Çerkesya Yurtseverleri’nden 21 Mayıs açıklaması

Çerkesya Yurtseverleri, İstanbul’da, Rusya Konsolosluğu önünde 21 Mayıs açıklaması yaptı.

Dün saat 14.00’de Taksim İstiklal Caddesindeki Rusya Konsolosluğu önünde toplanan grup adına Tsıpıne Bahattin Zabun katledilenlerin anısına Çerkesçe dua etti. “İntikam Değil Adalet İstiyoruz”, “Çerkesler Burada Çerkesya Nerede” sloganları atıldı, Türkçe ve Çerkesçe basın açıklaması okundu, sürgün ağıtları çalındı, konsolosluk önüne siyah çelenk bırakıldı.

İlk bölümünde Çerkeslerin maruz kaldığı soykırım ve sonuçlarının hatırlatıldığı, ardından Rusya’dan bazı taleplerin dile getirildiği basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

“Başta Suriyeli Çerkesler olmak üzere Çerkes diasporasının tamamına, koşulsuz, kolay ve hızlı işleyecek bir mekanizma ile Rusya Federasyonu vatandaşlığı ve/veya çoklu vatandaşlık hakkı tanınmalıdır.

18. yüzyıldaki tarihi Çerkesya sınırları, önemli oranda küçültülmüştür. Daha sonrada Sovyetler Birliği tarafından, siyasi birimlere bölünmüştür. Sovyet toplum mühendisliği politikalarının uygulanmasının bir sonucu olarak, Çerkes kimliği yerine, Adigeyli, Çerkes, Kaberdey ve Şapsığ kimlikleri yaratılması ve resmi olarak tanınması, tek bir Çerkes ulusal kimliğinin gelişimini engellemektedir.

Bu nedenle, Çerkes Halkı’nı tarihi topraklarında birleştirmek için, 1763 yılındaki Çerkesya sınırları esas alınarak, Rusya Federasyonu içinde Çerkesya Cumhuriyeti var olmalıdır.

Yerel otokratlar eliyle yapılan baskıların ve yolsuzluklar sona erdirilmeli, Çerkesya halklarına koloni muamelesi yapılmamalıdır. Demokratik, çok etnili ve çok kültürlü Çerkesya Cumhuriyetinin var olması için vizyonumuz, adaletli, barışçı ve dayanışmacı ‘yurttaşlar Çerkesya’sıdır.

Kişisel ve toplumsal özgürlüklerin, demokratik değerlerin baskı altına alınmasının sonucu olarak, Çerkesya’da yabancılaşma, radikalleşme ve aşırılıkçılığın artması tehlikesinden, dünya kamuoyu gibi Çerkes halkı da kaygı duymaktadır. Çerkesya Halklarının, evrensel olarak kabul edilen normlar ve demokratik değerlere göre yaşamaya hazırdır ve buna herkes kadar layıktır.”