Çerkesk/Ajans Kafkas – Karaçay-Çerkes’te yönetimi ele geçirmeye kalkışmaktan tutuklanan gençlerin aileleri suçlamaları reddedip ‘Müslüman avına’ dikkat çekti.
Çerkesk’te yargılanan tutuklu yakınları yayımladıkları mektupta Karaçay-Çerkes’te birkaç yıldır Müslümanlar sadece düzenli ibadet ettikleri, sigara içmedikleri, alkol kullanmadıkları ve eşleri tesettürlü olduğu için takip edildiklerini kaydetti.
BM İnsan Hakları Komisyonu, Rusya Sivil Meclisi ve insan hakları örgütlerine gönderilen açık mektupta, yönetimin dindarlığı topluma tehdit olarak algılamasından yakınıldı.
Yönetimi zorla ele geçirmek, ülkede eylem hazırlığı ve güvenlik güçlerinin hayatlarına kastetmekle suçlanan 29 kişinin yakınlarından bazıları, bu davayla ilgili soruşturmada yasaların korkunç şekilde ihlal edildiğini belirterek şöyle dedi: "İfade için her türlü işkence metodu denendi: Dayak, fiziksel ve ruhsal istismar, özellikle cinsel organlar olmak üzere hassas bölgelere elektrik şoku verilmesi. Maalesef yakınlarımıza fiziksel işkencelerin çoğunu belgeleyemedik."
Tutuklulardan Karasov Ruslan İsayeviç, Kabardayev Vyaçeslav Hamzatoviç, Şutukov Arsen Kurmanbiyevi, Beştov Kabir Aliyeviş, Beştov Fazil Kerimoviç’in eşleri ile Eldar ve Eduard Turkmenov’un annesi tarafından imzalanan mektupta siloviklerin tutuklulara yönelik tutumlarıyla ilgili örnekler de sıralandı:
Kabardayev V. H., Habez tutukevinde işkence gürdü ve açığa çıkarılmamış cinayetleri itiraf etmeye zorlandı. İki ay boyunca tüberküloz hastaları ile aynı yerde tutuldu. Çerkesk’teki cezaevinden 6. şubeye (FSB) götürüldü, sandalyeye bağlandı, 6 saat işkence edildi, yüzüne iz kalmaması için gaz maskesi giydirildi, böbreklerine vuruldu. Altı ay rutubetli ve camı olmayan bir odada tutuldu. İki yıldır tutuklu olan Kabardayev, üç küçük çocuk, hasta anne ve sakat erkek kardeşine bakmakla yükümlüydü.
Bir diğer sanık Beştaov F. K., 27 Ağustos 2007’de sabah altıda banyodayken giyinmesine bile fırsat verilmeden tüm aileye hakaret edilerek alınıp götürüldü, bir hafta boyunca ailesi nerede olduğunu bilemedi, işkence gördü.
Karasov R. İ. ise hiç bir belge gösterilmeden siloviklerce 3 Ekim 2008’de Moskova’daki işyerinde gözaltına alındı. Uçakla Karaçay-Çerkes’e getirildi, FSB 6. şubesine gönderildi. Ondan da çete içinde olduğunu itiraf etmesi istendi, hakkında verilen ifadeler anlatıldı, ancak hakkında ifade verenlerle yüzleştirilmesi talebi kabul edilmedi. Bakmakla görevli olduğu hasta bir çocuk ve yaşlı annesi bulunuyor.
Sanıklardan Şutukov A. K’ye de işkenceler edildi. Elbiseleri çıkarıldıktan sonra ayaklarından asıldı, su dolu varile daldırıldıktan sonra elektrik verildi. İşkencenin izleri zamanında kaydedilemedi, izler yok edildi, ailesi gördüğü işkencelerden uzun zaman sonra haberdar oldu.
Mektupta, "Müslümanlara yönelik adaletsiz yaklaşım, en basit insan haklarına riayet edilmeyişi, yalan, takip, gözaltı, işkence, tüm bunlar sabrımızı taşırdı. Her gün sabahtan akşama medya organlarında İslam’ı yaşayanlara yönelik yalanlar yer alıyor, terörist, ekstremist olarak gösteriliyor, milli ve dini nefret tohumları ekiliyor" denildi.
2007’de Karaçay-Çerkes’de güvenlik organlarınca birkaç özel operasyon yürütülmüş ve 2006’da Dokka Umarov tarafından Karaçay-Çerkes emiri olarak ilan edilen Rustam İonov (Ebu Bekr) grubunun 20 aktif üyesi gözaltına alınmıştı. Soruşturma iki yıldır devam ediyor. Sanıklar yönetimi zorla ele geçirmek, Rusya Federasyonu anayasal yapısını değiştirmek, kanunsuz silahlı örgüte katılmak, güvenlik organları çalışanlarının hayatın kastetmekle suçlanıyor. İddianame 120 dosyadan oluşuyor. Sanıklar arasında 28 Karaçay-Çerkesli ve Essentuki’den İslam’ı kabul eden Pavel Novikov bulunuyor. Davada 17 kurban ve 50 görgü tanığı var. KU/ÖZ/FT