Çeçenya’da gizli değişiklikler

Uzaktan bakınca, savaş sona ermiş ve Rus yanlısı Çeçen hükümetinin lideri Ramzan Kadirov tamamen kontroldeymiş gibi görünüyor. Kadirov şu an Çeçenya’da faaliyet gösteren son sağlam silahlı grup olan ve Yamadayev kardeşlerin komutasındaki Vostok (Doğu) Taburu tarafından ortaya çıkarılan tehdidi ortadan kaldırmakla meşgul.

Gölgelerde bir yerde daha az görünürde olan ve belkide bir kaç yüz kişiden oluşan silahlı bir direniş hala güneybatı dağlarında faaliyet gösteriyor ama onlar çekirdek kadronun en sağlamları: Günümüz Çeçenyası’nda partizan savaşını devam ettirebilmek için çok az motivasyon kaynağı bulunabilir.

Bazı önemli değişiklikler meydana geliyor ve bu izlenimi geçen hafta Londra’da Ahmed Zakayev tarafından yapılan bir konuşmadan edindim.

Beni şaşırtan şey bir direniş mücadelesini yönetmesi gereken Zakayev’in vatanındaki mevcut devlet meseleleri ile ilgili çok iyimser bir değerlendirme yapmasıydı.

Zakayev “Çeçenya’nın sömürgelikten çıkışı bir artık gerçek” dedi ve ekledi: “Çeçen halkı bu savaşı kazandı.”

Tanınmış politika analisti Andrey Piontkovski’nin yanında oturuyordum ve ikimizde neredeyse sandalyelerimizden düşüyorduk. Zakayev’e daha fazla bilgi vermesi için baskı yaptık. Oda sonucun kendisinin kanıt olması gerektiğini söyledi. ‘Büyük ve trajik bir bedelle’ Çeçenya’nın artık Rusya’dan bağımsız olduğunu, sömürgeci yönetimin öldüğünü, Boris Yeltsin ve Vladimir Putin’in istedikleri şeyin tam olarak tersini başardıklarını söyledi. Zakayev “20 yıl önce Caharkale’de Çeçen dilini konuştuğu için otobüsteki bir çocuğun kulağı kesilmişti. Şimdi ise etnik Rus nüfusunun tamamı görünürde ayrıldı ve Çeçen kültürü hakim. Kadirov rolünü oynadı ve Çeçenya’nın özgürlüğü için çok önemli bir iş yaptı” dedi.

Rusya’nın sürekli olarak iadesini istediği sürgündeki bağımsızlık yanlısı bir liderin Rusya tarafından başa getirilen birinin yaptıklarını övmesi mümkün olabilir mi?

Gerçekte Kadirov ve Zakayev’in ikisi de aynı kumaştan. 1990’ların başındaki aynı milliyetçi hareketten geliyorlar. Kadirov’un babası Ahmed bir zamanlar –1999’da Ruslara hizmet etmek için taraf değiştirmeden önce- direniş savaşçısıydı ve Zakayev’in babasının arkadaşıydı. Gerçekte Başsavcılık Bürosunun 2003’de Zakayev’e yönelttiği suçlamalar 1994-96 yılları ile ilgili ve bu suçlamalar kolaylıkla Ahmed Kadirov’a da yapılabilirdi.

Geçen sene iki önemli değişiklik meydana geldi. Birincisi oğul Kadirov tartışmasız bir güç kazandı. Şimdi son rakiplerinden kurtuluyor ve Çeçenya’nın gelir akışı üzerinde daha da büyük bir kontrol sahibi oluyor. Federal orduyu kışlalarına hapsederek ve ekstremistlere karşı geleneksel İslam’ı destekleyerek popülerlik kazandı.

İkinci değişiklik ise Çeçen direnişinin kalan kısımlarındaki bölünme. Çeçen direniş lideri Doku Umarov kendini ‘Kafkasya’nın Emiri’ olarak ilan etti ve tüm Kuzey Kafkasya’da şiddeti destekleyen İslamcı bir harekete liderlik ediyor. Umarov hala gazi ideolog Movladi Udugov ve nefret dolu Kavkaz-Center web sitesinin desteğine sahip. Onun yurtdışındaki baş temsilcisi, 1997’de Caharkale’de halka açık bir idam gerçekleştirerek ‘Şeriat hakimi’ olarak kötü bir şöhret kazanan Şamsuddin Batukayev.

Londra’da yaşayan Zakayev ‘Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı’ olarak adlandırılıyor ve Avrupa’da batı yanlısı ayrı bir milliyetçi gruba liderlik ediyor. Yakın zaman önce bir röportajını izlemek için onunla buluştuğumda onu –İslamcılardan ayrılışından ve mevcut gelişmelerden olsa gerek- sıradışı bir şekilde neşeli buldum. “Zaman bizden yana” dedi.

Açık bir şekilde Kadirov için belli belirsiz övgüler – bu övgülerin onu utandıracağının farkında olarak- söylemenin tadını çıkarıyordu. Zakayev “Kadirov halkın sosyal sorunlarını çözüyor ve bunu hoş karşılıyoruz” dedi ve Kadirov’un ‘sakat neslin bir temsilcisi’ olduğunu, dünya görüşünün tamamen savaş tarafından şekillendirildiğini söyledi. Ellerinde kan olsa da Çeçenya’nın federal ordunun en kötü fazlalıklarından kurtulmasına yardımcı oldu.

Zakayev konuya bir Çeçen milliyetçisinin bakış açısıyla bakıyor. Destekçilerinin diğer Çeçenleri hedef almayacakları sadece federal orduyu hedef alacakları konusunda ısrarcı. Dahası Kadirov’un polis gücünün üçte biri kadarının eski direnişçi olduğunu söyledi. Zakayev “Çeçen halkının % 90’ının hain olduğunu söyleyemem” dedi.

Bu çıkar çakışması neden? Temel olarak Çeçenlerin küçük bir etnik grup olduklarını ve bunun sivil savaşı bir lanetleme/aforoz yaptığını düşünüyorum. 1851’de Ruslara iltica etitiği zaman, Leo Tolstoy tarafından sonradan üne kavuşturulan Hacı Murat gibi savaşçılar ve liderler taraf değiştirebilir. Ama arkadaşları ve ailelerine bağlılıklarını korudukları ve sosyal bağlarını muhafaza ettikleri sürece herşey affedilebilir. Çeçenler sık sık aceleci ve duygusal olarak karakterize edilirler ama aynı zamanda dayanıklı ve pragmatik yönleri de vardır ki bu yönleri olmadan 1944’deki sürgün gibi derin travmaları atlatamazlardı.

Ayrıca Çeçenya iki savaştan sonra travma geçirmiş durumda ve iyileşmesi için zaman gerek. Tüm mafya vari hareketlerine rağmen Çeçenya nüfusunun çoğu Kadirov’un orta derece bir çözüm saladığına inanıyormuş gibi görünüyor çünkü Kadirov onlara hayatlarını yeniden kurmaları için bir şans veriyor.

 Kadirov bu desteği Rusya’dan yabancılaşmış hisseden ama savaş ve çatışmalardan yorgun düşen bir Çeçen kitlesinden alıyor. Onlar muhtemelen para getirdiği ve federal askerler bahçelerinden uzak tutulduğu sürece Moskova’nın yönetiminden memnunlar. Uzun vadede bu insanların Rusya’nın geri kalanı ile çok az ortak noktaları ve tamamen farklı bir yörüngedeler.

İyi yada kötü Çeçenya’da bu süreç işliyor ve Ramzan Kadirov, Ahmed Zakayev ve hatta Dmitri Medvedev’den daha büyük. Bu olaydaki ironi şu: Çeçenya Rusya’dan ayrı yoluna 1991’deki o gün başlamadı ve Çeçen lider Cohar Dudayev’in ülkesi için iddia ettiği şey temel olarak kurgusal/hayali bir bağımsızlıktı. Çeçenya bu yola 3 yıl sonra Yeltsin’in Çeçenya’ya federal askerler gönderme ve Çeçen direnişini bir kez ve sonsuza dek bastırma trajik kararı ile başladı. CY/FT(Ajans Kafkas)

Thomas de Waal’ün The Moscow Times’ta kaleme aldığı bu yazıyı Ajans Kafkas için Cavit Yılmaz Türkçeye aktardı.

 

Thomas de Waal