Nazran/Ajans Kafkas – İnguşetya’da yargısız infaz üstüne infaz yapan Rus istihbarat servisi FSB’nin 8 Mayıs’ta bir İnguş gencini sokakta öldürmesiyle ilgili senaryosu da ‘uydurma’ çıktı. İnfazın tanıkları ise dudak uçuklatan bilgiler aktardı.
Rus insan hakları örgütü Memorial, eski başkent Nazran’ın Kantışevo köyünde İsa Arsayev adlı kişinin direnişçi olduğu ve teslim ol çağrısına ateşle karşılık verdiği gerekçesiyle FSB elemanları tarafından öldürüldüğü olayla ilgili yürüttüğü çalışmadan şu sonuca vardı: Kurban direnişçi değildi, kimseye de ateş açmamıştı.
FSB’nin resmi açıklamasına göre 8 Mayıs’ta geçici askeri gruplar ve güvenlik organı çalışanları, kanunsuz silahlı örgüt üyelerinin ele geçirilmesi ve yok edilmesi amacıyla özel bir operasyon yürüttü. Tespit edilen İsa Arsayev güvenlikçilere direnmesi üzerine öldürüldü. FSB’nin İnguşetya bürosunun basın sekreterliği de medyaya Arsayev’i İnguşetya’da bazı eylemler gerçekleştirilmekle suçlanan ‘Zavodski örgütü’ diye adlandırılan grubun üyesi olarak sundu. Memorial hikayenin peşine düşüp 12 Mayıs’ta köye giderek olayı araştırdı.
Sokak ortasında infaz
Arsayev’in akrabaları ve görgü tanıkları baskın ve kurbanlarla ilgili bilgilerini Memorial’le paylaştı. Herkesin ittifak ettiği nokta, Arsayev’in direnişçi olmadığı ve güvenlikçilere karşılık vermediği yönündeydi. Tanıklara göre 8 Mayıs sabahı 8.30 sularında İsa Arsayev evden işe gitmek için çıktı. Özel bir şirkette programcı olarak çalışıyordu. Kabardinskaya caddesinde Arsayev durağa yaklaştığı esnada silahlı ve kamuflajlı kişiler ‘Dur’ diye bağırdı. Beklemediği bir durumla karşılaşan Arsayev birkaç adım geri gitti. Ama silahlı bir direniş göstermedi. O anda birkaç yönden silahlar ateşlendi. Arsayev sekiz yerinden yaralandı ve olay yerinde öldü. Aslında güvenlikçiler Kabardinskaya caddesinde iki BTR, iki Gazel otobüs, birkaç UAZ aracı ile sabah 8.00’de konuşlanmıştı. Tüm araçlar plakasızdı. Arsayev’in annesi de İsa’nın hiçbir zaman silahı olmadığını anlattı.
Silah yerleştirildi
Kabardinskaya caddesinde yaşayan insanlar ise infazın ardından gördüklerini şöyle anlattı: İsa’nın cesedine iki istihbaratçı yaklaştı. Onlardan biri eline eldiven geçirip cebinden bir silah çıkardı. Havaya iki kez ateş açtıktan sonra silahı cesedin yanına koydu. Ardından Arsayev’in fotoğrafı çekilip kameraya alındı. Operasyon bununla bitmedi. Güvenlikçiler etrafa dağılıp çevredeki evlerde yaşayan herkesin kimlik bilgilerini aldı. Kimseye neden kimlik bilgilerinin alındığına dair açıklama yapılmadı. Ancak bu insanlarının gördüklerini anlatmamaları yönünde bir gözdağı olarak algılanıyor. Bir müddet sonra ‘güvenlikçiler’ giderken olay yerine polisler ve savcılık çalışanları geldi. Arsayev’in cesedi Nazran morguna götürüldü ve aynı gün ailesine teslim edildi.
Anne mektup yazıp oğlunu anlattı
13 Mayıs’ta Memorial’in Nazran temsilciliğine Arsayev’in annesi Lidiya Arsayeva’dan bir mektup geldi. Mektupta oğlunun hiçbir gerekçe olmadan öldürüldüğü, bir yandan çalışırken diğer yandan İnguşetya Devlet Üniversitesi’ni okuduğu, sporla ilgilendiği, namazlarını kıldığı ve camiye gittiği belirtildi. Arsayeva oğlunun hiçbir zaman güvenlik güçleri tarafından aranmadığını, polise çağrılmadığını, aile evinde de hiçbir zaman arama yapılmadığını, yakın çevresinde de direnişçi olduğuna dair en ufak bir izlenim bırakmadığını belirtti. Mektupta infazın ardından da Arsayev’in ailesine güvenlik organları temsilcilerinden kimsenin gelmediği ve arama yapılmadığı vurgulandı. Arsayev’in ailesi bunun bir cinayet olduğunu, sorumluların adalete teslim edilip cezalandırılması talebini dile getirdi ÖZ/FT