‘Saakaşvili’nin amacı soykırımdı ama olmadı’

Moskova/Ajans Kafkas – Güney Osetya’nın Moskova Büyükelçisi Dmitri Medoyev, ağustos savaşının yıldönümünde Georgia Times muhabiri Artem Gorbunov’un sorularını yanıtlarken Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Oset halkını imha ve sürgün planları kurduğunu söyledi.

Medoyev, savaşın kayıpları kadar Güney Osetya’nın bsağımsızlığını perçinlemesi açısından getireleri olduğunun da altını çizdi. İşte Güney Osetya’nın 26 Ağustos’ta bağımsızlığın Rusya tarafından tanınmasının ardından Moskova’ya atadığı ilk büyükelçinin sözleri:

Geçen seneki Ağustos olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz ve halkınız için en anlam ifade etti?

Ağustostaki olayların ardından zaman bizim için ikiye ayrıldı: 8 Ağustos öncesi ve 8 Ağustos sonrası. Bu bakış açısının sadece Güney Osetya değil, Rusya ve tüm dünyada da gerçekleştiğini düşünüyorum. Biz bunun insanlığa karşı yapılan bir suç olduğunu düşünüyoruz. Bizim için Saakaşvili, rejimi, askerleri ve generalleri aynı ölçüde suçlu. Onlar Güney Osetya’nın sivil halkına karşı suç işlediler. Onlar, böyle bir vahşice saldırının başlamasıyla Osetlerin Rusya’ya, Kuzey Osetya’ya kaçacaklarını düşündüler. Onlar bunu hesaplamıştı. Onlar halkın yarısını, diğer yarısının kaçması için yok etmeyi istedi. Ancak yanıldılar ve gereken cevabı aldılar. Shinval’in koruyucuları üç gün savunma yaptı, eşit olmayan şartlarda savaştı ve tepeden tırnağa silahlı olanlara karşı zafer elde ettiler. Burada bir çok soru gündeme geliyor. Özellikle de Gürcistan’ın silahlandırılması. Zira Saakaşvili rejimi ile beraber tüm bu süre boyunca Gürcistan’ın silahlanmasını sağlayan ülkeler de sorumluluk üstlenmek zorunda. Biz Osetler için, geçen seneki ağustos olayı vatan savaşıdır. Biz vatanımızı, evimizi, çocuklarımızı, geleceğimizi koruduk. Ve bugün dünyada tüm toplumsal örgütler saldırganın Gürcistan olduğunu kabul etti. Saakaşvili rejimince askerlerine şu görev ve hedefler konulmuştu: Güney Osetya’da etnik temizlik, tamamıyla fiziki imha. Biz ayağa kalktık ve zafer elde ettik, bağımsızlığımıza ulaştık. Bizim için 2008 büyük kayıpların aynı zamanda büyük zaferlerin yılı oldu. Biz devletimizi inşa ettik, Güney Osetya’nın Rusya Federasyonu tarafından tanınmasına ulaştık. Şu günlerde vahşi savaşın birinci yıldönümünü anıyoruz, mücadelede ölen erkek, kadın kardeşlerimizi hatırlıyoruz. Her zaman her bir savaşı, her bir Rus asker ve subayını, gönüllüsünü ve sivil vatandaşını hatırlıyoruz ve hatırlayacağız. Güney Osetya’yı korurken ölen, başını ülkemizin özgürlük ve bağımsızlığı için veren herkesi hep hatırlayacağız. Elbette kısa bir süre sonra, 26 Ağustos’ta bağımsızlığımızı elde edişimizin birinci yıldönümünü geniş şekilde kutlayacağız. Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev 26 Ağustos 2008’de Güney Osetya’nın tanınmasıyla ilgili kararı imzaladı. Bizim için bu tarihi bir olay. Biz, Rusya devlet başkanı ve hükümetinin o zaman oldukça sorumluluk gerektiren önemli bir karar aldığını düşünüyoruz. Özellikle o, halkımızın fiziki olarak yok edilmesinden kurtardı.

Sizce ağustos olaylarından çıkarılacak en önemli dersler nelerdir?

Ağustos olaylarının başlıca dersleri ciddi şekilde Avrupa’nın faşizmin darmadağın olduğu 1945 olaylarından çıkardığı dersleri hatırlatıyor. Hem Avrupa’da hem Gürcistan’da yaşananlar Avrupa ve dünya toplumunun etkisiz ve kayıtsızlığından oldu. Zira son yıllarda dünya toplumu Gürcistan’ın ciddi şekilde silahlandırılmasına göz yumdu. Üstelik Saakaşvili rejimi her şekilde Rusya ordusuna karşı kışkırtıldı, tahrik edildi. Saakaşvili Batum’u dağıttığında, muhalifini Tiflis’teki konuşmasına bastırdığında alkışlandı. Onun ‘elleri çözüldü’ ve silahlandırıldı. Ve Saakaşvili de düşünmeden bilgisayarda oyunundaki çocuk gibi düğmeye bastı. Ve olanlar oldu. Bunun ötürü uluslararası toplum için en önemli ders, bundan sonra suçlu Saakaşvili rejimini teşvik etmeye son vermek olmalı. Ancak bugün görüyoruz ki Batı yeniden Gürcistan’ı silahlandırıyor. Okyanus ötesinden ABD’nin Gürcistan’a silah sevk etme olasılıkları açıklanıyor. Yeniden Saakaşvili’nin gönüllüleri Ukrayna’ya, İtalya’ya, Bulgaristan’a ve İsrail’e gidiyor; geçen seneki savaş öncesinde gittikleri aynı yollardan. Ve bu ülkeler yeniden Gürcistan’ı silahlandırma sözü veriyor. Buna son vermek lazım.

Sizce savaşın tekrarlaması mümkün mü?

Geçen sene Güney Osetya’ya saldırı Saakaşvili’nin delice, pervazsıca adımı oldu. Buna herkes ikna oldu. Bu deliliğin bir kez daha tekrarlayacağını düşünmüyorum. Gürcistan ordusu ve Saakaşvili rejimi Güney Osetya’da gereken cevabı aldı. Gürcistan ordusunun hala morali bozuk, askeri ruhu sıfır derecede. En önemlisi, Hammurabi döneminden beri yazılı olan gerçek: Kendi toprağında kendi vatanını, ailesini, evini koruyan halkı yenmek mümkün değil. Güney Osetya’yı yok etmek mümkün, ama halkını yenmek ve fethetmek hiç bir zaman mümkün değil.

Güney Osetya’da yeniden inşa çalışmaları nasıl gidiyor?

Güney Osetya’da yeniden inşa süreci, Shinval’in bombalanmasına son verildiğinin, işgalcinin sığınağına atılmasının ardından ikinci gün başladı. Aynı anda şehrin düzene kavuşturulması, tüm iletişimin, elektrik sisteminin yeniden düzene kavuşturulması başladı, çünkü her şey yıkılmıştı. Elbette her şeyi inşa etmek gerekiyordu. Şehir yönetimi hemen buna karar verdi. O zamandan beri inşa çalışmaları devam ediyor. Geçenlerde, iki-üç hafta önce vatanıma gittim. Shinval’in şimdi büyük bir inşaat alanı olduğunu gördüm: İş makineleri, insanlar, Rusya’dan, Kuzey Kafkasya’dan inşaat organizasyonları çalışıyor. Süreç devam ediyor ve görülen o ki uzun süre daha devam edecek, çünkü yıkım çok büyük, iki-üç yılda inşa edemezsin.

Cumhuriyetin gelecekte ne gibi planları var?

Devlet, bağımsız ülke inşa edeceğiz, güvenliğini sağlamlaştıracağız, yaratıcı çalışmalarla ilgileneceğiz, şehir ve köylerimizi inşa edeceğiz, Vatanımızın geleceği çocuklar yetiştireceğiz. ÖZ/FT