Son yıllarda ülkelerindeki baskılardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Rusya vatandaşı Kafkasyalılar, İstanbul’daki terör eylemi yüzünden sınır dışı edilmekten korkuyor.
Kavkazki Uzel muhabirinin görüştüğü Türkiye’de yaşayan Dağıstanlılar, İstanbul’daki terör eyleminden dolayı Türkiye’nin Kafkasyalılarla ilgili göç politikasını sıkılaştırmasından endişe ediyor. Gazeteciler ise bu endişelerin haklı olabileceğini ve Sultanahmet’teki eylemin Türkiye’de yaşayan Kafkasyalı selefileri zor durumda bırakmaya yönelik olabileceğini düşünüyor.
Son iki yıldır Türkiye’de yaşayan Dağıstanlı Magomed Hamzatov Kavkazki Uzel muhabirine, Türkiye’de yaşayan muhacirlerin Rusya’da, Suriye’deki savaşa katılmış gibi görüldüğü açıklamasında bulundu. Ancak Hamzatov’un da belirttiği gibi “Son yıllarda Türkiye’ye Kafkasya cumhuriyetlerinden, özellikle Dağıstan ve Çeçenya’dan, ayrıca Tataristan, Kırım ve Povoljya’dan göçmen akışı oluyor. Rusya Müslümanları emniyet ve istihbarat kurumların taciz ve baskılarından dolayı ülkelerini terk ediyor”.
Hamzatov, “Kafkasya’dan Türkiye’ye hicret yeni bir hadise değil. Kafkas-Rus savaşları zamanında da devrim sonrasında da birinci Çeçenya savaşında da yaşandı ve şimdi de yaşanıyor. En yoğun muhacir akışı Dağıstan’dan oluyor” dedi.
Dağıstanlıların çoğunun da son yıllarda sürekli terörle mücadele operasyonlarına boğulan Untsukul bölgesinden olduğunu kaydeden Hamzatov şunları söyledi: “Terör eylemini bir Dağıstanlının gerçekleştirdiği söylentilerinin ardından herkes şokta. Türkiyeliler haklı olarak sırtından vurulmuş gibi hissediyor. Onlar bize barınacak yer veriyor, biz ise karşılığında terör getiriyoruz. Bu genç kızı neyin yönlendirdiğini bilmiyorum. Kimse onu tanımıyor. Üstelik yabancıların tutulduğu polis merkezi yakınında kendini havaya uçurdu. Türkiye’nin bize karşı tutumunu değiştirmesinden korkuyoruz”.
Hamzatov, terör eyleminin ardından Dağıstanlı selefi topluluğunun evlerinde arama yapıldığını da ifade etti: “Aramalar esnasında gözaltılar olup olmadığını bilmiyorum. Ancak şu anda Ebu Umar Sasitlinski’nin (Dağıstanlı vaiz Ebu Umar Sasitlinski Türkiye’de Kasım 2014 sonunda tutuklandı) hapiste olduğunu biliyorum. Vaizin tutuklanması, Putin’in geçenlerde yaptığı ziyarete ve suçluların karşılıklı iadesi konusunda imzalanması planlanan anlaşmaya bağlanıyor”.
Türkiye’de yaşayan ve adının gizli kalmasını isteyen bir başka Rusya vatandaşı da evlerde arama yapıldığı bilgisini doğruladı ve “Kafkasyalıların çoğunluğu, İstanbul’da dindar vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Başakşehir’de bulunuyor” açıklamasında bulundu.
Dağıstan’ın Çernovik gazetesinden Magomed Magomedov, İstanbul’daki terör eyleminin Türkiye’deki Kafkasyalı selefilerinin sınır dışı edilmesi amacıyla düzenlemiş olabileceğini düşünüyor.
“Dağıstan’da, kendi ülkelerinden birinin intihar eylemi yaptığı söylentileri tesettürlü genç kızlara yönelik yeniden bir baskı dalgası oluşturabilir. İnsanlar hem Dağıstan’da hem yurtdışında sıkı kontrol altında tutulacaklar. Havaalanlarında kontroller sıkılaşacak” açıklamasında bulunan Dağıstanlı gazeteci, “Türkiye yönetiminin tepkisini bile bile Selefilerin böyle bir terör eylemi gerçekleştirmesi tuhaf. Bundan dolayı Sasitlinski’nin tutuklanmasını ve bu patlamayı, Kafkasyalı selefileri evlerine dönmeye zorlama amacı taşıyan bir proje olarak değerlendiriyorum” dedi.
Nastoyaşeye Vremya (Gerçek Zaman) gazetesi genel yayın yönetmeni Milrad Fatullayev de İstanbul’daki terör eyleminin ardından Kafkasyalıların sıkı bir takibata uğrayabileceğini belirtiyor. Fatullayev’e göre söz konusu eylem küçük bir grubun işi olmaktan çok, arkasında daha profesyonel bir örgüt olduğu izlenimi veriyor.
Rusya Federasyonu ve Türkiye Diyalog Platformu başkanı Dağıstanlı Ahmed Ahmedov, terör eyleminin ardından Rusya ve Türkiye arasındaki istihbarat işbirliğinin güçlenebileceğini ancak Türkiye’nin Rusya vatandaşlarına yönelik göç politikasında değişme beklemediğini ifade etti.
Ajans Kafkas