Caharkale/Ajans Kafkas – Çeçenya’da direnişçileri teslim olmaya zorlamak için yakınlarına baskı yapmak hatta onları rehine almak sürekli başvurulan bir yöntem halini alırken bu kez benzer bir taktik trajediyle sonuçlandı.
Rus insan hakları örgütü Memorial, 28 Haziran’da dört kişinin ölümüyle sonuçlanan bir ‘zoraki teslim olma’ hikayesinin peşine döştü. Memorial’ın Kavkazki Uzel’e verdiği bilgilere göre, 28 Haziran’da Urus-Martan bölgesinin Roşni-Çu köyüne üç kilometre mesafedeki ormanda dört kişi kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. Olayla ilgili olarak öldürülenlerden Caharkale’nin Novıye Aldı kasabasından 1969 doğumlu İsmail Mahmudoviç Tazurkayev ve Proletarskoye köyünden Zaidat Abdurahmanovna Husenova’nın yakınları Memorial’a bazı detayları anlattı: İsmail ve Zaidat güvenlik organları çalışanlarıyla birlikte, direnişçi olan yeğenleri 1982 doğumlu Salman Umaroviç Musihanov ile 1986 doğumlu Mikhail Umaroviç Musihanov’i sivil yaşama döndürmek üzere ormana gitti. Salman babasıyla yaşadığı tartışmanın ardından 2005’te direnişçilere katılmıştı. Yakınlarının onu geri getirme yönündeki tüm gayretleri boşa çıktı. Salman’ın iki küçük erkek kardeşi vardı. Bunlardan Mikhail, Samaşki köyünde yaşlı dedesiyle yaşıyordu. Salman dağa gittikten sonra Mikhail takip edilmeye başlandı. Annesine göre oğlu Şatoy emniyet çalışanı Ahdan Arsanukayev tarafından tehdit edildi. ‘Güvenlikçilerin’ sürekli takiplerinden bıkan Mikahil de büyük ağabeyine bağlandı. Musihanov kardeşlerin amcası Zaidat Husenova ve dayısı İsmail Tazurkayev, kardeşleri eve döndürmek için defalarca girişimde bulundu. Güvenlik organları çalışanları, Salman ve Mikhail’in af talebiyle güvenlik organlarına gitmeye ikna edilmesini istiyordu.
Musihanov kardeşlerin anneleri "Ama biz ne yapabilirdik? Bu insanlar bize tabi değildi. Ve Allah şahit yakınlarım onların geri dönmeleri için tüm gayretler gösterdi. Kardeşim riske girdiğini çok iyi biliyordu. İsmail iki ateş arasında olduğunu söylüyor ve bunun kendisi için çok kötü biteceğinden korkuyordu" dedi.
Güvenlik çalışanlarının aile üzerindeki baskıları hafiflemedi. 14 Mart 2008’de İsmail ve yeğeni 1987 doğumlu İsrapil Umaroviç Musihanov (Musihanov kardeşlerin en küçüğü) kaçırıldı. O gün İsmail ve İsrapil VAZ-2107 plakalı araçla Urus Martan şehrine gitmişti. Saat 23 sıralarında silahlı ve kamuflajlı kişiler onları Urus Martan yakılarında alıkoydu. Ertesi gün İsmail’in kızı babası ile telefonla irtibata geçebildi. İsmail kızından, bir daha kendisini aramamasını istedi. 16 Mart’ta İsmail ve İsrapil serbest bırakıldı. Memorial çalışanları ise onlardan kaçırılmaları ile ilgili bilgi almak istedi, ancak olayı anlatmayı reddettiler.
28 Haziran’da Zaidat’ın telefonunu Salman aradı ve kardeşi Mikahil’in eve dönmek istediğini söyledi. Onunla birlikte altı direnişçi daha eve dönmek istiyordu. Salman, Zaidat’tan onları karşılamasını ve güvenlik organları ve teslim olacaklar arasında arabulucu olmasını istedi. Salman ısrarla kendisiyle birlikte hiç kimseyi getirmemesini istedi ve Zaidat da ona söz verdi. Ancak o gün, bu konuşmadan bir müddet sonra İsmail, Zaidat’a telefon açıp polis Ahdan Arsanukayev ile birlikte yönetime teslim olmaya hazır Mikhail’i ve diğer direnişçileri karşılamaya gittiklerini söyledi. İsmail, Arsanukayev’in kendileriyle birlikte gitmelerinde ısrar ettiğini de söyledi. Arsanukayev’in direnişçilerin teslim olmaya hazır olduğunu nasıl öğrendiği belli değildi. Salman ve Mikhail’in yakınları güvenlik organları çalışanlarını bu yolculuktan çeviremedi.
Akşama doğru Zaidat, İsmail ve iki Şatoy emniyet çalışanı Roşni-Çu yakınlarındaki ormana doğru yola çıktı. Saat 18 gibi Zaidat, Musihanov kardeşlerin annesine telefon açtı. Zaidat’ın söylediğine göre, güvenlik organı çalışanları kimliği belirsiz silahlı ve kamuflajlı kişilerce alınıp götürüldü. Kendisi ve İsmail polislerden yana olmaya çalıştı, ancak kimse onları dinlemedi. Kadın "Onları elimizden aldılar, onlara engel olamadık. Şimdi ne yapacağız? Ailelerine ne cevap vereceğiz?" diye bağırdı. Zaidat kardeşi ve karısından olay yerine gitmelerini ve kendilerine yardımcı olmalarını istedi. Zaidat ayrıca, güvenlik birimi çalışanlarının kendilerini takip ettiğini ve İsmail ile kendisinin polisleri kaçıranlara ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Saat 19’dan sonra İsmail ve Zaidat’ın telefonları cevap vermedi. Saat 22 gibi akrabalarına onların öldüğü söylendi.
Aynı gece saat 22 sıralarında, Novıye Aldı’da geçici olarak akrabalarında yaşayan İsrapil Musihanov’a kimliği belirsiz kişilerce telefon açıldı ve bir yere çağrıldı. İsrapil gitti ve bir daha eve dönmedi. Ama babasına telefon açarak birileri tarafından tutulduğunu söyleyebilmişti, ancak kim olduklarını söyleyemedi.
29 Haziran’da endişeli yakınları tüm gün ona telefonla ulaşmaya çalıştı ancak telefonu kapalıydı. 2 Temmuz’da İsrapil’in telefonundan tuhaf SMS’ler gelmeye başladı: ‘Yarın bir kafa eksilecek …, kardeşlerime teşekkürler’ veya ‘ Tentürdiyot sürün…’ vs.
10 Temmuz’da halen Musihanov ailesi İsrapil’in nerede olduğunun öğrenememişti, ama onların oğullarının ortadan kaybolması olayında askeri güvenlik birimi çalışanlarının yer aldığını düşünmelerine izin veren delilleri var. 4 Temmuz’da Samaşki köyünde hangi güvenlik birimi olduğu anlaşılamayan birinin çalışanlarınca Musihanov ailesine ait ev yakıldı.
Çeçen direnişçilerine ait sitelerden birinde verilen bilgilere göre, öldürülen siviller güvenlik birimlerinin direnişçileri teslim olmaya mecbur etmek için rehine olarak kullandıkları direnişçi yakınlarıydı.
Direnişçilerin verdiği bilgilere göre, sivillere güvenlikçiler ateş etti, çatışmada ise ikiden fazla güvenlik çalışanı vuruldu, kesin rakam verilmiyor. Yine direnişçi sitelerinden birinde, öldürülen güvenlikçilerden birinin içişleri üst düzey yetkililerinden biri olduğu ifade ediliyor.
Direnişçileri teslim olmaya zorlamak için yakınlarının rehine alınması uygulaması fazla gün yüzüne çıkmıyorsa da Çeçenya’da çok yaygın.
Bu tür olaylardan en bilineni Mart 2004’de eski İçkerya Savunma Bakanı Magomed Hanbiyev’in teslim olmaya götüren süreçti. İnsan hakları örgütlerine göre, Hanbiyev, devlet başkanlığı istihbarat birimi çalışanlarının kadın ve çocuklar da dahil yaklaşık 40 akrabasını rehine almasının ardından teslim oldu. Bundan birkaç ay sonra güvenlikçiler, Çeçen-İçkerya Devlet Başkanı Aslan Mashadov’un yaşlı kız kardeşi ve erkek kardeşini kaçırmış ve birkaç ay gizli bir hapishanede tutmuştu. Hapishanenin Kadirovların köyü Hosi-Yurt’a yakın bir yerde olduğu iddia ediliyor. Kardeşler ancak Mashadov’un öldürülmesinden sonra serbest bırakıldı. Güvenlik birimi çalışanları farklı dönemlerde Çeçen komutanlar Şamil Basayev, Dokka Umarov ve Abdulhalim Saydullayev’in yakınlarını da kaçırmıştı.
Yaşlı Hamza Umarov ve Dokka’nın eşi ve altı aylık oğlu 5 Mayıs 2005’de kaçırılarak bilinmeyen bir yere götürülmüştü. Daha sonradan eşi ve bebeği serbest bırakıldı. Direnişçiler bu olaydan şu anda Duma’da vekil olan Adam Delimhanov’un (Kadirov’un yakın akrabası) başkanlığını yaptığı bir birliği suçlamıştı. Geçen sene ilkbaharda Hamza Umarov’un acımasızca öldürüldüğü haberi duyuldu. İddiaya göre ihtiyarı bizzat Delimhanov işkence edip vurmuştu. Dokka Umarov’un kız kardeşi Natalya Humaidova, ağabeyi Ahmed, yeğeni ve amca oğlu da kaçırılmıştı. ÖZ/FT