Megreller, Abhazya’nın yumuşak karnı. 1990’ların başında sürülen 230 bin civarında Megrel’den 70 bin kadarı geri dönmüş. Gürcü milliyetçiliğinin aşağılamaları kendilerini Sohum’dan ziyade Tiflis’e yakın hissetmelerine engel değil. Gürcistan’da yasaklı ana dillerini Abhazya’da konuşabiliyor olmaları da öyle…
Yıllarca savaş ve ambargolar yüzünden bakımsız kalmış Abhaz kentleri bağımsızlıkla birlikte yeniden inşayı bekliyor. FOTOĞRAF: FEHİM TAŞTEKİN
FEHİM TAŞTEKİN (Arşivi)
GAL – Kapısında bir köpeğin pineklediği, güvenliği bir ihtiyara emanet edilmiş Gal valili binasına dalıyoruz. Vali köyüne gitmiş ama bir telefonla yardımcısı Vahtang Maan hemen çıkıp geliyor. Odasında ilk Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba’nın resmi var. Resmi dairelerde portre asma şartı yok. Bagapş’ın portresini de görmek mümkün değil. ‘Eğer hak ederse görevi sona erince o da duvarda yerini alır’ deniliyor. Maan’a sokaktaki Megrel halkın ‘Başkanımız Mişa’ sözünü aktarıyorum. Hemen yanıt veriyor: “Ambargo altında devlet kurmaya çalıştık. Karşıda ise devasa imkânları olan bir ülke var ve televizyon kanallarıyla çok yoğun propaganda söz konusu. İnsanlar bu yayınların etkisi altında. Ama makul düşünenlerin sayısı artıyor.”
Gürcülerin soyadı tahrifatı
Maan’a göre ‘burada asimile olmuş Abhazlar da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Ne kadar Abhaz kökenli olduğu meçhul. Sovyetler zamanında Gürcü kilisesi müthiş bir soyadı tahrifatına imza atmış. Bazı Abhaz sülale isimleri tamamen değiştirilerek kayıtlara geçirilirken bazılarına ‘ya’ eklenmiş. Tarba ‘Tarbaya’, Kesba ‘Kesbaya’, Yaşba ‘Yaşbaya’ olmuş. Maan “Yaşlılardan Abhaz kökenli olduklarını söyleyenler var. Eski soyadına dönmek isteyenler ortaya çıkıyor. Bunun için Abhaz Araştırma Enstitüsü’nden aldıkları belgeyle Adalet Bakanlığı’na müracaat ediyorlar. Ama zorlama yok, bu doğal bir süreç” diyor. ‘Abhazya burayı kazanmak istiyorsa neden hizmet getirmiyor? Yollar çok kötü’ diyorum Maan yanıtlıyor: “Abhazya’daki sıkıntılar burada iki katı. Gal savaş bölgesi atmosferinden kurtulamadı. İnsanlar iki arada bir derede kaldı, yarına umutları yok, o yüzden kendileri için de bir şey yapmıyorlar. İnsanları üretmeye teşvik ediyoruz. İlk olarak okulları ve hastaneleri yeniledik. Doğu sınırından başlayan asfaltlama çalışmaları pek yakında buraya da gelecek. Buradan mezun olan öğrencileri Gürcistan’a gitmesinden diye masrafların üstlenip Sohum’a gönderiyoruz. Gal için kontenjan ayrıldı. Galli öğrenci sayısı 60’ı buldu. Sadece bu yıl 25 öğrenci gitti. Bu iyi bir başlangıç. Pasaport da dağıtmaya başladık. Gürcü pasaportuyla karşıya gidip gelenlere engel çıkartmıyoruz. Dün sokakta kimseyle konuşamazdın, bugün buzları kırdık, insanlarla konuşabiliyoruz.”
‘Türkiye Kafkasya’da oyuncu olmak istiyorsa politikasını değiştirmeli’
Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maxim Gunjia, Rusya tarafından tanınmalarının kendilerini siyasi ipoteğe sokmadığını savunurken, AB ile ortaklık istediklerini vurguluyor.
Rusya’nın Abhazya’yı tanımasının yansımaları ne olacak?
Rusya’nın Abhazya’yı tanıması bu adımı izleyecek başka ülkeler için önemli siyasi bir işaret. Abhazya’nın kalkınmasının önündeki engeller kalkacak. Tanınma Soçi Kış Olimpiyatları için de önemli. Olimpiyat binalarının inşaasında Rusya ile şeffaf ve yasal işbirliği yapabileceğiz. Soçi’nin 120 milyon ton çakıla ihtiyacı var ve bunun 30 milyon tonunu Abhazya karşılıyor. Pek çok alanda özellikle askeri işbirliği önemli. Rusya bu bölgenin ana güvenlik garantörü. Rusya ile ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitsel işbirliği anlaşmaları imzalayacağız.
Ne tür bir askeri anlaşmadan bahsediyorsunuz?
Şimdilik askeri, ekonomik ve sosyal alanlarda çerçeve anlaşması sözkonusu. Askeri alanda ayrı anlaşma imzalayacağız. Bu Rusya’nın askeri üs kurabilmesi, Rus deniz filosunun limanlarımızı kullanabilmesi ve güvenliğimizi sağlamasını öngörecek.
Gürcistan’ın Rus askeri varlığını Abhazya’nın ilhakı olarak görmesine ne diyorsunuz?
Gürcistan pek çok şey söylüyor; Fakat ilhak bir ülkenin bir yerden kopup diğer bir ülkeye katılmasıyla olur. Rusya’nın parçası olmayacağız. Bu ilhak değil meşru hakkımız olan uluslararası tanınmadır. Abhazya’nın bir başka ülkeyle güzel ilişkiler tesis etmesidir. Gürcistan’ın bakışıyla Kosova’nın tanınması da ilhak. Sovyetler’in dağılmasıyla ortaya çıkan bağımsız Gürcistan ile bağımsız Abhazya’nın statüleri eşitti. Neden Gürcistan bağımsız da Abhazya olamıyor?
Bundan sonra Gürcistan’la ne tür ilişki umuyorsunuz?
Gürcistan 2006’da Kodor’a asker çıkartınca müzakere sürecini durdurduk. Çünkü 1994 Moskova Anlaşması’nı çiğnemiş oldu.
Fakat Tiflis anlaşmalardan çekildi…
Hayır anlaşmaları iptal değil ihlal etti. Yaptığın anlaşmaya uymuyorsan çiğnemiş olursun.
Tiflis’le yeniden masaya oturabilinir mi?
Savaş öncesi tek şartımız Kodor’dan asker çekip ve saldırmazlık anlaşması imzalamalarıydı. Şimdi müzakere masasına dönmemizi istiyorlarsa önce bağımsızlığımızı tanısınlar.
AB arabuluculuğunda Cenevre müzakerelere katılacak mısınız?
Hayır bu müzakere değil konferans. Mevcut durum ve Abhazya’nın tanınması meselesi tartışılacak ve siyasi statümüzü asla müzakere etmeyeceğiz.
Rusya ve Nikaragua’dan sonra Abhazya’yı tanıyacak ülke var mı?
Var ama isimlerini söyleyemem. Latin Amerika ve Güney Afrika’dan çok sayıda ülke tanımayla ilgileniyor.
Rusya gibi emperyal güçle böyle bir ilişki kaygı verici değil mi?
Elbette zor bir durum, savaştan sonra Abhazya tecrit edildiğinde 15 yıl dünyaya açılan tek pencere Rusya’ydı. İhracat yaptığımız tek yer orası. Ürettiğimiz her şeyi oraya satıyoruz. Türkiye ve AB ile de çok yönlü ilişkiler peşindeyiz.
Moskova’nın Abhazya’ya müdahale eder mi?
Bu tür bir baskı işe yaramaz. Geçmişte çok örnekleri var. Rusya ile siyasi tercihlerimiz uyuşuyor, şu an için siyasi bir nüfuz kurma ihtiyacı duyduğuklarını sanmıyorum. Biz de Rusya’yı NATO’ya girmeme ya da Rusya’nın düşmanlarıyla ilişkiler kurmama konusunda ikna ihtiyacı duymuyoruz. Ama sadece Rusya değil diğer ülkelerle de ilişkiler kurmaya açığız.
Gürcistan NATO’ya girerse bölgeye yansımaları ne olur?
Abhazya’nın bir tampon bölge olması fikrinden son derece rahatsızım. İstediğimiz Abhazya’nın askerden arındırılmış, tarafsız ve çok boyutlu politikalar geliştiren ülke
olması. Abhazya turistik ve tarımsal bir ülke. Askeri heveslerimiz,
Doğu yada Batı ile savaş gibi siyasal arzularımız yok.
Türkiye’den beklentiniz nedir?
Türkiye Karadeniz ve Kafkasya’da oyuncu olmak istiyorsa mevcut politikasını değiştirmeli. Maalesef Güney Osetya’daki son durum Türkiye’nin yardımlarıyla yaratıldı. Tabi Türkiye’nin de bizi tanımasını bekliyoruz.
Çok boyutlu ilişkiler kurmanıza Rusya razı olur mu?
Bulgaristan ve Romanya ile AB üyesi olmadan ilişki kurduk. Dolayısıyla AB ile komşuyuz. AB’ye ‘Abhazya’yı Avrupa’dan nasıl kopartırsınız’ diye mesajlar yolladık. Ama AB?üyeliğinin imkânsız olduğunu da biliyoruz. Belki 30 yıl, 50 yıl sonra… AB komşuluk politikasıyla ilgileniyoruz ama Tiflis yüzünden AB buna yanaşmıyor.
YARIN: Asimilasyon tartışılıyor