyla tanınan Kalyapin’e destek vererek kavgayı daha da sertleştirdi. İki taraf adeta bir ölüm kalım savaşına girişti denebilir. Bu kavganın bir ölüm-kalım savaşı olduğu sözünü ispatlayan en önemli örneklerden birisi, Moskova’nın ortasında meydana gelen ünlü muhalif siyasetçi Nemtsov cinayeti. Muhalif gazetecilere baskı yapmakla, hatta bazı kişileri öldürtmekle daha önce de suçlanan Kadirov’un, siyasi muhaliflere el uzatamayacağı söyleniyordu. Nemtsov cinayetiyle birlikte Putin’in Kadirov’un serbestiyet alanını genişlettiği iddia edildi. Bu iddialara göre, Putin, Kadirov’u istediğini yapma konusunda serbest bırakmıştı. Bu iddialar üzerine, analist Piontkovsky yaptığı değerlendirmelerde, Kadirov’un artık yerel bir kukla olmadığını, federal siyasette eşdeğer oyuncu olduğunu belirterek Kadirov’un bu yeni pozisyonundan rahatsız olanların içerisinde FSB ve askeri kanatta görev yapan üst düzey komutanların da olduğunu öne sürdü.
Rus iç siyasetini de etkiliyor
Trolleme sanatında kullanılmak üzere yaratılan bu sosyal medya fenomeninin, amacını aşarak, Rusya iç siyasetini etkiler hale gelmesinin, hem muhalif kanadı hem de Putin çevresini çok rahatsız ettiğini yazan Piontkovsky, Rusya’yı Çeçenistan’dan bir an önce kurtulmaya davet etti. Piontkovsky’e göre Çeçenistan Rusya’nın bir parçası olması gerekirken Rusya Çeçenistan’ın bir parçası oldu. Bir an önce Rusya’nın Çeçenistan’dan kurtulması gerektiğini savunan ve Novaya Gazeta, Radyo Liberty, Ekho Moskova gibi muhalif medya kuruluşlarında yazılar yazan Piontkovsky özellikle Kremlin’in içindeki güvenlikçiler kanadının Kadirov’dan rahatsız olduğu üzerine senaryolar yazıyor. Piontkovsky ayrıca Rusya’da liberal muhaliflerin önder isimlerden biri ve Liberal Muhalefetin Nemtsov sonrası tek lideri olarak adlandırılan eski Rusya Başbakanı Kasyanov’a olan yakınlığı ile biliniyor. Piontkovsky, “Gordonua” isimli internet sitesinde yayınlanan yazısında “Kadirov’a yönelik saldırıların onu zayıflatmayı amaçladığını söylüyor ve Kadirov üzerinden Putin’i de zayıflatmaya yönelik kampanya yürütüldüğünü iddia ediyor. İddiaların en ilginç yanı ise bu kampanyaların Kremlin’in içinden yürütüldüğü. Analistler Kremlin içerisinde yaşanacak darbe senaryolarını kamuoyuna taşırken Kadirov ve Liberal Muhalefet kavgası her geçen gün sertlik dozajı artarak devam ediyor. Son olarak, Kadirov’un kendisini instagram üzerinden tehdit etmesi üzerine, Kasyanov Kadirov’u FSB’ye şikayet eden bir dilekçe yazdı. Bu dilekçe, Kasyanov’u, Kadirov yanlısı Çeçenlerin pastalı saldırısından kurtaramadı. Daha sonra, Nijniy Novgorod’a giden Kasyanov, kaldığı otelde, Rus gençlerin saldırısına uğradı ve Kremlin yanlısı basının kameralarından kendisini zor kurtardı.
Kadirov’un hedef gösterdiği bir diğer muhalif olan İlya Yaşin 1 Şubat’ta Kadirov raporu hazırlamaya başladığını duyurdu. Moskova Polisi, 12 Şubat’ta Yaşin’in arabasını, 13 Şubat’ta da evini aradı. Yaşin, baskın yapan polislerin, hazırlamakta olduğu Kadirov raporunu aradıklarını duyurdu. Bu gelişmeler, Kadirov’un muhalifleri susturma görevinin, Kremlin tarafından yönetildiğini gösteriyor. Kremlin, sağ duyulu bir şekilde karşılık veremediği politik çekişmelerde, Kadirov üzerinden trolleme yöntemini kullanmaktadır. Trolleme sanatıyla, meselenin ciddiyetini sulandırmakta ve karşı tarafı argümansız bırakmaktadır. Trolleme sanatını kullanan Kremlin, kaba kuvvet kullanmaktan da geri durmamaktadır. Kendi içinde, küçük düşürerek ve ötekileştirerek susturamadığı muhalifleri tasfiye etmekten çekinmeyen Kremlin, uluslararası meselelerde askeri ve istihbari gücü de kullanmakta.
Rusya uzmanları Kadirov’un son dönemde Jirinovski’nin yerini aldığını yazmaktan çekinmiyor ama Kadirov’un Jirinovski’den farklı olduğu gözden kaçmıyor. Jirinovski, Sovyetler Birliği dağıldığında, Liberal Demokrat Parti’yi kurdu. Bu partide, Rus milliyetçiliği ve şovenizme dayalı siyaset yürüterek emperyalist düşünceye sahip Rusları Duma’ya soktu. Jirinovski, Rusya’da muhaliflerce “Palyaço” diye adlandırılmaktaydı. “Palyaço”, Kremlin’in radikal söylemlerini Kremlin’den önce dile getirerek kamuoyu yoklaması yapardı. Günümüzde, aynı rolün Kadirov’a verildiği söyleniyor. Fakat, Kremlin’in bu yeni palyaçosu sadece konuşmakla yetinmiyor, radikal eylemlerde de bulunuyor. Bu ise Rusya kamuoyunda, Kremlin’in Kadirov’u kontrol edemediği şüphesini uyandırıyor. Liberal muhaliflerin, Kremlin’i Kadirov üzerinden sertçe eleştirmesinin sebebi, Kremlin’in yeni palyaçosunun ve onun adamlarının Moskova sokaklarında ellerinde silahlarla dolaşması.
Federal bir siyasetçi olmak hedefinde
Kadirov, tabii ki bu palyaço rolünü kabul etmiyor ve kendisini Rusya’nın vatansever bir kurtarıcısı olarak görüyor. Çeçenistan’da, neredeyse yaptığı her konuşmada, 2. Çeçen-Rus savaşında Rusların safında verdiği mücadeleyi dillendiriyor. İçkerya ve Kafkasya Emirliği’ne karşı yaptığı mücadelelerden bahis açarak Rusya’yı dağılmaktan kurtardığını iddia ediyor. Kadirov, bu eylemlerinden dolayı, hem Kremlin’den hem de Rus halkından saygı bekliyor. Zamanında Çeçen direnişinin bastırılmasında oynadığı kilit rol sebebiyle, Çeçenistan ile yetinmiyor, Rusya’da önemli bir siyasi figür haline gelmek istiyor. Federal bir siyasetçi olmak isteği yanında, Çeçenistan’daki yönetimine Ruslar dahil kimsenin karışmasını da istemiyor. Çeçenistan’ı kendine ait bir toprak olarak gören Kadirov, burada yaşayan Çeçenlere de kölesi olarak bakıyor. Kölelerinin, hangi dine mensup olduğundan, onların haklarına ve mallarına kadar her şeyi kendi sorumluluğunda gören Kadirov, yönetim alanını genişletmeye çalışmaktan da vazgeçmiyor. Adeta bölgenin ağalığına soyunan Kadirov, Rusya’nın kendisine işlemeyen kanunlarına göre yalnızca atanmış bir devlet başkanı olduğunu unutuyor. Bu ufak ayrıntıyı kendisine hatırlatan herkese çok sert bir şekilde saldırıyor. Bu durumu sürekli ele alan Moskova merkezli basın, Kadirov’un Cahar Dudayev’in kurmak istediği Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nden daha fazla güç elde ettiğini yazmakta.
Kadirov’un Çeçenistan’ın petrol kaynaklarını federal merkezden alma konusunda önemli kazanımlar elde ettiği de iddia ediliyor. Bu iddialara delil olarak Rusya’da petrol kaynaklarını yöneten ikinci büyük şirket olan Rosneft’in Çeçenistan’da faaliyet yürüten alt şirketlerinden birinin Kadirov’a bırakılması gösteriliyor. Kadirov’un elde ettiği bu başarılardan rahatsız olanların başında yine Putin’in önemli adamlarından Rosneft’in Ceo’su Igor Sechin geliyor. 2008-2012 yılları arası Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapan ve Putin’e yakın isimlerden biri olarak bilinen Sechin’in rahatsızlığına FSB ve askeriye de ortak. Çeçen savaşlarında “gösterdiği üstün başarılar” ile tanınan Vladimir Şamanov, Sechin’in yanında yer alan askeri kanadın önde gelen isimlerinden biri. Kendisine karşı duyulan rahatsızlıklardan haberdar olan Kadirov, eğer yönetimden gidersem Çeçenistan’da yeni bir savaş çıkar mesajı vermeye çalışıyor. Kadirov, bu amaçla, aşırı dinci hareketlerin Kafkasya’da bitmediğini, onların pusuda beklediklerini ispatlamaya çalışıyor. Suriye’de savaşan muhalifleri destekleyen ve Rusya’nın Ortadoğu’da yaptığı katliamları kınayan Kafkasyalı ılımlı grupları hedef alıyor. Bu saldırılarını da kamuoyuna göstere göstere yapıyor. Kendine ait medya kuruluşlarını ve şahsi sosyal medya hesaplarını kullanarak kamuoyu önünde bu insanları aşağılayıcı yayınlar yapan, adeta linç kampanyası yürüten Kadirov, çevre cumhuriyetlerde bulunan benzer gruplara da saldırıyor. Kadirov, cemaat mensuplarını ve imamlarını öldürmekle tehdit ediyor. Bu tehditkar davranışlarını ara sıra yumuşatan Kadirov, denge siyaseti takip ederek her ay kendine yeni bir düşman üretiyor. Kadirov’un propogandası Putin’e mesaj göndermeye yönelik. Putin’e, “Senin askerinim ve en zor emirlerini istediğin her yerde yerine getiririm” mesajı veren Kadirov, yurtdışı ve yurtiçinde Putin’in kendisine muhtaç olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Yaklaşan başkanlık seçimi
Çeçenistan’da bu sene yapılması öngörülen başkanlık seçimlerinde, yeniden aday olma planları sorulan Kadirov’un İnstagram üzerinden verdiği cevap şöyle olmuştu: “Putin beni layık görürse ve halk seçerse olabilir ama bu konuyu tartışmak için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Başkanlık görevimin bitmesine daha iki ay vaktim var. Görevim bitmeden bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Boş laflara vaktimiz yok. Biz yapacağımız işlerle meşgulüz”.
Başkanlık meselesinin gündeme gelmesi ile Rus basınında değişik tahminler yürütülmeye başlandı. Bir yandan ise kapalı kapılar ardında başka senaryoların konuşulduğu da iddia ediliyor. Kadirov’un saldırgan siyasetinden bıkan Kremlin içindeki bazı güçlerin, Çeçenistan yönetimine Kremlin’e sadık ama Kadirovcu olmayan isimleri getirmek istediği konuşuluyor. Bu tarz yazılar daha çok Rusya’da liberal basının temsilcisi olarak görülen Novaya Gazeta’da Elena Milaşina imzası ile çıkmakta. İşin ilginç yanı ise Piontkovsky, Novaya Gazeta’yı ara sıra FSB’nin isteği üzerine bilgi aktarmakla suçluyor. Malezya uçağının Ukrayna’da düşürülmesi üzerine Novaya Gazeta’da yayınlanan iki yazı sonrası da benzer suçlamalar bu gazete için yapıldığını unutmamak gerek. Kadirov, Çeçenistan yönetiminde bulunduğu 13 sene boyunca, sadece dağda kendisine karşı savaşan kişileri öldürmekle yetinmedi, Rusya’da kendisine alternatif olabilecek Çeçen asıllı isimleri de tabir yerindeyse ortadan kaldırdı. Bugün, Rus yanlısı Çeçen siyasilerden Kadirov’a karşı açıktan muhalefet edebilecek isim bulmak bir hayli zor. Çeçenistan’da koltuğunu garanti altına almış gözüken Kadirov, Rusya’nın Çeçenistan koltuğunu bir başka isme vermesinin tek yolunun, kendisinin o koltuktan zorla alıkonulması olduğunu biliyor.
Eğer Kremlin, Kadirov’u görevden almak gibi zor bir karar verirse Kafkasya’da ve özellikle Çeçenistan’da çeşitli sorunlarla karşılaşacağını biliyor. Kremlin bu sorunları kolayca göze alabileceğini daha önce ispatlamıştı. Mahaçkale Belediye başkanı olan ve Rus yanlısı olduğu bilinen Amirov, görevinden alınmak istendiğinde, isyankar davranmış, Kremlin, onu ömür boyu hapisle cezalandırmıştı. Amirov’un tutuklanması, Hollywood filmlerindeki sahneleri aratmıyordu. Moskova’dan gelen özel birliklerin, helikopterlerle gerçekleştirdiği operasyon, Kafkasya’daki bir başka ağanın sonu olmuştu. Bunu bilen Kadirov, düşmanlar üreterek, Kremlin’i Çeçenistan’da başlayacak büyük çapta isyanlarla ve savaşla korkutmaya çalışıyor.
Yine muhalif basında çıkan analizlere göre Kadirov’un Çeçenistan yönetiminden alınması hususunda iki muhtemel senaryodan bahsediliyor. Andrey Piantkovski’nin radyo Liberty’e verdiği demeçteki birinci senaryoya göre, Kadirov yönetimden teamüllere uygun olarak alınacak. Bunun sonucunda Kadirov isyan edecek ve yeni bir Çeçen-Rus savaşı başlayacak. İkinci senaryoya göre ise FSB ani bir operasyonla Kadirov’u görevden alacak ve Kremlin’den Çeçen asıllı olmayan bir yönetici atanacak. Bu yeni yönetici devrinde de, Kadirov’un ekibi Çeçenistan’dan temizlenecek. Kadirov’a karşı olan ulusalcılar ve liberaller Kadirov’un görevi terketmesi gerektiği konusunda aynı fikre sahipler. Analistler ise Putin’in geniş çaplı bir isyanı göze almayacağının altını çiziyor. Analistlere göre, Çeçen sorununu çözerek Rusya’nın başına geçen Putin, özellikle Çeçenistan’da meydana gelebilecek yeni bir isyandan çok büyük zarar göreceğini düşünüyor ve bu sebeple Kadirov’a dokunmayacak. Bu sebeple, Kadirov’un Çeçenistan yönetiminden alınmayacağını ve gelecekte iç ve dış siyasette sıkça gündem olacağını söylüyorlar. Kremlin, ürettiği trolden maksimum verim elde etmek istiyor. Kadirov da bu durumdan mümkün olduğunca fazla faydalanacak.
Kaynak: AA