Nazran/Ajans Kafkas – İnguşetya’da insan hakları örgütü Maşr’ın yöneticileri ‘potansiyel terörist’ muamelesi görüyor. Örgütün üyelerinin evlerine düzenlenen baskınlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) açtıkları davalardan duyulan rahatsızlığa bağlanıyor.
En son Maşr yöneticilerinden Murad Yandiyev’in evi 2 ve 7 Temmuz tarihlerinde iki kez arandı. 2004’te güvenlik güçlerince Çeçenya’ya kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan kardeşi Timur Yandiyev ile ilgili AİHM’ne dava açmış olan Murad Yandiyev, 2 Temmuz’da maskeli kişilerin evini aradığını belirtip ikinci arama ile ilgili de şu bilgileri aktardı: “7 Temmuzda, 20 sıralarında evimiz 30’dan fazla güvenlik kurumu çalışanı tarafından ablukaya alındı. Onların hepsi maskeli, kamuflajlı idi. Çeçen ve İnguş plakalı dört UAZ zırhlı araç ve iki plakasız araçla geldiler. Evdeki herkesi bahçeye çıkardılar ve belgeleri istediler. Daha sonra ardımdan silovikler eve girdiler ve arama yaptılar. Evde yaklaşık 10 dakika kaldılar. Ne istediklerini ve ne aradıklarını da söylemediler. Sorularıma şöyle cevap verdiler: ‘Rehberiniz bizi gönderdi. Tüm soruları ona sorun.’ Silovikler arama izni göstermedi, arama yapıldığıyla ilgili de zabıt tutmadı.”
16 Aralık 2008’de de Yandiyev ailesinin evinde yine izinsiz bir arama yapılmıştı. O olayda silovikler sadece Murad Yandiyev’in belgelerini kontrol etmişler, arama esnasında evde ailesi ve diğer yakınları da hazır bulunmuştu.
Yandiyev kaçırılan kardeşi ile ilgili de “Kardeşimi o zaman Çeçenya’ya götürdüler, bunu kontrol noktasında olan polisler anlattı. Kardeşimi kaçıran silovikiler özel geçiş belgesi gösterdiler. İşte beş yıldır onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz” dedi.
Yandiyev, silovikilerin kendilerine yönelik hareketlerini kardeşiyle ilgili AİHM’e açtıkları davaya bağlıyor.
Maşr örgütünün bir diğer çalışanı Zurab Tseçoyev de güvenlik güçlerinin kendisine ‘güvenilmez vatandaşlar’ listesinde yer aldığını söylediklerini belirterek başından geçenleri şöyle anlattı: “Devlet Başkanı Yunus-Bek Yevkurov’a suikastın düzenlendiği gün bana yaklaşık 10 memur geldi. Anladığım kadarıyla benim hayatta olup olmadığımı, Yevkurov’u benim havaya uçurup uçurmadığımı kontrol ettiler. Görünüşte sadece kimlik kontrolüydü. Gelen polis tam olarak bana ‘güvenilmezler listesinde’ olduğumu söyledi. Neye bağlı olarak bu listeye yazıldığımı öğrenmek isterdim. Çünkü bu bana ilk kez söylenmedi. Ve galiba benden sonra polisler benim gibi bu listede olan diğerlerini kontrol etmeye gittiler.”
Zurab Tseçoyev de AİHM’e kardeşi Tamerlan’ın silahlı kişilerce Mayıs 2004’de Malgobek bölgesinde kaçırılmış olması olayıyla ilgili dava açtı.
İnguş insan hakları savunucusu, Memorial Nazran şubesi Başkanı Timur Akiyev de Maşr çalışanlarına AİHM’e açtıkları davaları dolayısıyla baskı yapıldığını düşünüyor.
Maşr Başkanı Magomed Mutsolgov da daha önce yaptığı açıklamalarında, güvenlik kurumları çalışanlarının Maşr çalışanlarına yönelik insan haklarını koruma faaliyetlerine bağlı olarak baskı yaptığını ifade etmişti. KU/ÖZ/FT