2010’un sonlarında yaşanan Aslan Çerkesov olayı ile birlikte Moskova ve diğer büyük şehirlerde patlak veren ırkçı saldırılar, daha önce bu kadar kitlesel, organize ve eş zamanlı gerçekleşmemiş olsa da, konunun çok uzağında olmayanlar için yeni bir hadise değildi. 2011 yılında milliyetçi ve ırkçı organizasyonlar “Kafkasya’yı Beslemeye Hayır” sloganı altında birleşti ve çeşitli eylemler yaptılar.
Yıla damgasını vuran bu slogan ve işaret ettiği Kafkasya’nın RF’den ayrılması ihtimali hakkında Putin, Medvedev, Kafkasyalı liderler, insan hakları savunucuları, siyaset bilimciler, gazeteciler vs. hemen herkes bir şeyler söyledi, bu arada Çerkesov davası da -milliyetçileri tatmin edecek şekilde- sonuçlandı, fakat tabi ki konu kapanmadı. Slogan 2012’de güncelliğini biraz yitirmiş olsa da Kafkasyalı kimliği ve etnik çatışmalar konuları halen tartışmaya açıktı. Tartışmaları bir kenara bırakalım ve yıl içinde yaşanan olaylardan bazılarına göz atalım:
Kafkasyalı ve etnik Ruslar (bilhassa her iki grubun gençleri) arasında çıkan ve ciddi yaralanmalarla sonuçlanan kavgaların istatistiğini tutmak pek mümkün değil. Ancak çoğunluğu Moskova’da yaşanan bu olaylardan, her iki taraftan kalabalık grupların yer aldığı birkaçı medyaya yansıdı.
Saldırılara gelince, ses getiren cinayetlerin biri 9 Nisan akşamı Moskova’da işlendi. Eski Rusya İslam Kültür Merkezi başkanı Azerbaycanlı din adamı Metin Mehtiyev öldürüldü. (Kuzey Kafkasyalıların yanı sıra Azeri ve Ermeniler de en çok hedef alınan etnik gruplar arasında yer alıyor) Bu olay ve cinayet sebebinin belirlenemediği birçok olayda katledilen kişilerin yakınları ırkçı saldırı ihtimali üzerinde duruyor.
1 Aralık gecesi Moskova’da Dağıstan maliye bakan yardımcısının 18 yaşındaki oğlu ve bir arkadaşı üç kişinin saldırısına uğradı ve hayatını kaybetti. Güvenlik kamerasından görüntüleri izleyen, öldürülen gencin babası Mahaç Rasulov “Moskova’ya gidip gittim, videoyu izledim, neden saldırdıklarını bilmiyorum. Kafkasyalı olduklarını anlayınca üç kişi saldırdı” dedi.
Mart ayında Nijniy Novgorod’da yapılan Rusya Karate Şampiyonasına katılan Çeçen sporcular, milliyetleri nedeniyle, rezerve edilen otel odalarına alınmadı.
Rusya’nın Tver bölgesinde Temmuz ayında yapılan Seliger gençlik forumunda etnik ve dini ayrımcılık gören Kabardey-Balkarlı gençler forumdan kovuldu. Organizasyon esnasında heyet üyelerinden bazılarının birkaç dakikalığına namaza gittiği ve dönüşte foruma alınmadıkları kaydedildi. Arkadaşlarına destek veren diğer heyet üyeleri de forumu terk etti.
Rusya Süper Ligi ekiplerinden Dağıstan’ın Anji Mahaçkale futbol kulübü birçok kez ırkçı saldırıya uğradı. Ağustos ayında Anji’nin UEFA Avrupa Ligi ön eleme turunda Hollanda’nın AZ Alkmaar ekibini Moskova Lokomotiv Stadyumunda 1-0 mağlup ettiği mücadele, yüzlerce Rus taraftarın ırkçı saldırısına sahne oldu. Moskovalı taraftarlar Nazi selamı ve “Rusya Ruslarındır. Kafkasyalılar Evlerine!” sloganları eşliğinde Anji’li futbolculara yabancı madde attılar.
Çerkesov’un isyanı
2011’in Ekim ayı sonunda 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Aslan Çerkesov’un avukatı 7 Kasım’da temyize başvurmuştu. 2012’in Ocak sonunda Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi Çerkesov’a verilen cezayı 20 yıldan, 19 yıl 8 aya indirdi. Yüksek Mahkeme, Çerkesov’a verilen ‘fazladan’ dört aylık mahkumiyet kararında milliyetinin etkili olduğunu açıkladı. Daha önce beş yıla mahkum edilen diğer beş sanığın cezasında da dörder aylık indirim yapıldı.
Çerkesov, hakimden, hakkında verilen kararın iptal edilip davanın yeniden görüşülmesini istedi ve RF Yüksek Mahkemesindeki ekrandan, “Hakkımda verilen hükmün adil olmadığını düşünüyorum. Bana işlemediğim bir suç için 10 yıl, milliyetimden dolayı da 10 yıl verildi” diye seslendi.
Aslan Çerkesov’un annesi Sonya Çerkesova, oğluna verilen cezada ciddi bir hafifletme umuyordu. Mahkeme sonunda Çerkesova “Orada benim acıma, Kabardey-Balkar halkına ve bütün Kafkasya’ya sadece güldüler” dedi.
Karar Çerkesov’un Rus eşi Tatyana Çerkesova’yı da hayal kırıklığına uğrattı: Eşimle ilgili kararın bütün Kafkasya’ya yönelik zorbalık olduğunu düşünüyorum. Eğer Sviridov’un yerinde Aslan olsa idi bu olayı kimse duymazdı. Eşim kendisini ve arkadaşlarını savundu ve bunun için yaklaşık 20 yıl hapis yatacak”.
Sonya Çerkesova, Putin’in, öldürülen Yegor Sviridov’un mezarı ziyaret etmesiyle onun halk kahramanı haline getirildiğini, adına anıt dikildiğini, bu durumun da oğluna verilen cezada etkili olduğunu belirtirken, Aslan’ın kız kardeşi Anya Çerkesova ise “Kardeşime verilen ceza çok acımasız, ancak Kafkasya karşıtı oluşturulmuş kamuoyu göz önünde bulundurulduğuna şaşırtıcı da değil. Aslan’a verilen ceza, yargı ve yürütme organlarının milliyetçi örgütlerce oluşturulmuş kamuoyu baskısının esiri olduğunu gösteriyor” diyordu.
Mart sonlarından itibaren avukatı ve ailesi sürekli olarak, Aslan Çerkesov’un, Krasnodar Kray’da tutulduğu cezaevi çalışanlarının kötü muamele ve işkencelerine maruz kaldığı açıkladı. Çerkesov’un başka bir cezaevine nakledilmesi talebi de reddedildi.
Rusya Ruslarındır
4 Kasım’da Moskova’da çeşitli milliyetçi grupların organize ettiği bir gösteri yapıldı. “Rus Yürüyüşü” olarak adlandırılan eylemde, siyah, sarı, beyaz çarlık bayraklarının yanı sıra ırkçı ve yabancı düşmanı sloganlar kullanıldı. Rusya’da 2005 yılından bu yana “Halkların Birliği Günü” adıyla resmi tatil olarak kutlanıyor. Rus milliyetçileri ise 4 Kasım’da yabancı karşıtlı eylemler düzenliyorlar. Eyleme katılımın 2011’e oranla yaklaşık on bin kişiden, altı bin kişiye kadar düştüğü gözlendi. Ayrıca Ağustos ayında Moskova merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Levada tarafıdan yürütülen bir anket çalışmasının sonuçları, Rusların yüzde 41’inin belli ölçülerde “Rusya sadece Ruslarındır” sloganını benimsediklerini ortaya koydu.
Sene başında Kafkasya’nın başlıca insan hakları örgütlerini bir çatı altında toplayan Kafkasya Forumu, Mayıs ayında Mahaçkale’de gerçekleştirilen ikinci kongresini yabancı düşmanlığına ayırdı. Kongre sonunda kabul edilen bildiride Rusya’da yabancı düşmanlığı ve milliyetçiliği oldukça endişe verici boyutlara ulaştığı ifade edildi ve ulusal ve dini kimliğe bağlı olmayan anayasal vatandaşlık prensibinin önemine vurgu yapıldı.
Tkaçev’in Kazak planı
Krasnodar Kray’ın sık sık milliyetçi açıklamalarla gündeme gelen valisi Aleksandr Tkaçev, Ağustos başında Kafkasyalı göçmenlerin Kuban’a yerleşmelerini engellemek için yeni bir metot geliştirdi: Bin kişiden oluşan Kazak birlikleri. Tkaçev özetle, yüzyıllar süren bir ‘çabanın’ sonucu olarak Krasnodar Kray bölgesinde Rus ve Kazaklar lehine sağlanan nüfus üstünlüğünün korunması ve bunun için Kafkasyalıların göçünün önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Bu arada Stavrapol Kray’ın eskiden olduğu gibi Kafkasyalılar için ‘filtre’ görevi görmediğinden yakındı. Tkaçev’in açıklamalarını Stavropal Kray Valisi Valeri Zerenkov sert bir dille eleştirdi. XXI Yüzyıl Adıge Khase Başkanı Amin Zehov ve Çerkes Kongresi Başkanı Murat Berzegov’un aralarında bulunduğu Adıgeyli bir grup sivil toplum adamı da Tkaçev’in açık bir şekilde Rusya Federasyonu kanunları ve uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle görevden alınmasını istedi. Aleksandr Tkaçev, Putin döneminin neredeyse başından beri (Aralık 2000)Krasnodar Kray’ın Valilik koltuğunda oturuyor.
Yusuf Altunok