Çerkes aktivist Hazrail Hanahok, 27 Eylül’de Maykop’ta Suriyeli mültecilerin tahliyesi talebiyle tek kişilik bir eylem yaptı. Elindeki pankartta Djudi’nin fotoğrafını taşıyan Hanahok’un yaptığı tek kişilik eylem büyük yankı buldu. Birçokları bu eyleme iştirak etmek istedi. Bu sebeple, bir gün sonra, Djudi, Nalçik’teki Hayat Ağacı anıtı önünde anılacak. Natpress’ten Beslan Kmuzov yazısında, küçük Djudi’nin ölümü üzerine, mülteci probleminde adeta zalimce bir tavır sergileyen Kremlin’i sert bir dille eleştirdi.
11 yaşında Çerkes kökenli Suriyeli Djudi Muhammed Hayr Maf isimli kız çocuğu, Şam’da, keskin nişancının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Kurban Bayramı için ona Şam’da ayakkabı alınmıştı. Sevinç içinde annesiyle Dahit el-Esed’deki evine dönüyordu. Savaş öncesine kadar Adıge köyü Marj el-Sultan’da yaşıyordu, ancak orası ele geçirildiği için evlerini terk etmek zorunda kaldılar.
Facebook’taki “Suriyeli Yurttaşlarımıza Yardım” grubunda, “Keskin nişancının mermisi onun doğrudan başına isabet etti. Mekanı cennet olsun. Ailesinin acısını paylaşıyoruz” açıklaması yer aldı.
Ailesi Djudi’yi Suriye’den çıkarmaya çalıştı mı bilmiyorum. Ama biliyorum ki, onlar Kafkasya’ya kabul edilmeyeceklerdi. 2011’den beri Rusya Hükümeti sadece 12 bin Suriyeli mülteciye sığınma hakkı verdi. Kendi tarihi vatanında ancak üç binden az Suriyeli Çerkes, kurtuluş bulabildi.
Kıyaslamak için, Ukrayna’daki bir yıllık savaş esnasında Rusya yönetimi Donetsk ve Lugansk bölgelerinden 2,6 milyon mültecinin Rusya bölgesinde kalmasına izin verdi.
İki rakam arasındaki fark oldukça büyük. Rusya yönetimi her bölge için bir sığınmacı kontenjanı belirledi. 2015’e kadar, Kabardey-Balkar’ın sığınmacı kontenjanı 300 idi. Bundan dolayı bir çok Çerkes yeniden Suriye’ye, mermilerin altına dönmek zorunda kaldı.
Bu yıl Rusya, Kabardey-Balkar’ın kontenjanını 1000’e çıkardı. Fakat bu 1000 kişinin içinde sadece Suriyeli değil Ukraynalı mülteciler de bulunuyor.
Yerel yönetimler, Suriyeli Çerkeslere yardım etmek için yasal imkanlardan yoksun. Örneğin Kabardey’de insanlar bir yıldan fazla süre sanatoryumlarda yaşadılar. Kış döneminde, borçlardan dolayı sanatoryumlarda elektrikler kesildi. Yerel yönetim borçların silinmesi için sanatoryumlara para ayırmadı.
Ancak bu, acımasızlık ve kayıtsızlıktan dolayı olmadı, üst düzey yetkililer yardım faaliyetlerini, konu Suriyeli Çerkesler olduğunda merkezden gizlemek zorunda kalıyor. Bazı yetkililer ve işadamları mültecilere ev inşası için el altından para verdiler. Ancak bu devamlılığı olmayan bir yardım şekli.
Kafkasya’ya bir korku hakim. Bu korku, ortaya çıkıp, “Bizi öldürdüğünüz yeter!” deme korkusu. Eğer siz Aylan Kurdi’ye kayıtsız değilseniz, neden Djudi size dokunmuyor? Sadece, daha büyük olduğu için mi? Size daha küçük kurbanlar mı lazım? Kartacalıların Moloch’a çocuk kurban etmesine benzer bir kayıtsızlıkla, Rusya çocuk ölümlerini izliyor. Eğer insanlar gidebilecekleri bir yer olduğunu bilselerdi, bugün birçokları hayatta olmaz mıydı?
Krasnodar Kray Adıge Khase Başkanı Asker Soht’un dediği gibi, 4 yıldır Suriye’deki Çerkesler sosyal medya aracılığıyla akrabalarından Kafkasya’da onlar için bir ev ve bir iş olmadığının haberini alıyor. Bundan ötürü onlar Avrupa’ya gitmeyi tercih ediyorlar. Veya yerlerinde kalmayı; açlıktan ya da mermiden ölmek arasında ne kadar fark var?
Bir kez daha tekrarlıyorum, küçük Djudi Muhammed Hayr Maf anavatanı Çerkesya’ya gelmeye çalıştı mı bilmiyorum. Ama kesin olarak biliyorum ki, o Kremlin’in gözünde Kafkasya’da istenmeyen bir kişiydi.
Allah onu cennetine kabul etsin!