Çeçen diasporası Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyi binası önünden hukuk ve adalet için Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne doğru yürüyüşe geçti.
Uluslararası “Barış ve İnsan Hakları” Derneği Başkanı Said Emin İbragimov ve destek grubu, 6 Ağustos 2019 günü Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyi binası önünde düzenlenen bir etkinliğin ardından Rusya Federasyonu’nun siyasi ve askeri liderliğinin Çeçenya’da 1994 yılından bu yana işlediği soykırım suçunun, savaş suçlarının ve insanlığa karşı suçlarının uluslararası bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi için Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne doğru yürüyüşe geçti.
Avrupa Konseyi binası önünde toplanan Çeçenler, Uluslararası “Barış ve İnsan Hakları” Derneği Başkanı Said Emin İbragimov’un inisiyatifiyle başlayan “Hukukun Üstünlüğü ve Adalet için Büyük Yürüyüş”ün neden gerçekleştiğini ve taleplerini anlattıkları aşağıdaki bildiriyi kamuoyu ile paylaştı:
“Rusya, 40-50 yıllık aralıklarla 400 yılı aşkın bir süredir tarihsel Çeçen topraklarında Çeçen halkına karşı sona ermeyen saldırgan bir savaş yürütmektedir. Kremlin’deki yöneticilerin asıl hedefi, özgürlük aşığı inatçı bir halk olan Çeçenlere ait doğal kaynakları ele geçirmek ve bu halkı yarı aç bir şekilde köleliğe mahkum etmektir. Canice planlarını haklı göstermek için ise özel servislerinin tüm kaynaklarını kullanmakta, Çeçen halkına karşı Çeçenlerin içerisinden devşirilmiş ve Kremlin’deki efendilerine hizmet eden Çeçenleri ön planda tutmakta ve Çeçenler arasında dini, siyasi ve daha başkaca farklılıklardan ihtilaflar çıkarmaya çalışmaktadırlar. Bu durum Rus sabıklara etmelerine ‘böl ve yönet’ politikalarını uygularken tıpkı Stalinist dönemdeki baskılar uygulamalarına, cezai önlemler almalarına ve hatta her türden insan hakkını ihlal etmelerine olanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, Rus destekli rejimin hizmetinde olmayan Çeçenler için ‘adalet’ Putin’in himayesindekilerin tul-u emellerine bağlı olmaktadır. Çeçen halkı sadece Rusya’da değil, uluslararası arenada da adalete ulaşmadığından çaresiz bir durumdadır. Tüm adalet, ahlak ve hukuk kurallarını ihlal eden Kremlin bu durumdan sağladığı avantajla her daim Çeçen halkını yargılayan ve nihai hükmü veren konumunda bulunmaktadır. Bundan dolayıdır ki, Çeçen halkı tarihin hiçbir döneminde adaletin yerini bulacağına ve meşru haklarının adilane bir yargı sisteminde korunacağına dair bir umut beslememiştir. Ne var ki uluslararası hukukun cevaz verdiği bir formül sayesinde, tüm başvuru koşullarını yerine getirerek 23.02.2018 tarihinde Vladimir Putin başkanlığındaki Rusya’nın askeri ve siyasi liderliğinin işlediği suçlara karşı adalet arayışımıza başladık. Çeçen halkının tarihinde ilk kez bu türden bir adalet arayışı için başvuruda bulunuldu ve başvurumuz Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edildi. Ne yazık ki, uluslararası siyasi konjonktürden çekinen UCM Başsavcısı, kendisine sunulan reddedilemez kanıtlara dayanıp motu-proprio (kendi inisiyatifini kullanarak) prensibiyle Rusya’nın askeri ve siyasi liderliğinin işlediği suçlar hakkında bir soruşturma açma cesaretini gösteremedi. Başsavcı harekete geçmemesini, Rusya Federasyonu’nun UCM Statüsü’nü imzalamamış olmasına ve dolayısıyla mahkemeyi yetkili bir organ olarak tanımamasına bağladı. Oysa bu tavır ile, Rus suçlular ve yakın çevrelerinin yargıdan muafiyetleri gösterilmiş oldu ve bu durum Rus liderliğine yeni suçlar işlemesi için açık çek verdi.
Bizler, ‘Hukukun Üstünlüğü ve Adalet için Büyük Yürüyüş’ün katılımcıları olarak:
- 1994 ve 1999 yıllarında Çeçen Cumhuriyeti İçkerya topraklarının Rus silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilmesini ve Rusya Federasyonu tarafından başlatılan bu savaşın HAKSIZ bir SALDIRGANLIK eylemi olarak tanınmasını;
- a. Toplu kıyıma yol açan kullanımı yasak silahlar ile 42 bini çocuk olmak üzere 250 bin Çeçen Cumhuriyeti İçkerya vatandaşı sivilin katledilmesinin Rusya Federasyonu tarafından işlenmiş bir SAVAŞ SUÇU olarak kabul edilmesini ve konuyla ilgili bağımsız ve nesnel bir soruşturma yürütülmesini; b. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başını çektiği Rusya’nın üst düzey siyasi ve askeri liderliğinin emirleri doğrultusunda, barışçıl Çeçen yerleşim birimlerinin hedef gözetilmeksizin bombalanmasını, masum sivillerin yaralanmasını ve toplu katliamlara tutulmasını, Çeçen sivillerin işkenceye tabi tutulmasını ve yargısız infazlar ile katledilmesini ve daha pek çok suçun, SOYKIRIM, SAVAŞ SUÇU ve İNSANLIĞA KARŞI SUÇ olarak kabul edilmesini;
- Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başını çektiği Rusya’nın üst düzey siyasi ve askeri liderliğinin emirleri doğrultusunda, barışçıl Çeçen yerleşim birimlerinin hedef gözetilmeksizin bombalanmasını, masum sivillerin yaralanmasını ve toplu katliamlara tutulmasını, Çeçen sivillerin işkenceye tabi tutulmasını ve yargısız infazlar ile katledilmesini ve daha pek çok suçun, SOYKIRIM, SAVAŞ SUÇU ve İNSANLIĞA KARŞI SUÇ olarak kabul edilmesini;
- Rusya Federasyonu’nun işlediği suçların Avrupa Konseyi, BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce tanınmasına ilişkin bir KARARın alınmasını talep ediyoruz.”
Hukukun Üstünlüğü ve Adalet İçin Büyük Yürüyüş’e destek vermek isteyenler, 6 Eylül 2019 gününe kadar ÇİC Türkiye Fahri Konsolosluğu internet sitesinde yer alan imza kampanyasına katılabilirler.
Yaşı ve sağlık durumu nedeniyle uzun bir sürece yayılan ve 6 Eylül 2019 günü Cenevre’ye varması planlanan Said-Emin İbragimov ile destek grubunun 350 km’lik parkurda gerçekleştireceği büyük yürüyüşün ilk 3 gününe ait çeşitli video görüntüleri aşağıda yer alıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=sPKz3ijKlao
https://www.youtube.com/watch?v=PB0cmrqTgp0
https://www.youtube.com/watch?v=a0uaaZ49GBE
Kaynak: İçkerya