Rus insan hakları savunucuları ortak bir basın toplantısı düzenleyerek direnişçi yakınlarını sürgün edip evlerini yakan Ramzan Kadirov’u kınadı.
“Çeçenya’da kolektif cezalandırma” konulu basın toplantısına katılan insan hakları savunucuları, Çeçenya yönetiminin kolektif cezalandırma hakkındaki açıklamaları ve direnişçi yakınlarına ait evlerin yakılması Rusya kanunlarına aykırıdır ve insanları silahlı mücadeleye katılmaya teşvik eder açıklamasında bulundu. Basın toplantısı kamuoyunda geniş yankı buldu, birkaç Kadirovcu saldırgan katılımcılardan İgor Kalyapin’e yumurta fırlattı.
Novoya Gazeta muhabiri Yelena Milaşina toplantıda yaptığı konuşmada, Çeçenya’da evlerin yakılmaya başlandığına dair bazı örnekler verdi. Kadirov’un direnişçilerin yakınlarının sürgün edilmesi ve evlerinin yıkılmasıyla ilgili açıklamasının sosyal medyada Rusya vatandaşlarından 12 bin beğeni aldığını ifade eden Milaşina, ayrıca ‘sadece silahlı direnişçilerin değil bütün radikal İslamcıların yok edilmesi’ çağrısı yapan bir mesajın WhatsApp aracılığıyla ülkede yayıldığını da belirtti.
Milaşina’nın açıklamaları üzerine İşkence Karşıtı Komite Başkanı İgor Kalyapin “Bunlar oluyor çünkü sadece Çeçen vatandaşlar değil, bütün toplum derinden yaralı. Toplum şiddete meyilli, şiddet bekliyor, şiddet istiyor ve kendisi şiddet uygulamaya hazır” dedi. Kalyapin savcılığı, yasa dışı eylemleri ve açıklamalarından dolayı Ramzan Kadirov hakkında gerekli tedbirleri almaya çağırdı.
Sivil Dayanışma Komitesi Başkanı Svetlana Gannuşkina, bazı vatandaşların kolektif cezalandırma gibi metotlara destek vermesini, emniyet teşkilatına karşı güvensizlikle yorumladı, ardından şu açıklamada bulundu: “Kolektif cezalandırma teröristlerin mantığıdır! Eğer devlet teröristlerin yöntemlerini kullanıyorsa terörist devlet demektir. Moskova’da Ramzan Kadirov’un yasa dışı emrine tepki verilmedi. Demek ki, federal hükümet Çeçenya’daki bütün sorunların ‘Ramzan’ın emriyle’ çözülmesini kabul ediyor. Dolayısıyla bu durumdan Moskova da sorumlu. Evlerin yakılması ve çocuklu ailelerin sokağa atılması, silahlı örgüte yeni insanların kazandırılması anlamına gelir”.
Memorial insan hakları merkezi başkanı Aleksandr Çerkasov da kolektif cezalandırmanın direnişçilerle mücadelede asla faydalı olamayacağının altını çizdi. Çerkasov, “Polisler dokuz ev yaktı. Bunlar sadece son olaylarda öldürülenlerin ailelerine ait evler değil. Oğulları halen direnişçiler arasında bulunduğu tahmin edilenlerin evleri de yakıldı. Öldürülen ve kimliği tespit edilen Hoji Reşedov’un evi 2011’de direnişe gittiği ilk zamanlarda yakılmıştı. Bunun kime faydası oldu? Bu tür şeyler insanları silahlı mücadelen vazgeçirmiyor” dedi.
Kavkazki Uzel, Ajans Kafkas