Abhaz temsilciden dobra dopra

Sohum/Ajans Kafkas – Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Gal Temsilcisi Ruslan Kişmariya, Gürcü nüfusuna baskı yapıldığı iddiasını şiddetle reddederken Gürcistan kadar Tiflis’in jargonuyla konuşan Batılı ülkelere de çattı. Rosbalt.ru’dan Yana Amelia’nın sorularını yanıtlayan Kişmariya, Gal bölgesinde durumun kontrol altında olmadığını iddia eden Batılılara “En azından anaokullarımızı kimse havaya uçurmuyor. Amerikan ve Avrupa yaklaşımı şu; Abhazya cennet bile olsa hiçbir şekilde tanınmamalı. İt ürür, kervan yürür” diye çattı. Tiflis’in Gal sakinlerine zorla pasaport verildiği suçlamasına ise Abhaz temsilci şu yanıtı verdi: “Emniyette (pasaport) sırası var. O taraftaki deliler basit bir şeyi anlamıyor: Abhazya pasaportunun varlığı Abhazya’da yaşayan Gürcüye Rusya vatandaşlığı, Rusya’ya gitme ve ailesini doyurmak için para kazanma imkanı veriyor. İnsanlar bunu memnuniyetle yapıyor!”

Kişmariya’nın değerlendirmeleri şöyle:

Tiflis’te Abhazya yönetiminin Mikhail Saakaşvili’nin istifasını isteyen muhalefetin eylemlerine katılmayı isteyen Gal’deki Gürcülerin çıkışına izin vermediği iddia ediliyor. Bu doğru mu?

Kesinlikle söyleyebilirim ki, şu anda Gal bölgesinde Gürcü muhalefetini desteklemeye koşacak insan yok. Son günlerde Paskalya kutlamalarına bağlı olarak insanların sınırdan geçişi daha yoğun oldu, bu doğru. Birilerinin buradan muhalefet mitinglerine katılmak için gittiği, uydurulmuş bir seçenek. Üstelik Tiflis’e Zugdidi’den (Gürcistan’ın Abhazya sınırındaki kenti) bile mitingler için kimse gitmedi.

Şu anda Gürcü-Abhaz sınırını geçme uygulaması nasıl? Her seferinde özel izin mi almak gerekiyor?

İzinsiz hiçbir şekilde mümkün değil. Ama sınırımız henüz tamamıyla donanımlı olmadığından problemler elbette var, ama insanlar yine de gidip geliyor. Sınırı çoktan donatmak lazımdı, ama Rusya henüz buna başlamadı. Yapmayı düşündükleri şey mükemmel, ama çok pahalı. Sekiz kara gümrüğü oluşturulması öngörülüyor. İlk önce çalışmaların aralıkta başlanacağı söylendi, sonra ocakta, ardından şubat ortalarında, daha sonra mart ve nisanda başlayacağı söylendi. Nisan sonu geldi, ama sınır planları daha önceden olduğu gibi halen taslak durumunda.  Gürcistan’ın şu anda iç problemler dolayısıyla bizimle uğraşmıyor olması iyi, ama biliyoruz ki, Gürcü istihbaratı tam olarak hazır ve çalışanları kundaklama eylemleri için buraya geliyor. Son örnek Oçamçira bölgesinin Açigvara köyündeki patlamaydı. (29 Mart’ta bu köyde meydana gelen patlamada bir sivil ile iki asker yaralandı.)

Kundakçılar sıkça Abhazya’ya sızıyorlar…
 
Sızmıyorlar, onlar burada, içerideler. Şöyle ki Gürcülerin iki kundaklama grubu hazır bekliyor, biri Gal’de diğer Kodor yönünde. İlkini esrarkeş, haydut, kundakçı Soso Ahalaya komuta ediyor. İkincisini Nugzar Pangani komuta ediyor. Onlar için en etkili şey, kundaklama-terör olayları. Küçük gruplarla durumu bozmak mümkün ve Gürcülerin işi kolay. Tüm bu eylemlerde ise yerli yönetim suçlanıyor ve Gal sakinlerine zulmedildiği çığlığı atılıyor. Ama gerçekte hiçbir zulüm yok. İnsanlar daha önceleri askerden korkuyordu, şimdi panik yok.
 
BM Misyonu çalışanları ve onların Gal bölgesindeki durum değerlendirmeleri ne kadar objektif?

BM Misyonu askeri gözlemcilerinin görevi açıkça belirlendi: Onların Moskova Anlaşması’na uygun olarak askeri birlik ve teknik araçlarının hareketini gözlemlemesi lazım. Sınıra 12 kilometre uzaklıkta tek bir askerin olmaması, sonraki 12 kilometrede ise askeri ekipmanın olmaması gerekiyor. Onların özellikle bunu gözlemlemesi gerekiyordu. Birinin tavuğu mu çalındı, bu onların sorunu değil. Eğer onlar böyle bir haber alırlarsa, yerel yönetime gerekli önlemleri alması için başvurmaları gerekiyor, meseleyle kendileri ilgilenmemeli.
Onlar bu tür olayları raporlarında göstermeye devam ediyorlar, bunları okuyanlarda ise negatif izlenimler oluşuyor. Onlar aslında neler olduğunu nereden bilecek. Bununla birlikte gözlemciler tarafından belirtilen olayların bazıları da burada oldu. Suç her yerde var, ama Avrupa ile kıyaslandığında buranın daha sakin ve güvenli olduğunu düşünüyorum. En azından anaokullarını kimse havaya uçurmuyor ve korumasız çocukları vurmuyor. Amerikan ve Avrupa yaklaşımı şu; Abhazya cennet bile olsa hiçbir şekilde tanınmamalı, onu yok etmek lazım. Onların yaklaşımı bizi ısıtmıyor veya üşütmüyor. İt ürür, kervan yürür.

Gal sakinlerine Abhazya pasaportu verilmesi durumu gerçekte nasıl? Tiflis’te onların bu konuda zorlandığı söyleniyor.
 
Emniyette nasıl sıra var bakınız. O taraftaki deliler basit bir şeyi anlamıyorlar: Abhazya pasaportunun varlığı Abhazya’da yaşayan Gürcüye Rusya vatandaşlığı, Rusya’ya gitme ve ailesini doyurmak için para kazanma imkanı veriyor. İnsanlar bunu memnuniyetle yapıyor! Üstelik bana, Zugdidililerin Abhazya pasaportu alabilmek için 12-15 bin dolar vermeye hazır olduğu söylendi. Telefon açıyorlar, bunu nasıl yapabileceklerini soruyorlar!
Gürcüler ve BM’ciler ise bunu anlamıyorlar veya anlamak istemiyorlar. Onlar insanların geri döndüğünü bile kabul etmek istemiyor. İstemiyorlarsa dinlemesinler. Ama insanlar pasaport alıyorlar. Eğer bu pasaportlar zorla veriliyor olsaydı şimdi bölgenin sadece yüzde 1’nin pasaportu olmazdı. Abhazya pasaportunu bölgeden henüz 1500 kişi aldı, halbuki bölgede 50-53 bin kişi yaşıyor.

Okullarda Gürcüce eğitim durumu nasıl? Tiflis’te sıkça Abhazya yönetiminin onların çalışmasına engel olduğu açıklanıyor.

Okullar nasıl çalışıyorduysa, öyle çalışmaya devam ediyor. Problem yaratmıyoruz, tek talebimiz programlarından Gürcistan devleti eğitim bakanlığınca hazırlanmış olan tarih ve coğrafyanın çıkarılması. Elbette çocukların Abhazya’nın devlet dilleri Abhazca ve Rusça öğrenmesini istiyoruz. Fizik, kimya ve diğer dersleri isterlerse Türkçe okusunlar, değişen bir şey olmaz, ama tarih ve coğrafya Gürcü kitaplarında tepetaklak edilmiş durumda.
Ben, eğer isterlerse Gürcüce eğitim görmeleri taraftarıyım. Böyle bir okulu bitiren kişi nereye gidecek? Rusça bilmiyor, Abhazca bilmiyor. Rusya’ya eğitimine devam için gitmez, Abhazya’da kalmaz. Geriye Gürcistan kalıyor. Orada üniversite bitirecek ve buraya dönecek, sonra ne olacak? Ben onu iki sebepten ötürü işe alamam: Birincisi dil, ikincisi ben artık ona güvenmiyorum.

Dini yaşamda durum nasıl, kiliseler çalışıyor mu?

Sovyet döneminde tek bir kilise bulunmayan bölgede iki kilise açıldı. Yakında Kodor Vadisi’nde de düzenli din hizmeti olacak. ÖZ/FT (Ajans Kafkas)