Kefken – Çerkesler, Kafkasya’dan sürülenlerin ilk ayak bastığı yerlerden biri olan Kefken’de sürgünü Nart ateşiyle andı.
21 Mayıs 1864’te 1.5-2 milyon insanın anavatanından sökülüp atılması ve en az 500 bininin sürgün yolunda açlık, susuzluk ve hastalıktan telef olmasının 144’üncü yıldönümü Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’ne bağlı Kefken sahilinde bir dizi etkinlikle anıldı. Babalı Köyü sahilinde toplanan binlerce Çerkes ağıtlar yakıp denize çelenk bıraktı. Gece de Nart ateşi eşliğinde sürgün andı okundu. Etkinliklerine Kocaeli Vali Yardımcısı İdris Kurtkaya, Kocaeli milletvekili Sibel Gönül, Kandıra Kaykmakamı Hamza Erkal, Dünya Çerkes Birliği Başkanı Dzemıha Kasbolat, Kafkas Dernekleri Federasyon Başkanı Cihan Candemir, Kocaeli Kafkas Derneği Başkanı Sami Korkut ile birlikte İstanbul, Adana, Ankara, Balıkesir, Yalova, Düzce, Sakarya, Yozgat, Kayseri gibi çok sayıda ilden insanlar katıldı. Çerkesler, dedelerinin Osmanlı topraklarına ayak bastıkları Babalı Köyü sahilinde ilk sığındıkları mağaralar da ziyaret etti. Yakılan Nart ateşinin başında konuşma yapan Cihan Candemir, Abhazya’nın bağımsızlığından söz ederken, bu ateşin aynı zamanda tüm Kafkasya’nın barış ve mutluluk ateşi olmasını dileyip ekledi: “Bu ateş geleciğin umudunu ilerlere taşısın, önümüzü aydınlatsın, gençlerimiz var oldukça kültürümüz de ilelebet yaşayacaktır.” Kocaeli Kafkas Derneği Başkanı Sami Korkut da, büyük sürgünde 1 milyon 600 bin Kafkas’ın bu noktada gemilerden indiğini belirterek, “1864 yılında biten Kafkas- Rus savaşları sonucu sürgüne uğrayan Çerkesler burada Osmanlı toprağına ayak bastı. Biz her yıl bu sahillerde buluşarak, birlik ve beraberlik içinde şehitlerimizi anmaya devam edeceğiz” dedi. Daha sonra Çerkesler ağıtlar yakıp ‘sürgün’ andını okudu: “Biz, insanlık tarihinin en acımasız sürgün ve soykırımını yaşamış Çerkezler olarak nerede yaşıyor olursak olalım, yaşadığımız soykırımı unutmayacağımıza, gelecek nesillere de unutturmayacağımıza, her türlü asimilaysyona karşı koyarak var olacağımıza, 21 Mayıs’ı ulusal, kültürel dirilişimizin günü yapacağımıza, yaşadığımız tüm ülkelerde anavatanımız Kafkasya’da ve tüm dünyada barışı savunacağımıza, atalarımızın manevi huzurunda ant içeriz.” (Ajans Kafkas)