Akit TV’de yayımlanan Yeryüzü Notları programına konuk olan Mokhmad Akhiyadov, Kafkasya’nın tarihini ve günümüzdeki durumunu anlattı.
Kafkasya’nın coğrafi tanımlamasını yapan Akhiyadov, Karadeniz ve Hazar Denizi arasında kalan, Kafkas Sıradağlarının kuzeyinde bulunan bölgeye Kafkasya denildiğini söyledi. Bölgede yaklaşık olarak 7,5 milyon insanın yaşadığını belirten Akhiyadov, bölgeye daha sonra Rus nüfusun yerleştirildiğinin altını çizdi.
Rusya’nın Kafkasya politikasının klişe söylemle sıcak denizlere inme politikasıyla başladığını söyleyen Akhiyadov, ilişkilerin eski zamanlara kadar götürülebileceğini, ancak I. Petro döneminde Rusya’nın Kafkasya politikasının netleştirildiğini belirtti.
Kafkasya’da İran ve Osmanlı etkisinden sonra Rusya etkisinin arttığını söyleyen Mokhmad Akhiyadov, 1864’te Kafkas-Rus Savaşı’nın bitmesiyle Kafkasya’nın Rusya hakimiyetine girdiğini, Osmanlı’nın güçsüz döneminde bu işgalin tamamlandığını, İmam Şamil’in uzun yıllar bu işgali geciktirdiğini belirtti.
Rusya’nın Kafkasya’da yerli halkları bölerek yeni idari yapılar kurduğuna değinen Akhiyadov, Kafkasya’nın sosyokültürel açıdan oldukça zengin bir bölge olduğunu, her ırktan, her dinden insanın bölgede binlerce yıldır varlığını devam ettirdiğini söyledi.
Kafkasya’daki ikinci sürgünün 1943-44 yıllarında gerçekleştiğini söyleyen Akhiyadov, bölge halklarının Nazilerle işbirliği suçlamasıyla anavatanlarından koparılıp Orta Asya’ya sürüldüğünü, bölgenin boşaltılmaya çalışıldığını ve farklı halkların Kafkasya’ya yerleştirildiğini belirtti.
Bölge halklarını bir arada tutan iki ana neden olduğunu belirten Akhiyadov, İslam’ın ve Kafkas kültürünün Kafkasya’da birçok halkın beraber yaşamasını ve hareket etmesini sağladığının altını çizdi.
Son yıllarda Kafkas cumhuriyetleri arasında toprak problemleri yaşandığını söyleyen Akhiyadov, aynı din, halk ve dilden olan Çeçen ve İnguş halklarının yönetimleri arasında toprak tartışması çıktığını, tartışmanın günümüzde İnguşetya’nın iç problemine dönüştüğünü belirtti.
Kafkasya’nın ekonomik gelirinin yüzde 80’inin merkezi Rusya yönetiminden geldiğini, ancak bölgede tarım, hayvancılık ve sanayi bölgelerinin bulunduğunu belirten Akhiyadov, Rusya’nın yardımlarının Kafkasya’nın stratejik öneminden dolayı gerçekleştiğini ve Rusya’nın bölgeyi elinde tutma çalışmalarının devam edeceğini belirtti.
Türkiye-Kafkasya ilişkilerine değinen Akhiyadov, “Tarihte Osmanlı bölgeye tam anlamıyla hakim olmadı, ancak bölgeyle iyi ilişkileri vardı. Türkiye ve Kafkasya arasında çok önemli sosyokültürel ilişkiler var ama bu ekonomik ve politik bir ilişkiyi tetiklemiyor. Bunun ana nedeni bölgedeki Rusya hakimiyeti. Ayrıca Türkiye’nin Kafkas diasporası ve Kafkasya’daki Türki halklar vb sebepler ile bölgeyle ciddi ilişki geliştirme potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.