İstanbul/Ajans Kafkas – 17-18 Haziran 2011 tarihleri arasında İstanbul’da yapılan Uluslararası Kuzey Kafkasya Sempozyumu sona erdi ve sonuç bildirgesi kamuoyu ile paylaşıldı.
Sempozyum, katılımcıların toplu şekilde Osmanlı Belgelerinde Kafkasya sergisinin gezmesi ile açıldı. Bu esnada Fethi Güngör Osmanlı Arşivleri ve Kafkasya ile ilgili belgelerin niteliği hakkında açıklama yaptı. Sergide 32 belgenin yer aldığını söyleyen Güngör, çoğunlukla Dağıstan, özellikle de İmam Şamil ile ilgili belgelere ağırlık verdiklerini vurguladı. Açıklamaları Murad Davudov Rusça’ya çevirdi. Sergi açılışı sonunda toplu fotoğraf çektirildi.
Radikal Gazetesi yazarı, gazeteci Fehim Taştekin, Kafkasya’da yaşanan etnik gerilimlerin ve bölge yönetimlerinden çok yüksek oranda görülen rüşvet, yolsuzluk, kayırmacılık gibi faktörlerin Kafkasyalıların birlikte yaşama ihtimalini zayıflattığını ifade etti. Bu faktörlerle birlikte 2014 Soçi Kış Olimpiyatlarının Şapsığ katliamının yapıldığı Kbaada vadisinde yapılacak olmasının Çerkesya fikrini beslediği söyleyen Fehim Taştekin, Olimpiyatların yapılabilmesi için istikrara ziyadesiyle ihtiyacı olan Rusya’nın sivil çözümler aradığını, ancak sloviklerin yaklaşımı değişmeden bu sivil girişimlerden sonuç beklemenin mümkün görünmediğini kaydetti.
Gürcistan Diaspora Bakanlığı Müdürü Zaza Tsurtsumia, “Çerkes ve Abhazların Osmanlı Topraklarına Sürgünü” adlı sunumunda Rus Başkomutan’ı Romanov’un “Karadeniz kıyısını tamamen temizlemek için cesurca hareket etmeliyiz.” sözlerini hatırlattı ve yaşanan sürgün hakkında bilgi verdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Prof.Dr. Nadir Devlet, Kuzey Kafkasyalı Ahmet Tsalikati’nin 1917 Devrimi döneminde Rusya Müslümanları arasında oynadığı önemli role ışık tuttu.
Kafkasya’da İdari Yapı konulu üçüncü oturumun moderatörlerinden Yrd.Doç.Dr. Fethi Güngör, Gürcistan Parlamentosu’nun Çerkes Soykırımı’nı tanıma ile ilgili olarak; “Rusların Çerkeslere uyguladığı soykırım ve sürgünün 147. yıldönümünde Gürcistan Parlamentosu’nca tanınması gerçekten takdire şayandır. Dudayev’in Gürcü liderlerle söylem yakınlığı vardı; Kafkasevi adını verdikleri politik model gereği tüm Kafkas halklarının birlik ve beraberliğinin gerekliliğini savunuyordu. Ancak, bu tanımanın gerek Kafkasya’da gerekse diasporada şüpheyle karşılayanların bulunduğunu da söylemeliyiz. Nitekim, Abhazya ve Güney Osetya’ya yönelik Gürcü politikaları tüm bu takdire şayan politikaları gölgelemektedir.” dedi.
Birbirinden önemli birçok sunumun sonunda yapılan çalıştay sonrasında 22 maddelik sonuç bildirgesi kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Uluslararası Kuzey Kafkasya Sempozyumu Sonuç Bildirgesi için tıklayınız