Gürcistan’ın saldırısını Ruslar sayesinde atlatmış Osetler, ‘Biz zaten Gürcistan’ın çatısı altında değildik. Bundan sonra da birlikte olamayız’ diyor. Onların hayali artık kuzeydeki kardeşleriyle birleşip Rusya Federasyonu içinde yerlerini almak
Sinvalliler ölen bir Oset’i görkemli Kafkas sofrası ile anıyor. Vladikafkas’ın merkez parkında ise gençler dansla stres atıyor. FOTOĞRAFLAR: FEHİM TAŞTEKİN
Shinval – Sovyetler Birliği’nin Oset ülkesini bölmesinden bu yana Güney Osetyalılar kuzeydeki kardeşleriyle birleşmeyi hiç gündeminden düşürmemiş. Ve artık Gürcistan’ın başlattığı savaşın ardından yürekleri Rusya için atıyor. Başkent Sinval’de bitkin ve umutsuz bakışların arkasında ‘büyük kurtarıcı’ Rusya ile birlikte yaşama arzusu saklı. Gürcistan’la ortak devlette yaşamak istemiyor, herkesin gönlünde Kuzey Osetya ile birleşmek ve Rusya Federasyonu’na katılmak var.
Rusya’nın bağımsızlıklarını tanıması savaşın ardından ödül gibi gelse de kimsenin kutlama yapacak hali kalmamış. Ama Sinval’in bombalanmış semtlerinden birinde yürürken yıkılmış bir sokakta savaş ortamında kimsenin ummadığı bir ikram telaşıyla karşılaşıyoruz. Yolun girişini kapatmış askeri aracı andıran yeşil renkte bir kamyon ardında bombalanmış evlerin arasında uzunca bir sofra uzanıyor. Ölen bir Oset’in anısına kurulmuş geleneksel Kafkas sofrasında kadehler ‘bağımsız Osetya’ için kaldırılıyor. Ancak sofrada sırayla ayağa kalkıp ev sahibine, misafirlere ve tanrıya teşekkür eden misafirlerin konuşmalarına bağımsızlıktan çok Rusya Federasyonu’na katılma isteği damgasını vuruyor. Sofrayı yöneten (thamate) David, ölenlerin ruhuna kadehkaldırıp “Gürcüler 1992’deki gibi yine saldırıp yakıp yıktılar. Bizi yok etmek istediler. Bize Rusya’ya yönelmekten başka bir çare bırakmadılar” diyor. Kavuran güneşin altında şapkası olmayanlar sıcaktan korunmak için başının üstünde ya şemsiye tutuyor ya da gazete. Erkeklerin sofrasının devamında kadınlar oturuyor. Yaşadıkları bütün yıkıma rağmen aile evinde ne var ne yok hepsini sofraya dökmüş; Haşlama, kavurma, tavuk kızartma, tatlılar, meyveler vs. Ev yapımı şaraplar ve arpa suyundan biralar sofrayı bir baştan bir başa kaplıyor. Kadınlar bize de ikramda bulunmak için seferber oluyor. Arkada koca koca kazanlarda kesilen hayvanların etleri pişirilip servis yapılıyor.
Her konuşmada Rusya Her konuşmanın içinde illaki Rusya’ya müteşekkir ifadeler geçiyor. Sofranın kurulmasına yardım eden komşulardan Madina, “Ruslar sayesinde kurtulduk” deyip thamatenin sözlerine destek çıkıyor: “Şimdi Rusya ile birleşmek istiyoruz. Osetlerin çoğu yukarıda. Bizim ayrı yaşamamız da anlamsız.” Thamateden söz alan bir başkası 1992 yılında Kuzey Osetya’nın Prigorodni bölgesinde 70 bin İnguş’u mülteci konumuna düşüren Oset-İnguş çatışmasına atfen “Dün İnguşlar saldırdı, bugün de Gürcüler” vurgusu yapıyor. Ardından 2004’te Çeçenya’da 230 bin sivilin yaşamını yitirdiği kirli savaşı durdurma talebiyle Çeçenlerin başını çektiği bir grubun düzenlediği ve federal Alfa timlerinin ‘korkunç kurtarma’ operasyonuyla 334 kişinin öldüğü Beslan’ın 1 nolu okulundaki rehine alma faciasının kurbanlarına kadehini kaldırıyor.
‘Dünya bizi görmüyor’ Zar-zor müsaade koparıp sofradan kalkarken Oset büyükleri dünya medyasının kendilerinin yaşadığı trajediyi yazmadığından yakınıp ‘Halimizi gördünüz, lütfen bunları yazın’ sözleriyle bizi uğurluyor. Sinval’in bir başka semtinde 1991-1992’deki savaşta ölenlerin gömüldüğü mezarlıktayız. Gürcü tankların hışmına uğramış mezarlığa son savaşta ölenler de gömülmüş. Ölen kişilerin mezarının üzerine çiçekler ve bir de ziyarete gelenlerin içip ruhuna dua etmesi için şarap, su ve sigara konulmuş.
‘Faşistlerle olamayız’ Ölen yakınını ziyarete gelen Soslan adlı gence ‘Bağımsızlığınızın Rusya tarafından tanınmasını nasıl karşıladınız’ diye soruyoruz, yanıtını tersinden alıyoruz: “Biz zaten Gürcistan’ın çatısı altında değildik. Bundan sonra da birlikte olamayız. Bakın şu kente, her yerde Osetleri yok etmeye çalıştıklarının izlerini görebilirsiniz. Üzerimize bombalar yağdıran faşistlerle birlikte olamayız.” Az ötedeki caddede iki kadın yıkılmış evlerinin önünde sohbet ediyor. Evinin çatısına bomba düşünce yolun karşısındaki komşusunun sığınağına gittiklerini, oranın da bombalanmasıyla diğer komşularla birlikte başka bir bodrumda saklandıklarını anlatan Tina Suikayiva, “Zaten yıllardır zor yaşıyorduk. İlk savaşın ardından her türlü sefalete maruz kaldık, ambargo bizi yiyip bitirdi. Gürcistan’ın saldırı tehditleri eksik olmadı. Şimdi de yakıp yıktılar, hayatımız tamamen mahvoldu. Eğer güven içinde yaşayacaksak Rusya ile birlikte yaşayacağız. Bizim için tek çıkış yolu Kuzey’deki kardeşlerimizle birlikte olmaktır” diyor.
Sokakları arşınlarken bir yandan da gözümüz internet kafe arıyor. Dizüstü bilgisayardan cep telefonu aracılığıyla internete girmek burada imkânsız, basın merkezinin elektrikleri de kesik. Gazetecilik yapmayı bırakıp sınırda barış gücü askeri olmayı seçmiş Aleg’in özel aracıyla internet ihtiyacımızı karşılamak için kafeleri dolaşıyoruz, açık bir yer bulamıyoruz. Hem eski bir gazeteci hem barış gücü askeri olarak Aleg’e uluslararası tanınmanın ve Rusya gibi emperyal gücün himayesinde bulunmanın Osetler için ne getirip ne götüreceğini soruyoruz. Aleg de çoğunluk gibi kuzeyle birleşmeden yana olduğunu söylerken bundan sonra Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını pençeleyeceğini teslim ediyor. “Elbette Rusya’ya bağımlılık artacak ama Gürcistan gibi her fırsatta saldıran bir komşu olduğu müddetçe bu küçük ülkenin kendini kuzeye atmaktan başka bir şansı yok” diyor. Aleg, Osetlerin bağımsızlıklarının nihayet tanınmasına sevinecek halleri kalmadığını da ekliyor.
Maya adlı kadın “Şu an ölülerimizin yasını tutuyoruz. Belki 40’ıncı gün de geçtikten sonra gözyaşlarımız durulur ve bağımsızlığımızı kutlamaya sıra gelir” diyor.
Rus bayrağı her yerde Osetlerin Rusya Federasyonu’na meyilleri sokaklara da yansıyor. Rusya ile Güney Osetya bayrağı her yerde yan yana asılı. Gerçi bu savaştan önce Rusya’nın Osetlerin yüzde 98’ine Rus pasaportu verip kuzeye geçişlerini kolaylaştırdığından beri alıp başını giden bir furya. Savaştan sonra ise iki bayrak ayrılmaz bir ikiliye dönüşmüş. Sinval’de Memorial adlı bir grubun halkla dayanışma sergilemek için konser düzenleyeceği söylentisi dolaşıyor. Konser için belirtilen saatte Sinval merkezindeki meydanda kenardaki banklara kurulmuş birkaç ihtiyar dışında in cin top oynuyor. Bir başka söylenti ‘konser saat 16.00’da kentin stadyumunda olacak’ şeklinde. Gel gör ki, dev bir Rus bayrağının göndere çekildiği stadyumda o saatte Kuzey Osetya ile Güney Osetya futbol takımları arasında maç oynanıyor. Sayıları 30 bini bulan başkentlilerin hiçbir zaman doldurulamadığı stadyumun tribünlerindeki oturma gruplarının sadece demir iskeletleri kalmış ve otlar tarafından işgal edilmiş.
****
Kuzey’in Gürcüleri Saakaşvili’ye zehir zemberek
Gürcüler de Saakaşvili’ye öfkeli. ‘Amerikalılar parayı bastırıp onu seçtirdi’ deyip onu şovenist buluyorlar