İbragim Şamanov: “Halkların konferansa değil, işe ihtiyacı var” 

İbragim Şamanov, Karaçay-Çerkes’de açıkça ve cesaretle vatandaşların problemlerini anlatabilecek belki de tek bilim adamı, Karaçay-Çerkes Araştırma Enstitüsü başkanı, tarihçi, etnograf, çok sayıda çalışmanın yazarı. 

 

Şamanov’un meslektaşı, tarihçi Raşid Hatuyev bir makalesinde, günümüzde Karaçay-Balkar etnografisine dair yapılan çalışmalar arasında kaynakçasında Şamanov’un adına rastlanmayan tek bir çalışma bile yoktur demişti. Onun yetkinliğine kanaat getirmek için Dünya halkları (1988), Dünya Halkları Sanatı (1969), Rusya Halkları (1994), Dünya Halkları ve Dinleri (1998) ansiklopedilerine ya da Şamanov’un Karaçaylar (1978) adlı eserine bakmak yeterli.

 

İbragim Şamanov, size göre bugün Karaçay halkının önündeki problemler nelerdir?

 

Bugün Karaçay halkının, diğer bütün halklar gibi temel problemi, hayatta kalma problemidir. Öncelikli olarak bu, yaşam kalitesinin düşmesinden kaynaklanıyor. Karaçayların çoğunluğu işsiz ve dar gelirli, gelecekten beklentileri belirsiz.  

 

Peki, Karaçayların sivil toplum faaliyetlerinde zayıf olduğunu düşünmüyor musunuz?

 

Karaçaylarda sivil toplum yok. Göstermelik bazı faaliyetler oluyor. Ben bunun, sosyo-politik ve ekonomik durumun kötüleşmesine bağlı olduğunu düşünüyorum. Toplum nazarında seçim sistemi yok oldu. Herhangi bir görev için adaylar önceden ‘atanıyor’, seçimler formaliteden ibaret. Bu belli ölçüde Karaçayların toplumsal faaliyetlerine de etki ediyor.

 

Size göre, ‘Stalin rejiminin’ sürgün ettiği Karaçayların hatırası yeterince anılıyor mu?

 

Bunun için yapılan programlar da çoğu zaman göstermelik, halkı sakinleştirmeye, avutmaya yönelik. Bugünkü nesil ‘Stalin rejimi’ zamanında Karaçay halkının başına gelen olaylar hakkında çok az bilgiye sahip. Karaçaylar arasında, sürgün tarihini bilmenin gereksiz olduğunu düşünenler de var.

 

Karaçaylar, halklarının tarihinin tahrif edilmesi problemi ile karşı karşıya mı?

 

Birçok halk gibi Karaçayların tarihi de her zaman tahrif edildi, tarafsız, bilimsel bakışla incelenmedi. Bu, genellikle belirli kişilerin çıkarları için böyle yapıldı. Nüfusça küçük halklar için tarih bilinci çok önemli, ama yeterince önem verilmediğini görüyoruz.

 

Sizce bu sorunu çözmek için yapılanlar yeterli mi?

 

Yeterince gayret gösterildiğini düşünmüyorum. Hatta kimse bununla ilgilenmek istemiyor.  Eğer gerçekte dil, kültür ve tarihe ilgi çekmek için çalışmaya hazır insanlarımız olsaydı çok iyi olurdu. 2014 yılı Rusya’da kültür yılı olarak ilan edildi, ama burada hiç bir şey yapılmadı. Ülkede kültürel anlamda herhangi bir ilerleme olmadı.

 

Geçenlerde V. A. Tişkov editörlüğünde “Tarih ve Halklar” serisinin “Karaçaylar ve Balkarlar” cildi yayınlandı. Bu çalışmayı, halkın tarih ve kültürünü kapsayan temel bir çalışma olarak adlandırabilir miyiz?

 

Bu çalışmadan haberim var. Bana da göndereceklerine söz verdiler, ama maalesef henüz elime geçmedi. Kitabı gördükten sonra yorumda bulunabilirim.

 

Aralık 2014’de Moskova’da uluslararası “Avrasya Halklarının Tarih-Kültür Mirası” forumu çerçevesinde “Karaçay-Balkar Halkının Kökeni, Tarihi, Dili ve Kültürü” konulu bir konferans yapıldı. Bu konferansın sonuçlarını nasıl değerlendirirsiniz?

 

Maalesef sağlık durumumdan ötürü, Moskova’da yapılan konferansa katılamadım, ama emin olduğum bir şey var ki, hiç bir konferansın halkın hayatta kalma inancına yardımcı olmuyor. Halkların konferanslara ihtiyacı yok, insanlara iş imkanı sağlanmasına, gençlere iyi eğitim şansı verilmesine ihtiyaçları var.

 

Kaynak: Politika09

Çeviri: Ajans Kafkas

Petr Korençukov