14 Mart 2010 akşamı kendi oto servisinin yanında acımasızca Adıge Khase hareketi genç aktivisti Aslan Jukov öldürüldü. Çerkes gençliğinin en aktif temsilcilerinden biri olarak Aslan Jukov Karaçay-Çerkes yönetiminin özel dikkati altındaydı. Aslan’a yönelik sıkça tehditler geldi ve baskı girişimleri oldu.
Arkadaşlarına anlattığına göre yönetim, ticaretinde arabanın tekerine çomak sokmak için sürekli kendisine müfettiş gönderdi. Aslan Jukov ülkenin sade bir vatandaşıydı, dürüstçe para kazanıyordu ve gençlerin olumlu gelişimine katkıda bulunmaya gayret etti. Çerkes ve Abazin gençleri arasında büyük saygı görüyordu.
‘Neden öldürüldü’ sorusuna cevap vermeye çalışırken ilk akla gelen milletler arası nefret ve siyasi sipariş. Ülkede, Aslan Jukov’un, gerektiği takdirde Çerkes gençliğini birleştirebileceği biliniyordu. O defalarca genç Adıge Khase lideri Timur Jujuyev ile birlikte toplu kavgaları durdurdu ve gençleri ‘hesaplaşma’ yerinden dağıttı. Vatanseverlikleri ve adalet istekleriyle bu tür insanlar sıkça Karaçay-Çerkes’de yolsuzluk, güvenlik organlarının sınırsızlıkları ve büyüyen kriminal ile mücadele etti. Bu tür aktivistler sayesinde çok sayıda genç, direnişçi safına düşmekten kurtuldu.
Görülen o ki, Aslan Jukov’un olumlu faaliyetleri ülkede ‘birilerine’ engel oldu.
Hiç şüphe yok ki, geçmişteki suçlar örneğinde olduğu gibi Karaçay-Çerkes yönetimi bu siyasi cinayete de, bu olaya iyi düşünülmüş bir masal yazarak ‘yaşamsal özellik’ vermeyi isteyecek.
Medyaya sıkça, Karaçay ve Çerkes gençlerinin toplu kavgalarının ‘milli nedenleri olmayan basit kavgalar’ olarak adlandırıldığı Karaçay-Çerkes içişleri bakanlığı basın bildirileri sızdı.
Karaçay-Çerkes yönetimi kimi kandırmak istiyor? Kendini mi, vatandaşlarını mı yoksa federal merkezi mi?
Sivil faaliyet adamlarının takip edilmesi, Karaçay-Çerkes yönetim klanları yolsuzluk örgüsü içinde yer almayan herkese baskı normal bir iş oldu. Bu tür baskılara sadece cumhuriyetin kendi vatandaşları değil, federal düzeydeki üst düzey bürokratlar da maruz kalıyor. Böylesi bir zulmün açık örneği, yolsuzluğa karşı ilkeli tavır takınan Karaçay-Çerkes savcısı Panasenko Oleg oldu. Yıllık raporunda o şöyle açıkladı:
“2009’un 10 ayında yolsuzlukla mücadele kanununun yaklaşık 2000 ihlali ortaya çıkarıldı, 67 kişiyle ilgili 65 yolsuzluk davası açıldı, 14’ü rüşvetle bağlantılı.”
Yolsuzluk ve suçların büyük çoğunluğu arsa ve ormanlık bölgelerin kiraya verilmesinde işlendi. Böylesi aktif faaliyetin ardından ülke savcısı Karaçay bürokratlar ve yönetimin sert takiplerine maruz kaldı, Moskova’ya hakkında raporlar yazıldı, üst düzey yönetime onun yetersiz olduğu şikâyetleri konusunda telefonlar açıldı, istifası istendi.
Bu serinin bir başka örneği Karaçay-Çerkes İçişleri Bakanı Tümgeneral Nikolay Osiak’ın görevden uzaklaştırılmış olması. O, dürüstlüğü ile tanınıyordu ve yasal faaliyetleri ile Karaçay-Çerkes’de toprak kaynakları ve gayrimenkul, mallarla ilgili çok sayıda kanunsuz işlemin yapılmasına engel oldu. Nikolay Osiak’ın ülke bütçesinin çalınıp çırpılmasında engel olduğu kişi, her seviyeden satılmış sivil toplum adamı ve bürokratın çok sayıdaki mektubu Dmitri Medvedev’in generali görevden alma kararında etkili oldu.
Şu anki Karaçay-Çerkes FSB Başkanı Valeri Ostrovetski de aynı milli ‘silindire’ düştü. Karaçay-Çerkes’in etnokrasi yönetimi kendi şahsi çıkarlarını koruyarak, bu adama karşı bile baskı ve tehdit metotlarını kullandı. Ona, devlet başkanlığı genel sekreterliğinin basit çalışanlarından başlayarak çeşitli seviyedeki bürokratlar ‘gitti’. Tüm ‘konuşmaların’ temel metni Ostrovetski’nin faaliyetleriyle ilgili baskılardı, başka bir ifadeyle ondan hareketsizlik istendi. Aksi takdirde, işini kaybetmeyle tehdit edildi.
Karaçay-Çerkes’teki iç politikayla ilgili Rusya Federasyonu devlet başkanlığı temsilcisi Renat Karçaa da Karaçay yönetimin ‘dikkatinden’ kaçmadı.
Karçaa kısa sürede kendini Karaçay-Çerkes’te tecrübeli federal bürokrat olarak gösterdi, ülke birliğinin korunmasına hizmet etti, gerginliğin azalması ve 1999 eşitliğinin dönmesine yardımcı oldu. Ama görülen o ki, Karçaa’nın tüm halkın bölümleri arasında diyalog sağlama ve çeşitli halkların temsilcilerini müzakere masasına oturtma isteği Boris Ebzeyev ve etrafındakilerin monoetnik idare modeline hiç uymuyordu: Bizimle olmayan, bize karşıdır.
Karaçay-Çerkes’deki federal bürokratlara baskı sürecine aktif olarak bazı kişiler katıldı. İstenmeyenlere baskı formülü şu kişilere dayanıyor:
1. Aybazov Ratmir: Federasyon Konseyi’nde Karaçay-Çerkes senatörü. Temel görevi kanuna aykırı tüm eylemlere finansal destek: Satın alma, rüşvet, itibardan düşüren materyallere ödeme yapmak vs. Parlamentoda kendi bloku var, bağımlı milletvekilleri yardımıyla ülkenin yasama çerçevesini değiştiriyor.
2. Kipkeyev Sayrambek: Karaçay-Çerkes devlet başkanlığı genel sekreteri. İdari kolları kullanarak her altındakilere baskı gösteriyor. Bölge başkanlarından başla, küçük ve orta çaplı girişimcilere kadar. Her türlü görevin yerine getirilmesi konusunda acımasız şartlar koyuyor. Yerine getirilmediğinde- bürokratın kovulması elde ediliyor.
3. Hasan Sarkitov: Karaçay-Çerkes idaresi başkan yardımcısı. Parti toplantıları şeklinde çeşitli faaliyetler yürütüyor, şu veya bu faaliyet adamı hakkında iftira haberleri hazırlıyor. Suçlanan kişilerin yazılı linçine katılıyor.
4. Sergey Smorodin: Rusya Federasyonu devlet başkanlığındaki Karaçay-Çerkes daimi temsilcisi. Ve o aynı zamanda Karaçay-Çerkes başbakan yardımcısı. Karaçay-Çerkes’teki yönetim klanının tüm emirlerini yerine getiriyor. Rusya yönetimine tüm rapor yazıları ve iftira yazılarını götürüyor. Onun hareketlerinin temel sebebi işini ve ikamet adresini kaybetme korkusu. Ratmir Aybazov’un Moskova’daki dairesinde yaşıyor. Zamanında Smorodin, ‘Rus’ sivil örgütünün başkanı M. Hohloçev’in aktif ‘preslenmesine’ katıldı. Şimdi ona, cumhuriyetteki Rus sivil toplumdan gelen her türlü engelin ortadan kaldırılması görevi verildi.
5. İsmail Aliyev: Karaçay-Çerkes hükümet başkanı birinci yardımcısı. Karaçay milliyetçiliği baş ideologu. Karaçay sivil toplumu tarafından şu veya bu resmi kişiye baskı meselelerini gözlemliyor. Klan tarafından istenmeyen insanların uzaklaştırılması hakkında çok sayıda dilekçe ve talep yazıyor. Karaçay halkının milliyetçi kısmının yönetim kurumları ile birleşmesine yardımcı oldu.
6. Rauf Araşukov: Karaçay etnokrasi klan komutasının yeni üyesi. Eylemleri ile çok aktif olarak davaya bağlılığını ve ‘el eli yıkıyor’ prensibini gösteriyor. Ülke vatandaşları için sonuçlarını düşünmeden defalarca, ülkedeki durumu bozan kanunlara aykırı oyunlara katıldı. Tüm dünya Çerkesleri lideri olma isteğinde aşırı tedbirlere ulaştı. Çerkes işadamlarına karşı provokasyon kullanıyor, genç milli hareket aktivistlerine saldırılar düzenliyor ve ülkenin Çerkes bölümüne baskı yapıyor. Onun cahilce ‘konuşmalarının’ alıntıları üniversite öğrencileri arasında moda oldu.
Ülkedeki olumlu değişikliklere karşı yönetim klanının ekip çalışmasının örneklerinden biri geçenlerde Habez bölgesinde 2 Martta yapılan toplantı oldu.
Şöyle ki, Renat Karçaa’nın Karaçay-Çerkes’e gelişinden önce, Habez bölgesinde kışkırtıcı sahte eylem yapıldı. Habez Bölge Başkanı Rauf Araşukov’un adamlarınca tüm bölgeye, federal yönetimin normal halka karşı başarısız ve önyargılı yaklaşımının öne çıkarıldığı yanıltıcı ilanlar yapıştırıldı. Aynı gece bu afişler İçişleri Bakan Vekili Sergey Skripka başkanlığında güvenlik organları çalışanlarınca kaldırıldı. Bu eylem, bölge halkını galeyana getirmeye ve görüşme öncesinde durumu maksimum gerginleştirmeye yetti. Bu eylemin doğrudan idaresiyle, daha önce afişlerin asılması ve sonrasında indirilmesi emrini veren Sayrambek Kipkeyev ilgilendi.
2 Martta Habez bölgesi kültür evinde çok sayıda insan toplandı, prezedyuma, rapor toplantısı şeklinde görüşme yapılması senaryosunu hazırlayarak Rauf Araşukov’un yardımcıları katıldı. Rauf Araşukov’un kendisi o anda Mısır’da idi, süreci telefonla yönetti.
Habez bölgesindeki olumlu değişiklikleri öven ve alkışlayan birinci sözcünün ardından salon yüksek sesle kızmaya başladı. Federal merkezin adamı önünde, Karaçay-Çerkes’de aslında neler olduğuyla ilgili konuşma fırsatı bekleyen sade köylüler söz istedi. Konuşanlar bölgede yolsuzluğun, klancılığın, polis ve yerel yönetim tarafından sürekli baskı ve kanunsuzlukların büyümesinden şikayetçi oldu.
Habez bölgesinde 2010 başında konut giderleri tarifesinin yüzde 578 büyümüş olmasıyla ilgili ciddi hoşnutsuzluklar ifade edildi. Bu yazı hatası değil, tarifeler gerçekten yüzde 578 büyüdü, bu bölge yönetimi ile ülke yönetiminin anlaşması ile gerçekleşti.
Formül oldukça basit: konut gelişimine katkıda bulunarak federal vakıf, federal bölgelerine karşılıksız yardım şeklinde binaların reformu için kaynak ayırıyor. Karaçay Çerkes yönetimi, ayrılan kaynağı ya amacı dışında kullanmak yada çalıp çırpmak amacıyla Habez bölgesi başkanından bu yardımı reddetmesini istedi. Araşukov’un finansal güvenliği ile bu açığı kapatacağı umuldu. Ancak burada böyle olmadı Araşukov tüm ödemeyi sade vatandaşın omuzlarına yükledi. Konut giderleri fiyatlarını altı katı arttırdı!
Kültür Evi’ndeki vatandaş toplantısına dönersek, bir çok konuşmacının ardından eski Habez Bölge Başkanı Muharbi Şebzukhov söz istedi. O da Karaçay-Çerkes etnokrasi yönetiminin baskı metotları ve tacizlerini tecrübe etmişti. Sürekli takiplerden ötürü birkaç kez hastanelik olmuş, sonunda da Habez bölge başkanlığından alınmıştı. Çok duygusal konuştu, çok şeye üzüldü ve her şeyi olduğu gibi anlatmak istedi. Konuşması esnasında oturum moderatörü, yaşlı Şebzukhov’u küçük düşürerek ve hakaret ederek aktif şekilde sözünü kesmeye başladı. Baskıya dayanamayan Şebzukhov’un tansiyonu düştü ve kürsüde bilincini kaybetti. Onu hastaneye götürdüler, ancak halk toplantının bitmesini istemiyordu ve Karaçay-Çerkes’de yaşanan sınırsızlıklara tepkisini dile getirmeye devam etti.
20 dakika sonra salona Muharbi Şebzukhov’un kalp krizinden öldüğü haberi geldi. Bu da, Karaçay-Çerkes yönetim klanı ve taraftarlarının hesabına yazılacak ölümlerden biri.
Mısır’dan Karaçay-Çerkes’e dönüşünde Rauf Araşukov, tüm konularda Ramzan Kadirov ile anlaştığı konusunda açıklamada bulundu. Renat Karçaa ve Nazir Hapsirokov gibi istenmeyen federal bürokratları görevden alacaklar, Rauf Araşukov’un kendisi Karaçay-Çerkes başbakanı olacak. Açıklamasını “Herkesi ahır bölümüne kıstıracağız ve bu cumhuriyette her şey iyi olacak” şeklinde bitirdi.
Objektif bir soru ortaya çıkıyor: Yönetim kriminal zümre oluşturuluncaya kadar bu çürümüş ellerle daha ne kadar kişi ‘öldürülecek’? ÖZ/FT
Aleksey Karayev, Karaçay-Çerkes’te bağımsız gazeteci
Üçüncü yazı: Beyaz kölelik (Aleksey Karayev)
İkinci yazı: Karanlık bir sokakta cinayet (Aleksey Karayev)
Birinci yazı: Sınırsız yolsuzluk (Aleksey Karayev)
Aleksey Karayev