Dağıstan’da seyirlik operasyonlar

Mahaçkale – Kuzey Kafkasya’da meydana gelen olayları düzenli takip eden birinin Dağıstan’da yürütülen temizlik ve özel operasyonların artışını fark etmemesi mümkün değil.  

Ülke öyle bir gerilim merkezine dönüştü ki, vatandaşlardan hiç kimse, barikatla çevrilen ‘direnişçi’ evine yapılan saldırının yarın yan komşuna yapılmayacağından emin değil… 

Radikal İslamcılar ve devlet yönetimi arasındaki çatışmalar öyle bir boyuta ulaştı ki, zaman zaman hüküm vermek zor: Şehirde temizlik operasyonu mu yürütülüyor, yoksa gerçek sokak kavgası mı oluyor?

Nefes nefese eve koşan Madina “Anne sokağımızda çok asker var. Onlar bence ateş açmayı düşünüyor, ama kime bilmiyorum” diyor.  

Kadın şaşkınlıkla: “Sokağa çıkma. Şimdi komşu telefon açtı, özel operasyon olacağını, direnişçileri ele geçireceklerini söyledi. Nereden çıktılar ki?”

Beş dakika kadar sonra kapı çalındı. Bunlar askerlerdi. Kendini tanıtan 35 yaşındaki genç adam şöyle dedi: “Güvenliğiniz açısından özel operasyon esnasında evinizden ayrılmayın, çıkacaksanız hemen çıkın.”

Kadın perişan oldu: “Neden? Nereye gideceğiz? Ne yapacaksınız evimize, ateş mi edeceksiniz?

Genç adam: “Hayır. Direnişçiler komşu evde gizleniyor. Bilmiyorum, akrabalarınıza veya birilerine gidin işte. Zaman yok, çıkın.”

– Para almak için izin verin bari, belli mi olur? diye inatlaştı kadın.

 Hayır dedim.

Dağıstan’da özel operasyonlar kimseyi şaşırtamazsın, şehrin merkezinde gezen zırhlı araçlar gibi günlük yaşantılarının alışılmış bir parçası oldu. Özel operasyonların ülkede hemen her hafta yapılıyor olmasına rağmen, insanlar çatışmadan yana oldular. Bu da, teröristlerin alışıldığı üzere, güvenlik organları çalışanlarını, din adamlarını ve bürokratları öldürüyor olmasıyla açıklanabilir.
Ama bir sonraki Rus dizisi arasında kriminal haber raporunu izlemek başka şey, özel operasyonun gayri ihtiyari görgü tanığı olmak başka bir şey. Özel operasyonlarda hiçbir suçu olmayan insanların öldürüldüğü oluyor.

Dağıstan Devlet Pedagoji Üniversitesi 3. sınıf öğrencisi Madina ve annesi Patimat da, o felaketli günde diğer komşularla beraber özel operasyonun yürütüleceği bölgeden tahliye edilenlerle birlikte sokaktaydı. Kendi aralarında polislerin ‘direnişçi’ diye çağırdıkları bu insanların kim olduğunu konuşuyorlardı.  Kadınlardan biri şüphelendi: “Orada sessiz ve nazik genç bir delikanlı yaşıyordu. Acaba o direnişçi olabilir mi?”

Bir diğer komşusu: O çok gençti!

Kadınlar direnişçi, Vahhabi diye adlandırılanlar ve daha başka ekstremist (aşırılıkçı) yönelimler hakkında konuşmaya başladılar.  

Son zamanlarda Dağıstan polisi, Dağıstan’da ne kadar ‘orman kardeşi’ olduğu konusunda tahmini bir haber vermeyi sevmiyor. Bazı bilgilere göre, sadece Mahaçkale’de 3 direnişçi grubu bulunuyor. ‘Orman kardeşler’ yapısı da gençleşiyor: Bugünkü direnişçiler 17-25 yaş arası.
Kanunsuz silahlı oluşum saflarında zayıf cinsiyetin temsilcileri de ortaya çıktı. Örneğin, 10 Haziran 2008’de Dağıstan’ın Hasavyurt bölgesinin Bayramaul köyünde yürütülen özel operasyonda bir kadın öldürüldü. Dağıstan İçişleri kaynağına göre, direnişçiler teslim olmayı reddetti ve kendilerini bombaladı.
Dağıstan İçişleri Bakan Yardımcısı Valeri Jernov’un anlattığına göre, özel operasyon esnasında öldürülen kadın federal aramada bulunan kundaklayıcı, terör grubu lideri Ashab Bidayev’in eşi Camila İbrahimova’ydı. O sadece 17 yaşındaydı. Bir örnek daha: 12 Kasım 2007’de Mahaçkale’deki Tankayeva caddesinde yürütülen özel operasyonda öldürülen direnişçiler arasında da iki genç kız vardı.

Kadınların kanunsuz silahlı örgüt saflarında ortaya çıkışı, özel operasyonlarda öldürülen çok sayıdaki erkeğin eşleri, kız kardeşleri, anneleri olmasıyla açıklanıyor. Onlar önceden sadece iş birliği rolündeyken (gıda ve ilaç taşınması, kiralık ev arama vs.) şimdi onlar da saldırıya geçti.

Kabaca bir istatistik bize, her birinin ardında, sadece herhangi birinin yaşamı veya mahvolmuş kaderi değil de aynı zamanda hatıraları birkaç nesilde silinmeyecek şu soğuk rakamları gösteriyor: Sadece 2007’de özel operasyonlar sonucunda ikisi kadın olmak üzere 34 kişi öldürüldü.

Üstelik özel operasyon Mahaçkale’de aktif safhaya geçti: Zırhlı araçta polis ve diğer istihbarat çalışanları ateş açmaya başladı… İki kadın sessizce dua ediyordu.

Komşulardan biri: “Böyle bir acı neden benim başıma geldi? Onlar şimdi benim evimi de harap edecek! Bu direnişçiyi dışarıda bir yerde yakalamak mümkün değil miydi?”

Bir başka kadın problemin çözümü konusunda kendi yöntemini teklif ediyor: “Ne diye harap ediyorsun. Böyle bir şey nasıl olur, orada eşyalar, para var. Onu gaz ile de ‘kovmak’ mümkün.

Bu konuşmayı duyan komşulardan biri: "Belki orada bir direnişçi değil, birkaç direnişçi var. Siz en iyisi akrabalarınıza gidin, dışarısı soğuk. Bu uzun sürecek gibi…”

Boş yerleşim yerlerinde saldırılar ve özel operasyonlar yürütülmesi yerli halkta birçok sorular akla getiriyor:
– Alınan önlemler ne kadar uygun?
– Kanunsuz silahlı örgüt üyeleri neden sokakta ele geçirilmiyor da evlerde özel operasyonlar yürütülüyor?
– Bu direnişçileri mahkemeye çıkarmak için neden sağ ele geçirmiyorlar?

Dağıstan İçişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak bu soruya şöyle cevap verdi:
"Genellikle direnişçiler iyi silahlanmış oluyor. Genellikle evlerde ablukaya alındığında, saldırı, ateş ve çatışma olmadan onları ele geçirmek mümkün olmuyor. Kayıp da buradan kaynaklanıyor… Ancak biz her adımı deniyoruz: İlk önce direnişçiye gönüllü olarak teslim olması teklif ediliyor, ama hemen hepsinde reddediyorlar. Ancak bundan sonra saldırıya geçiyoruz…"

Evlerden direnişçilerin gösterdiği güce bakıldığında, ablukaya alınan tek bir direnişçiyle nasıl olup da bir gün boyunca savaşmak gerektiği sır olarak kalıyor. Üstelik bu eve ağır askeri teknik de kullanılıyor. Özellikle de hep böyle oluyor.

Örnek olarak 9 Ekim 2007’de Mahaçkale’de gerçekleştirilen özel operasyonu değinelim.

Orconikidze caddesindeki evlerden birinde zırhlı araçların da kullanıldığı özel operasyonda 16 yaşındaki Gimbat Abakarov ve 17 yaşındaki Yuri Nesterov öldürüldü…

Dağıstan İçişleri Bakanlığı basın sekreterliğinden bir kaynağın ifadesine göre, onların ikisi de din adamı Nakşibendi tarikatı şeyhi Saidapandi Çirkeyski ve Dağıstan İçişleri kriminal araştırma merkezi başkanı Nabi Ahadov’a suikast girişimi hazırlığında olan gruba dahildi. Bu özel operasyonun görgü tanıkları hep birlikte şaşkınlıklarını dile getirdi: "Acaba bu gençler takip edilip yakalanamaz mıydı? Onlar henüz çocuktu…"

  Özel operasyon birkaç saattir sürüyor.

Kadın sinirleniyor: "Neden her şey bu kadar uzatılıyor? Çoktandır karşı ateş yok…”

 

Komşusu yorumda bulunuyor: Güvenlikçilerin özel operasyonlara katıldıkları her saat için ciddi prim aldıkları söyleniyor. İşte onun için uzatıyorlar…”

Gerçekten de Mahaçkale’de güvenlikçilerin bir saat özel operasyon için 18 bin ruble aldıkları söylentileri dolaşıyor. Dağıstan Cumhuriyeti FSB idaresi bu haberi Caucasus Times’e yalanladı. Ancak mesele ekonomik değilse, o zaman neden bilinçli olarak yürütülen askeri operasyonlar uzatılıyor? Ve direnişçinin ele geçirilmesi olayı, neden en zor yerde yani evde veya dairede gerçekleştiriliyor, hangi taktik düşünce ile açıklanabilir?
Dağıstan FSB idaresi kaynağının anlattığına göre, özel operasyonun uzatılmasının tek sebebi, müzakere yapılma olasılığı.  

Dağıstan’ın Untsukul bölgesinde yürütülen antiterör operasyonu katılımcılarından birinden alınan bilgiye göre, çalışma arkadaşları maaşlarının yükseltilmesi talebini dile getirecekleri bir protesto eylemi hazırlamışlardı. Askeri güvenlikçiler, gecede sadece yüz rublelik pirim için aylarca saha şartlarında yaşayıp sağlık ve yaşamlarını riske atmaktan hoşnut değil. Ancak hazırlığı yapılan eylem belirsiz bir nedenle gerçekleştirilemedi.

Özel operasyon ertesi sabaha yakın bitti. Tüm geceyi sokakta geçiren insanlar, artık direnişçinin yakalanıp yakalanmadığı ile ilgilenmiyordu. Onlar evlerine giriş için izin istiyordu. Öğrenci Madina ve annesinin evi özel operasyonda herkesinkinden çok zarar gördü: Onların duvarı yıkıldı, yangından dolayı eşyalarının bazıları yandı. Komşulardan biri, sonradan evine mermi düştüğünü, meydana gelen patlamadan eşyaların zarar gördüğünü söyledi, kimi de evinin soyulduğunu anlattı.

Kimisi akrabalarına yaşamak için gidecek. Kimi çatıyı, duvarı vs. kendi gücüyle yönetimin yardımını beklemeden tamir edecek.

Zarar görenler, bürokratlar zararı tespit edinceye kadar ne kadar beklemeleri gerektiğini bilmiyor. (Bu gibi şeyler için bir yıldan fazla beklemek gerekebiliyor).

Yerel yönetim tarafından ayrılan paranın, belirlenen tazminat miktarının önemsiz olduğu da sıkça görülüyor.

Ablukaya alınan her bir direnişçinin ortadan kaldırılması devlet bütçesine birkaç milyon rubleye mal oluyor.

En pahalı özel operasyon, 21 Eylül 2007’de Mahaçkale’de Magidova caddesinde gerçekleştirilendi. Zarar görenlerden bir işadamı zararını 15 milyon ruble olarak gösterdi. 

Böylesi özel bir operasyondan sonra Dağıstan Devlet Başkanı Mukhu Aliyev ilk kez açıkça, alınan tedbirlerin uygunluğu konusundaki şüphesini ifade etti ve askeri güvenlik birimleri yöneticilerini bu tür operasyonları ‘daha profesyonelce’ yürütmeye çağırdı.  

Güvenlikçiler tecrübe oluşturuncaya kadar, ülkede evler yıkılmaya, sivil vatandaşlar öldürülmeye devam edecek. ÖZ/FT(Ajans Kafkas)

Kaynak: Caucasus Times,  17 Haziran 2008

Karina Gaciyeva