7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine bağımsız olarak katılan Çerkes milletvekili adaylarının seçim performansı belli oldu.
Yalçın Karadaş dışındaki Çerkes adayların tamamı Çoğulcu Demokrasi Partisinin (ÇDP) belirlediği isimler idi. ÇDP’nin kurucularından Laz milletvekili adayı Ali İhsan Aksamaz da seçim yarışına katıldı.
Çerkes adayların bulunduğu şehirlerden Kayseri, Düzce, Ankara ve Samsun’da sandıkların tamamının açıldığı; İstanbul, Bursa ve Eskişehir’de ise binde 1-5 oranında açılmayan sandık bulunduğu sırada adayların aldıkları oy sayısı şu şekilde:
İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Günsel Avcı: 840
İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Yalçın Karadaş: 1,739
İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Ali İhsan Aksamaz: 6,399
İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Kenan Kaplan: 367
Kayseri Bağımsız Milletvekili Adayı Emine Sezgin : 4,854
Düzce Bağımsız Milletvekili Adayı Ayşe Pişkin: 238
Eskişehir Bağımsız Milletvekili Adayı Timur Şahan: 224
Ankara Bağımsız Milletvekili Adayı Faruk Arslandok: 309
Bursa Bağımsız Milletvekili Adayı Aydın İlhan: 450
Samsun Bağımsız Milletvekili Adayı Saim Sezgin: 290
Türkiye Geneli Toplam Oy Sayısı: 15,710
Yazık.Kayseri de bir Çerkes köyünde kendi kimliğinden olan adaya 20 Çerkeslerin adını dahi dile getirmeyen akp ye 35 oy.Asimile olunmuşluk budur işte.Yarın birgün eskiden boyle değildi diyeceksiniz her sohbetibizde ancak yeni neslin kültürünü asimilasyonlarla kaybetmesinin sebebide Siz olacaksınız.İnşallah uyanırsın ey Çerkes Halkı.
Mevcut merkez partilerin içinde siyaset yapmak daha iyidir.sorunlar ve istekler daha kolay dile getirilebilir.aksi şekilde haraket etmek bizi sadece azınlık haline getirir.oysa bizler bu ülkenin asli unsurlarındanız.ben kendimi bir Aphaz olarak õyle gõrüyorum.sadece çerkez,ler değil tüm etnik unsurlar bu ülkenin asli unsurlarıdırlar.bunun dışındaki düşünceler ve oluşumlar ülkeyi emperyalistlerin istediği gibi etnik anlamda parçalanmaya gõtürür.
Tebrikler.
Toplumu temsile aday şahıslara amrabalık hemşehrilik etnik köken üzerinden değil
Yeterlilik beceri bilgi ölçüsü baz alınmalı.
Kültürel sosyal çalışmalarda hemşehri köken baz alınabilir .
Akıl bedava kullanana☺
Yapmamız gereken her seferinde bu oyu arttırmak. Öyle çok asimile olduk ki bu bile başarı.. Her geçen gün daha da güçlenerek devam etmeliyiz tek hedefimiz bu olmalı
çevremin oyun boşa gidecek, bunların zamanlaması manidar gibi uyarılarına ragmen ben ve kardeşimin oyunu verdigi bu yürekli insanlar karanlıga bir ışık yaktılar. oyumu onlardan birine veridkten sonradünya gözü ile atavatanı göremeden son nefesini veren belki de yüzbinlerce insan aklıma geldi gözlerim doldu.
Ank. Bağımsız Adayı Syn Faruk Arslandok’un
(19 Nisan 2015 günü Sürmeli Otel) Tanıtım toplantısında yaptığım konuşmada bazı vurguları biraz daha açarak yeniden paylaşmak istiyorum…
Derlerki: Akıl gerçekleri olduğu gibi görmektir! Ama, bu gerçeklere biraz da vicdan gözüyle bakılmazsa, ne kadar insani olduğu anlaşılmaz.
Türkiye’de uygulanan yönetim sistemine baktığımız da, adına her ne kadar demokrasi dense de bilgi toplumu olmadığı için “BİLİNÇ” yerine “ARSIZLIK” rejimi uygulanmaktadır.
Çerkesler sakınarak yaşamaya kaygın bir toplumdur. “Layık olan layığını bulur” anlayışıyla hareket ederler ve “Hak verilmez alınır” düşüncesine daima ters düştükleri için her zaman kaybederler.
Dolaysiyle Siyasi partilerin, yetki kapışması sırasında bizlerin ne kadar ciddiye alındığımızı hep birlikte yaşadık. Kendi kişisel gayret ve itibarlarıyla listeler de yer alan 4 ismin dışında hiçbir parti listelerinde Çerkeslere olumlu yer vermedi. Bu durumda ne yapmalı?
Atalarımızın öğüdüne uygun olarak: “Yınemvoa yişevva yıçpe” + “Muxme zırıxu çaa” (Olmuyorsa olduğu gibi yap) nasıl oluyorsa öyle yap sözünün gereğini yapmaya çalışmalıyız diye düşünüyordum.
Bunun için yapılabilecek neydi: Toplumu temsil eden kurum ve kuruluşların, özellikle bir partiye tarafmış gibi gösterilmek istenen Kafder’in, Bütün partilere ayni mesafedeymiş imajını yaratacak: “Bu seçimle ilgili hiçbir parti ile görüşme yapmak istemediklerini ve “REY”lerin bağımsız adaylara dönük olması arzusunda oldukları deklere edilmeliydi” Bunun Çerkes’lerin rey potansiyelinin belirlenmesi ve geleceğe dönük olarak fayda sağlayacağı kanaatindeydim.
Bu yapılmadığı halde Emine Hanım ile Yalçın Bey’in seçilebileceği ihtimali üzerinde duruyordum, olmadı! Arkadaşlarıyla birlikte çok koşturdular, çaba sarf ettiler bu kendileri için bir tecrübe olduğu kadar toplum açısından da küçümsenemeyecek bir kazançtır. Teşekkür edilmeli ve takdirle karşılanmalıdır, sağ olsunlar. Her ne kadar mensuplarımız arzulanan tarzda “Blok Rey” kullanımını gerçekleştiremediyse de, özellikle HDP ve diğer partilere kaymalar suretiyle AKP’ye karşı Çerkes camiasının kırgınlığı sonucunu (Semeresini) vermiştir.
Sonuç olarak Çerkesler gelecekte daha fazla siyasallaşarak mecliste kendilerini ifade edecek imkâna kavuşabilirler fakat (Nufus kesafeti bakımından) grup oluşturabilecekleri uzak bir mesafedir. O bakımdan Çerkes camiasına daha yakın duran, değer yargılarına ters düşmeyen iki ana parti de kümeleşmelerinde fayda olacağı düşüncesiyle herkese onurlu ve sağlıklı gelecekler diliyorum.
“Yes, we can do it” sloganıyla başlamıştı Obama. Neden olmasın, biz de yapabiliriz belki bir gün…