Gençlerimiz IŞİD’e neden katılıyor?

 

İyi üniversitelerde okuyan Müslüman gençliğin IŞİD etkisine kapılmasının sebeplerinden biri, modern enformasyon teknolojilerinin kullanımıyla yürütülen güçlü propagandadır. Bir diğer sebep de, gençlerin İslam’a her gün daha fazla ilgi duymasıdır. Gençler İslam’ın kurallarına riayet etmeyi, yani Şeriata göre yaşamayı istiyorlar. Buna karşılık, bir yandan da toplumda artan İslam karşıtlığına şahit oluyorlar.

Gençler buna hazır değiller. Kendilerini yabancı, dinlenmeyen, anlaşılmayan olarak hissediyorlar. Dolayısıyla onlar için yaşam zorlaşıyor. Özellikle bundan dolayı IŞİD’in kitlesel propagandaları onları cezbediyor. Bilinçlerine etki ediyor, onların zihinlerinde aranan refah ve uyum yerinin orası olduğu fikrini oluşturuyor.

Kabul etmek gerekir ki, ülkemizde ruhani liderlerin, imamların çalışmaları da yeterli değil. İmamların eğitim kalitesi gerekenden çok daha az. Bir çoğu sadece ilahiyatçı. İmamlarımız İslam’ın esaslarını biliyorlar. Ama bir çoğu gençlerle nasıl iletişim kuracağını, onlarla ne tür faaliyetler yürüteceklerini bilmiyorlar. İmamlarımız cemaatlerinden gelen gerçek taleplere yeterince önem vermiyorlar. Gençler, ayrıca teşbihler ve menkıbelerle konuşan eski nesil imam ve şeyhlerin süslü dilini artık anlamıyor. Maalesef günümüzde imamların çoğunun seviyesi bu.

Laik üniversitelerin verdiği eğitim kalitesini ele alacak olursak, elbette böyle bir üniversiteyi bitiren kişinin entelektüel seviyesi, medresede İslami eğitim alandan biraz daha yüksekte kalıyor. Çünkü medresedeler, imama, çalışırken neye ihtiyaç duyacaklarsa onu öğretirler. Bunlar dışındaki alanları önemsemiyorlar. Bu sebeple bugün imamların aldığı eğitim eksik kalmakta. İmamların gençlerle çalışmak için toplumun nabzını, özlemlerini hissetmeleri, bunun için de o toplumu tanımaları gerekiyor.

Gençleri toplumun gelişiminde, ilerlemesinde birer aktör haline getirmeliyiz. Bunun için de onları yanımızda tutabilmemiz gerekiyor. İmamlar, bunu yapabilmek için, sadece ihtiyarların dilini değil, gençlerin dilini de konuşup, onlara lider olabilmeli. İmamların teknolojiyi takip eden, psikolojiden ve politikadan anlayan kişiler olması gerekiyor. İmam bu konularda eksik olduğunda toplumun taleplerini tam anlamıyla göremiyor.

Eğer gençler İslam’a hizmet etmek istiyorlarsa onlara kapıları kapatmamak gerek. Toplumda gençliğimizin aktif çalışmalarına ihtiyaç duyulan bir çok alan var. Bunların arasında sadaka, sosyal eksikliklerle mücadele, seminerler, dersler organize etme gibi faaliyetler mevcut. Tüm bunlar, gençliğin kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissetmesi için önemli konular. Gençleri böyle faaliyetlere dahil ederek, aslında onları topluma dahil etmemiz gerekiyor.

Gençlerin IŞİD’e katılmaları aslında sadece din ile alakalı bir mevzu değil. Çünkü bu gençler çoğunlukla dinle yeni yeni tanışmaya başlayan gençler. Dini meselelerde derin bir vukufiyetleri yoktur. Onları IŞİD’e iten sebep daha çok, toplumda İslam’a ve kendilerine karşı gelişen karşı tepkidir.

Günümüzde protesto, direniş gibi toplumsal hareketler hem Müslüman hem de gayrimüslim toplumlarda görülen bir hareket şeklidir. Bunun dışında ateist topluluklar da bu hareket şekline başvurur. Bu tarz hareketlenmeler, hem Avrupa hem Afrika’da, insanlar manevi konularda sorularına cevap aramaktan vazgeçtiklerinde ortaya çıktı. Aynı şeyin bizim başımıza da gelmesine izin veremeyiz. Ülkemizdeki din adamları bu arayışta olan hırslı gençliğin özlemlerine, taleplerine cevap verebilmelidir.

İbragim Mahtibekov – Mahaçkale İhlas Camii İmamı, Dağıstan

Kaynak: OnKavkaz.com

Çeviri: Ajans Kafkas