16 Mart 2011’de Çerkesk’te 8.inci Karaçay-Çerkes Müslümanları Din İdaresi Kongresi yapıldı. Kongre hakkında Kuzey Kafkasya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi ve Karaçay-Çerkes Müftüsü İsmail Berdiyev, Regnum Haber Ajansına konuştu.
Boris Urusov: Sayın Berdiyev, Kuzey Kafkasya’nın diğer bazı bölgelerinde gerilim artarken, Karaçay-Çerkes’de aşırılıkçılar şu anda çok aktif görünmüyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?
İsmail Berdiyev: Bölgedeki genel durum hakkında hüküm vermeyeceğim, ancak din idaresi çalışmalarına sürekli devam ediyor. Gerilimin artıp artmamasına bağlı olarak fetvalarımızı, kararlarımızı değiştirmiyoruz, bizim görevimiz, ‘her zaman’ Allah’ın emirlerini yerine getirmektir. Bazıları bir şeyleri anlamıyorsa, onlara bunları açıklıyoruz.
Karaçay-Çerkes Din İdaresinin diğer Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerindeki benzeri kurumlardan daha ‘liberal’ olduğu düşüncesini sıkça duyuyoruz. Karaçay-Çerkes Din İdaresi bünyesinde, farklı İslam merkezlerinde eğitim almış olan, İslam’ın farklı akımlarının temsilcilerinin bulunduğu belirtiliyor. Bu değerlendirmeye katılıyor musunuz, eğer öyle ise, neden bu Karaçay-Çerkes’de mümkün de örneğin Dağıstan’da mümkün değil?
Biz çalışmalarımızı Kur’an’a uygun olarak yerine getirmeye gayret gösteriyoruz. Belki bu durum, diğer Din İdarelerinde farklı tarikat temsilcilerinin hakim olmasından kaynaklanıyordur. Bizde bu yok, bizde geleneksel İslam var! Kim, nerede okursa okusun, nereden gelirse gelsin, biz onlara her zaman geleneksel İslam’ı temsil ettiğimizi izah ediyoruz. Bizde de baştan bazıları şöyle dedi: “İşte dinde şu var, bu yok. Bunu yasaklamak lazım, şunu yasaklamak lazım!” Biz onların hepsine aynı şekilde seslendik: “Allah’ın gönderdiği her şey bizde olacak! Diğer akımlardan hiç biri ise olmayacak!”
Karaçay-Çerkes Din İdaresinde, cami imamları ve bölge imamlarının göreve geliş mekanizması şu anda nasıl? Atama sistemi mi var, seçim sistemi mi?
İmamlar seçilmiyor. Onlar tüm camilerde müftü tarafından atanıyor. Cemaatin gelerek şu veya bu kişinin atanması talebinde bulunduğu durumlar da oluyor. Biz o kişiyi imtihana tabi tutuyoruz, kim olduğuna bakıyoruz, daha sonra atıyoruz.
İmamlar Din İdaresinden sürekli maddi yardım alıyorlar mı?
Bu konuda problemler var. Ama şu anda bu problem üzerinde daha az düşünmeye başladık. Moskova’da İslami Bilim Kültür ve Eğitime Destek Vakfı kuruldu. Bu vakıf çalışıyor, oradan kaynak geliyor. Bu bizim için gerçekten büyük bir yardım. İmamlar artık istikrarlı maaş almaya başlayacaklar.
Vefat eden yardımcınız İsmail Bostanov, Türkiye ile işbirliğine büyük önem veriyordu. Bu şu anda devam ediyor mu? Ne şekilde devam ediyor? Türkiye’de İslam’da şu anda çok sayıda farklı akımlar var, örneğin sufizmin, Nurculuğun takipçilerinin büyük bir ağırlığı var vs. Karaçay-Çerkes Din İdaresi daha çok kiminle irtibat halinde? Karaçay-Çerkes Din İdaresi Türkiye’den sponsor yardımı alıyor mu?
Biz yardımcım İsmail Bostanov ile Türkiye’de çok bulunduk. Türkiye bize, Ebu Hanife İslam Enstitüsüne ücretsiz olarak çalışan öğretmen göndererek yardım ediyor. Bazı camilere de belirli maddi yardımlar olabiliyor. Türkiye’de ve diğer ülkelerde olan akımlara gelince, biz ülkemizde bu akımların etkili olmaması için gayret gösteriyoruz. Biz geleneksel İslam’a uygun hareket ediyoruz ve Allah’ın yardımı ile bu yolda gidiyoruz!
Bir hafta önce Stavropol Din İdaresi sizin Din İdarenizden ayrıldı. Siz bu adımın doğru olduğunu düşünüyor musunuz?
Bu adımın ne kadar doğru olduğunu değerlendirmek için henüz erken. 16 Martta yapılan Din İdaresi kongresinde resmi olarak ‘ayrıldık’. Biz artık Karaçay-Çerkes Din İdaresi olacağız, Stavropol’ün ise kendi din idaresi olacak.
Stavropol’ün tüm camileri yeni idareyi olumlu karşıladılar mı? Özellikle, Stavropol Din İdaresinin Kislovodsk Müslüman topluluğu üzerinde ağırlığı nedir?
Karaçay-Çerkes’in cumhuriyetine yakın camiler önceki gibi bizim idaremizde kalmak istedi. Bunlar, Minvodi’de bulunan camiler. Biz kabul etmedik. Onlar bölge olarak Stavropol Kray’a dahiller. Stavropol Kray müftüsünü tanıyorum, birlikte okuduk. Orada farklı bir politika olmayacak. Umuyorum ki, orda da her şey normal olacak.
Karaçay-Çerkes halklarının bazılarında milli örgütlerin büyük ağırlığı var ve bu örgütler özellikle gençlerle olan çalışmalara çok önem veriyorlar. İslam bilindiği üzere, etnik bir bölünmeyi onaylamıyor. Siz bu tür örgütleri kendi fikri düşmanlarınız olarak düşünüyor musunuz? Karaçay-Çerkes Müslümanları kongresinin farklı milli toplulukların temsilcilerinin eşit aktif katılımı ile gerçekleştiğini düşünüyor musunuz?
Bizim bütün ilçelerimizde imamlar var ve bunlar tüm Karaçay-Çerkes halklarının temsilcilerinden oluşuyor. Biz hepsine eşit davranmaya gayret ediyoruz. Bizim kabul ettiğimiz tek ayrım, Müslüman ve Gayri Müslim ayrımıdır. Milli sivil örgütlere gelince, çok zararlı buluyorum, onların hiç birinden şimdiye kadar fayda görmedim. Ama siyasi yaşam böyle ve onlar orada belki bir şeyleri temsil ediyorlardır(!) Bazı menfaatleri… Bilmiyorum. Ben politikaya nüfuz etmiyorum ve etmek de istemiyorum. Bizim Din İdaremizde milli kimliğe dayalı bir ayırım yok.
23 Mart’ta Regnum’da yayımlanan bu röportaj Özlem Güngör tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi