Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te düzenlenen bir konferansta “Ahıska Türklerinin aslında bir Gürcü kabilesi olduğu ve Türk olarak anılmamaları” kararı alındı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında SSCB’de sürgüne maruz kalan halklardan biri de Ahıska Türkleriydi. Ahıskalı ve diğer Kafkas Ötesi halkları arasından yaklaşık 100 bin kişi sürgün edildi.
Şu anda Gürcistan sınırları dışında yaklaşık 500 bin Ahıskalı yaşıyor. Son yıllarda Gürcistan Ahıskalılara vatanlarına dönme hakkı vermeye başladı. Gürcü Ortodoks kilisesi Ahıskalıların dönmelerine yardıma hazır olduğunu açıkladı. Mayıs 2011’de Azerbaycan’da yaşayan yaklaşık 13 bin Ahıskalı Gürcistan’a dönmek için başvuruda bulundu. Ancak Ahıskalıların dönüşü hala çok tartışmalı bir konu.
31 Mart’ta Tiflis’te yapılan bir konferansta bu konu bir kez daha tartışıldı. Fakat konferansın asıl konusu Ahıskalıların Türk değil, Gürcü olduğunu vurgulamaktı.
Gürcistan devleti ülkenin bütün akraba topluluklarının (Svan, Megrel, Laz) yanı sıra diğer halkları de Gürcü (Kartvel) etnik grubu içine dahil etme çabalarından vazgeçmiyor. Son olarak Ahıskalıları da Gürcü yapmak amacıyla düzenlenen konferans “Ahıska Türkü diye bir şey yok, Gürcü-Meshi var!” adını taşıyordu.
Konferansta konuşan sürgün edilen “Meshiler” uluslararası birliğinin başkanı Sandro Hozrevanidze, “Kartvel kabilelerinden biri olan Meshilerle ilgili Türk ifadesinin kullanılması doğru değil. Hükümetten “sürgün edilen Meshiler” olarak tanınmayı ve bu konuda doğru bir karar alınmasını istiyoruz” dedi.
Hozrevanidze “Ahıska Türkleri” adının Mesheti bölgesinden (Cavaheti bölgesi) sürülen halkın Türk veya Azeri olarak kaydedilmesiyle ortaya çıktığını iddia ediyor: “Aslında onlar Türk değillerdi, etnik Gürcülerdi. Çoğunluğu Müslümandı. Orta Asya’da yaşadıkları yerlerde kendilerine verilen belgelerde Müslüman Gürcü tabiri kullandığı görülüyor. Ancak bu da saçmalık, çünkü Hıristiyan Gürcü veya ateist Gürcü hukuki bir terim olamaz”.
1977’de Gürcistan’a dönen Selim İskandarov (Kuradze) da Ahıska Türkleri tanımının kullanılmasının saygısızlık olduğunu düşünüyor. İskandarov “Sürgün edilenlerin hepsi etnik Gürcülerdi, Gürcü kabilesi Meshiler’dendi. Bizimle birlikte sürülen diğerleri, Türkler, Hemşinler ve Karapapaklar sürgün edilenlerin yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyordu” şeklinde konuştu. İskandarov, Ahıska Türkleri tanımının Samtsha-Cavaheti bölgesinde menfaatleri olan Türkiye tarafından yaratıldığını savunuyor.
Konferansta konuşan tarihçi Georgi Dvalişvili, Cavaheti (Mesheti) bölgesinin farklı dönemlerde buraya İslam’ı getiren Türkiye ve İran’ın etkisinde kaldığını, Müslüman olan Gürcülerin Türk olarak çağrılmaya başlandığını iddia etti.
Diğer bir tarihçi Georgi Purtsadze ise “Ahıska Türkü ifadesinin terk edilmesi etnik Gürcülerin yeniden entegrasyonudur” dedi.
Konferansa katılanlar Ahıskalılar için Meshi, Mesket ya da sadece Gürcü tabirinin kullanılması gerektiği konusunda fikir birliğine vardılar.
Kavkazki Uzel, Ajans Kafkas