Çeçen kadının gözüyle barış içindeki Çeçenya

Çeçenya’da barış. İnşaat tam hızıyla devam ediyor… Ama tüm bunlar içeriden nasıl görünüyor? Birkaç sene Ukrayna’da (yasal statüde) yaşayan ve çok üzücü ailevi bir nedenle (ricası üzerine adını açıklamıyorum, çünkü o halen tam güvenlik içinde değil) Çeçenya’ya giden bir mülteci kadını bana anlattı.

– Şehir her taraftan inşa ediliyor, çok güzel. Ama bizim çok daireli binamız savaşta bombalandı, demek ki bu güzel evlerden birinden bir daire alma hakkım var. Ben, buradan daire alabilir miyim diye sordum. "Üç milyon ruble ödersen, alırsın" cevabı verildi.

– Başka bir ifadeyle, dairesinden mahrum bırakılanlar şimdi ev satın almak zorunda? Peki yitirilen ev ve mülklerle ilgili tazminat durumu nasıl?

– Tazminatlar bir müddet, 11’ner dolar olarak ödendi. Ama yarısını görevlilere vermek gerekiyordu. Kadirov bunu öğrendi ve memurların bu hareketine son verdi. Bir müddet tam olarak ödendi. Yetişen aldı. Şimdi hiçbir şey ödenmiyor.

– Sebep olarak bir şey gösteriyorlar mı?

– Evet gösteriyorlar: "Şu anda para yok". Ben örneğin tek bir kopek, ev ve ödeme almadım. Benim vatanımda yaşayacağım bir yer yok, çocuklarımla evsiz barksız olacaktım. Ve benim gibilerin sayısı çok. Fakir olanlar daha da fakirleşti. Güzel evlere sadece ‘kendilerininkileri’ yerleştiriyorlar, ‘gelişigüzel’ kimse yok.

– Peki tamam, istedikleri gibi yaşasınlar. Ama Çeçenler her zaman beceriklilikleriyle ün kazandılar! Artık kendi evini inşa etmek, mal edinmek, pazara çıkmak, kendi küçük işini açmak mümkün mü?

– Hayır, görülen o ki, bu da mümkün değil. Tüm toprak sadece kiralanabiliyor ve ne açarsan aç, tüm kazanç kiraya ve her türlü haraca gidiyor. İnsanlar tamamen küçük ticaret yapma imkanından mahrum bırakılıyor. Şayet birileri, kendi topraklarında, örneğin kafe açtı, ama ödeme yapmıyorsa veya yerel başkanlardan birinin hoşuna gitmeyen bir şey varsa, buldozerle geliyorlar ve yerle bir ediyorlar. İnsanlar korku içinde, bırakın ticaretle uğraşmayı söz söylemeye korkuyorlar.

– Ama böylesi korkunç bir savaştan sonra insanların yaşama ve bir şeyler yapabilme imkanlarını ve özelliklerini hissetmeleri, onların hiç değilse emeklerinin meyvesini görmeleri, hayatlarının amacını hissetmeleri gerekmez mi? Ve bunun için ne yapmaları gerekir?

– İşsizlik her yerde, aslında sadece inşaatçılar çalışıyor. İnşaatta çalışabilmek içinse ilişkilerinin ve paranın olması lazım. İnşaat alanında iş bulma konusunda ‘mutlu olan’ 18-20 yaşındaki genç insanlar 50 yaşında görünüyorlar ve bu da çalışma şartlarını gösteriyor. Fabrika yok, hiçbir şey üretilmiyor, her şey yönetimin acımasız kontrolü altında, onlar Çeçenya’da ekonomik gelişime ilgi duymuyorlar. Onlar milyonları çeviriyor, insanlarsa tamamen açlık çekiyor. Birçok insanın çayı için şekere bile parası yetmiyor.

– Ama işte, Rusya sürekli olarak ‘Çeçenya’da bölgesel bütünlüğü koruduğunu’ tekrarlıyor. Ardından da Çeçenya vatandaşlarının Rusya vatandaşları olduğu tekrarlanıyor. Eğer savaş sonrası Çeçenya’da şartlar bu kadar ağırsa, Çeçenler Rusya’nın başka bölgelerine çalışmak ve yaşamak için gitmiyorlar mı?

– Evet, başarabilen gidebildiği yere gidiyor. Ama herkes Rusya’nın diğer bölgelerinde iş bulamıyor. Çeçenlere güven duyulmuyor, ticaretle uğraşmasına fırsat verilmiyor. Ve en isyan ettiren örnek de, Çeçen kökenli Rusya Federasyonu vatandaşlarına yönelik münasebet: Tüm Rusya’da yalnız annelere çocuklar için ayda 8 biner ruble yardım parası veriliyor. Çeçenya’da 70 ruble (3 dolar!). Bu da Çeçenya’da diğer Rusya bölgelerine göre tek başına çocuk yetiştiren anne sayısının çok oluşundan!

– Başka ifadelerle, kendi devletini inşa etme fırsatı verilmediği gibi vatandaş gibi de davranılmıyor mu? Bu açıkça etnik kökene bağlı farlı muamele değil mi? Mahkemeye şikayette bulunmak mümkün değil mi?

– Halk korkmuş, istenmeyen bir şey söylersen, izsiz şekilde ortadan kaybolursun. Yönetimle herhangi bir çatışmanın sonucu küstahlık, hakaret, şantajdır. Sanki sen Çeçen değil, Çeçenya vatanın değil, yabancı bir yer. Orada yaşayamazdım, ne iş, ne ev, ne gelecek var. Dağlarda sürekli çatışmalar, birileri birilerini öldürüyor. Köylerde insanların nesli tükeniyor.

– Peki Çeçenler ne yapmalı?

– Birçokları sadece tek bir çıkış görüyor; gitmek. İşte ben, Rusya’da ve Ukrayna’da Çeçenlere karşı muamelenin farklı olduğunu hissettim. Ukrayna’da yaşam zor, iş bulmak oldukça zor olsa da küstahlık, alay yok. Polis daha nazik, özellikle de son birkaç yıldır, olayların çoğunda normal şekilde konuşmak, izah etmek mümkün. Burada yaşam çok kolay olmasa da kendini insan hissediyorsun.

Sohbet ettiğim kadının kesinlikle dürüstlüğüne kefil olabilirim. Maalesef onun adını veremem, hakkında daha çok şey anlatamam. Sadece tek bir önemli şeyi söylüyorum: Birkaç kaynaktan biliyorum ki, maddi açıdan çok zor dönemlerinde o, sadece kendisinden değil çocuklarından da kopararak olan şeyini daha zor durumda olanla paylaştı. Bundan dolayı da onun kısaca, sakınarak anlattıkları, Kremlin mafya diktatörlüğü ile Çeçenya halkına dayattığı şu anki ‘özgür’ ve ‘barışçıl’ Çeçenya rejimini açıkça resmediyor. Bu rejim korkunç. Bu rejimin, savaştan yaralanmış halkın sosyal rehabilitasyonuna ihtiyacı yok; Bu rejim Çeçenya’nın aydınlanması ile ilgilenmiyor, çünkü uzun süreli aydınlanma becerikliliğe ve dürüst ticaret esasına dayalı, bunların her ikisi ise mafya için ölümcül şeyler. Görülen o ki, burada, bu tür ‘barışın’ nihai amacı olan Çeçen halkının genetik soysuzlaşması yoklaması yapılıyor. Ama görülen o ki, normal Çeçenler durumu değiştirmek konusunda, Stalin zamanında Sovyet sistemini iyileştirmek konusundaki normal Sovyet insanları kadar ‘kabiliyetli’.
Eğer bu mafyanın içindeki, üst düzey yetkililer ve haraççı-haydutlar uyanmaz, milletine karşı sorumluluğunun bilincine varmazsa, Çeçen milleti güzel evlerde uygunsuz işlerin yapılacağı kontrol edilemez mafya merkezine dönüşme riskiyle karşı karşıya kalacak. İşgalcilerin amacı da tam bu, Rusya’daki rejim de buna yönelik. Onların başarılı olmasına izin vermeyin!
ÖZ/FT (Ajans Kafkas)

Chechenpress’te yayımlanan bu yazıyı Ajans Kafkas’tan Özlem Güngör Türkçeye çevirdi.

Nadejda Bançik