Her seçim dönemi bir şekilde tartışma konusu olan Çerkeslerin siyasi tercihleri 1 Kasım seçimleri için de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Daha önceki seçimlerde bazen kurumlar bazen de kişiler Çerkesleri temsil etme iddiası ile seçim tercihlerini açıklıyor ya da en azından tavırlarını belli etmeye çalışıyorlardı. Çoğulcu Demokrasi Partisi’nin bağımsız adaylar aracılığıyla ve Çerkesleri temsil etme iddiasıyla 7 Haziran seçimlerine girmesi, Çerkesler arasındaki tartışmaları daha da alevlendirmişti. Yine Çerkes kimliği ile bildiri yayımlayıp ya da sosyal medya organları için video hazırlayıp Çerkeslerin siyasi tercihlerinin kendi belirttikleri tercih olduğunu iddia eden çeşitli ufak örgütlenmeler de olmuştu.
“Çerkesler X Partiyi Destekliyor” diyerek çeşitli yayın organlarına manşet olan oluşumlara karşı diğer bazı örgütlenmeler, Çerkeslerin adını kullanmayın ve kirletmeyin diyerek sert çıkıyor, tartışmalar bu minvalde ilerliyordu. Tüm bu tartışmalar arasında “Gerçekten Çerkesler Hangi Siyasi Partiyi Destekliyor?” sorusunun cevabı merak konusuydu.
7 Haziran seçimlerinin üzerinden uzun bir vakit geçmemesi ve Türkiye geneli siyasi konjonktür, oylarda büyük oranda bir değişikliğe imkan vermeyecek gibi. Çerkeslerin 7 Haziran seçimlerinde yaptıkları tercihin 1 Kasım’da da devam edeceği varsayılarak, yoğun yaşadıkları 16 şehre bağlı 50 Çerkes köyü rastgele seçilerek, Çerkeslerin siyasi tercihleri değerlendirmeye alınmıştır. 11391 kişinin örneklem olarak alındığı aşağıdaki grafiğe göre Çerkes köylerinin siyasi tercihi %59 ile birinci olarak Ak Parti, %20 ile Chp, %15 ile Mhp olmuştur. %6’lık diğer kısmının büyük çoğunluğunu da Saadet Partisi’nin oluşturduğu gerçeğinden yola çıkarak Çerkes köylerinin siyasi tercihinin mukaddesatçı muhafazakar partilerden yana olduğu söylenebilir.
Köylerde yaşayan nüfusun daha çok belirli bir yaşın üzerindeki Çerkeslere ait olabileceği eleştirilerine karşılık, Çerkeslerin yoğun olarak yaşadığı ilçelerdeki oy oranlarını da aşağıdaki grafikte göstererek köylerdeki tercihlerle görece şehirleşmiş ilçelerdeki tercihlerin karşılaştırılmasına imkan sağlanmıştır. Çerkeslerin yoğun olarak yaşadığı 9 ilçe değerlendirmeye alınarak toplamda 408722 oy değerlendirmeye alınmıştır. İlçeler sonucuna göre de %56 ile Ak Parti yine birinci çıkarken köy sıralamasına uygun olarak Chp ve Mhp ikinci ve üçüncü parti olarak yine sıralamaya girmiştir.
Çerkes nüfusunun büyük şehirlerde bir arada toplu olarak bulunmamasından dolayı şehir oy oranlarını ortaya koyamasak da köy ve ilçelerde bulunan Çerkes seçmen tercihlerinin şehirlerde büyük bir değişime uğramayacağı aşikardır. Sosyolojik açıdan kültürünü köylerde sürdürmüş, şehirleşmeye ve kültürünü şehre yansıtmak için çabalamaya yeni başlayan Çerkes nüfusunun seçim tercihlerini şehirde de büyük oranda da değiştirmeyeceğini düşünüyoruz.
*Seçim sonuçları Yüksek Seçim Kurulundan elde edilmiştir.
*Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Adapazarı, Kayseri, Düzce, Eskişehir, Manisa, Samsun, Sivas, Çorum, Konya, Antalya, Tokat, Yalova şehirlerine bağlı köyler içinden örneklem alınmıştır.
Hiçbir bilimsel yanı olmayan ve gerçekleri mi temenninizi mi yansıttığı şüpheli bir çalışma(!) Bunca hırsızlığa yolsuzluğa ve Çerkesleri yok saymaya rağmen halkımız AKP ye oy veriyorsa durumumuz çok vahim 🙁
Hiçbir billimsel yanı olmayan ve gerçeklerin yansıtıldığına şüpheli olduğunuz çalışmayı YSK’nın sitesinden teyid edebilirsiniz bence. Çok zor değil. Açın 10 adet en bilinen çerkes köyünün oy oranlarını hesaplayın yine aynı sonuç çıkıyor. Çerkesler bazılarının zannettiği gibi ergen üniversite kulüplerinden veya ne idüğü belirsiz elitistlerden oluşmuyor. Çerkesler olarak geniş tabanda köylüyüz, köylerimizin oy oranları da ortada.
Dogru tespit Beslan.
Ek olarak gorebildigim kadariyla, calismada insafli davranilip, Corum, Tokat, Amasya, Yozgat dortgenine ve Maras’a girilmemis pek. Bu anlamda ben de pek gerceklerle ortusmedigi itiraf etmeliyim. AK Parti’nin oyu daha fazla cikmaliydi 🙁
İl ve İlçelerdeki Çerkes oyları diye bir veriyi YSK veremez, ancak MİT belki verebilir, zira demografya araştırmaları dahi çoktan biten bir ülkedeyiz, o yüzden haberin bilimsel bir değeri yok, sadece editörünün bir hayali var diyebiliriz belki. Ne diyelim, hayal kurmak bedava. 🙂 Kolay gelsin..