Hloponin’in 2 trilyonluk kurtarma planı

Moskova/Ajans Kafkas – Kuzey Kafkasya Federal Bölge Özel Temsilcisi Aleksandr Hloponin Kuzey Kafkasya’da sorunlarını çözümüne yönelik 2 trilyon rublelik projeler hazırlandığını ve bunlar üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi.

27 Mayıs’ta Rusya Gazetesi’nden Elena Brejitskaya’nın Hloponin’le yaptığı röportajı Ajans Kafkas’tan Özlem Güngör Türkçeye çevirdi.

 

Aleksandr Gennadiyevi, haziranda ülke yönetimine Kuzey Kafkasya Federal Bölge için sosyo-ekonomik gelişim stratejini sunmayı planlıyordunuz.
 
Çok iddialı bir görev belirlendi. Ve kısa sürede böyle ciddi, içerikli, derin bir çalışmayı yapmak çok zor. Strateji hazırlığı organizasyonu için çeşitli seviyelerden uzmanlar, araştırmacılar dahil ettik. Bölgedeki tüm cumhuriyetler kendi şahsi stratejilerini hazırladılar. Üstelik Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nde gerçekleştirilebilecek yaklaşık 2 trilyon rublelik projeler hazırlandı. Analitik çalışmayı tamamen bitirdik, bölgenin güçlü ve zayıf yönlerini, bugün yatırımcıları açısından var olan temel riskleri, devlet açısından riskleri, idari riskleri ve daha başka bir çok şeyi tespit ettik.
Şu anda bölgede gerçekleştirilmesi için mümkün olabilecek projelerin seçimi yapılıyor. Çalışma oldukça etkili, cumhuriyetlerin her biri aktif katılım gösteriyor. Ama her şey sorunsuz değil; büyük tartışmalar yürütülüyor, cumhuriyetlerden bazıları sadece kendilerinde gerçekleştirilecek belirli bir proje istiyor. Ama artık bu projelerin seçimiyle ilgili somut prensipler belirlendi. Ve şu anda önemli olan belirlenen kriterler temelinde bugün var olan projeleri ‘bağlamak’. Ben, haziranın yirminde tablonun net olarak aydınlanacağını düşünüyorum.  
‘Realiteden uzak’ hiçbir şey yok, tüm projeler gerçek. Bu belgelere büyük umut bağlıyoruz. Aynı zamanda ekliyorum ki, sadece belgeler paketi değil, aynı zamanda strateji gerçekleştirme programı da önemli. Yani aktif olarak çalışıyoruz.
 
Sene başında, Kuzey Kafkasya Federal Bölge’nin dört yönde (enerji, tarım, eğitim ve turizm) gelişmesi gerektiğini söylediniz. Bilindiği kadarıyla, turizm alanına şu anda ciddi yatırımcı çekildi. Yatırımcılar arasında tanınmış yabancı banklar var. Onları henüz tam sükunetin bulunmadığı Kuzey Kafkasya’ya yatırıma ikna etmek nasıl başarıldı? Onlar gerçek perspektifler görüyorlar mı, yoksa kilit faktörü sizin devlet başkanlığı temsilciğine atanışınız mı oldu?
 
Kendi figürümün anlamını büyütmek istemem, yatırımın korunması ve güvenliğine bağlı risklerin teminatı açısından devletin rolünü paylaştım. Onlar, kilit meseleler olarak güvenliğin sağlanması ve yatırımlarının korunması konusunu gündeme getiriyorlar. Ve bizim bunu da ispatlamamız lazım. Her bir proje ve bölge için ayrı ayrı ciddi olarak çalışmak gerekiyor. Burada güvenlik organları ile ve mali hizmetlerle ortak hareket ediyoruz. Bu tür projelerin gerçekleştirilmesi güvenliğini sağlama ve göstermeyi umut ediyorum.  
Ama yatırımcıların bu tür risklerin kaldırılmasına bağlı en önemli kriterleri devletin katılımı. Eğer devlet projeleri gerçekleştirme ve riskleri sigorta etme durumunda olduğunu gösterirse, yatırımcı kendini özgür ve konforlu hissedecek. Bundan dolayı, şu veya bu durumda çıkabilecek risklerin sigortası çerçevesinde federal seviyede hazırlıklar aşamasındayız. Açıklık büyük ve bu tür ciddi paralara yatırımcı bulma isteği, bu elbette olumlu. Ama ben yine de, projelerin etap etap gerçekleştirilmesi taraftarıyım. İşte onlardan birine yatırımcı ‘gerçekleşirse’- bugün onlar gibisi var- model oluşturmak gerekecek ve daha sonra bu tür projelerin hepsi gerçekleşmeye başlayacak.
 
Bölgede sürekli meydana gelen eylemler planlara engel olmuyor mu?
 
Ormanda koşuşturan haydutlarla antiterör operasyonu rejimi başlatılmadan tamamıyla baş edebilmek mümkün. Teröristleri yok edeceğiz ve bugün onlarla mücadele etmek için var olan güç yeterli. Aslında problem, bugün terörizm ve dini ekstremizm maskesi altında malı bölmeyle ilgilenen suç gruplarının organize ettiği haydutların çalışmaya gayret etmesi. Ve onlarla mücadele, antiterör operasyonunun fonksiyonu değil. Bu tür suçların açığa çıkarılması, suç gruplarının ortaya çıkarılmasıyla aktif olarak ilgilenmek lazım. Şu anda bölgede güvenlik kurumlarından müdürlükler arası çalışma grubu oluşturuldu. Bugün bazı cumhuriyetlerde kriminal gruplar şantajla uğraşıyor, girişimcilere haraç kesiyorlar. Ve tüm bunları ‘güzelce’ Allah ve İslam adına bağlamaya çalışıyorlar. Ama onların gerçek terörizmle hiçbir ortak yanları yok. Yani bölgede geniş çaplı terörizmin yayıldığını söylemem.
 
Daha az acı vermeyen bir başka konu yolsuzluk ve Kuzey Kafkasya’da klancılık ile mücadele var. Yönetimde bulunan klan ‘zincirinden’ ötürü bölgelerdeki tüm idari mekanizmanın değiştirilmesi gerektiği oluyor mu?
 
Yolsuzlukla mücadele üç yolla mümkün. Birincisi bağımsız yargı sistemi oluşturulması. Ve ülke devlet başkanı yasamada ciddi değişiklikler yapıyor. İkincisi insanların yönetime sinyaller göndermesi, yönetimin bu problemin üzerinden geleceğine inanması için toplumsal bilincin oluşturması amacına yönelik  sivil örgütlerle sürekli diyalog. Ve üçüncüsü bu kesinlikle kadro politikası. Tüm yönetim kaynaklarından görülebilecek bilgilerin görülebileceği, insanların gelecek adayları değerlendirebileceği şeffaf-kadro kaynağı oluşturmak lazım. Ve bu görevler klan prensibine göre değil, yetki prensibine göre dağılmalı. Ama bu konuda milli cumhuriyetlerin özelliklerini göz önünde bulundurmalıyız. Burada gerçekten, çantaların milli işarete göre belirli derecede dağılması gereken derin bir gelenek var.
 
Yani, gelenek de ihlal edilmemeli, profesyoneller de seçilmeli. Basitçe söylenecek olursa, kolay olmayan bir görev…
 
Zor bir şey görmüyorum. Bir görev var ve bu görevin gelenek çerçevesinde şu veya bu millete ait olduğunu biliyoruz. Demek ki, adayları profesyonel, genç, güçlü, kabiliyetli gençlerden, milletini temsilen görevi yerine getirebilecek kişilerden oluşturmak lazım. Bizim milletlerimizin akıllı, entelektüel ve profesyonel insanları çok. Sadece uzun zamandır hiç kimse böyle bir işle uğraşmadı.
 
Geçenlerde Rusya devlet başkanlığı bünyesinde sivil toplum ve insan hakları kurumlarının gelişimine katkı toplantısına katıldınız. Orada bu problemlerle ilgili Kafkasya’da çalışan sivil ve insan hakları savunucuları görüşlerini ifade ettiler. Onların durumla ilgili düşüncelerinin hangileriyle sizin düşünceleriniz örtüşüyor veya örtüşmüyor?
 
Bu benim çalışmam için de çok ilginç ve gerekli bir görüşmeydi. Bunlar tam da bugün Kuzey Kafkasya Federal Bölge’de insan haklarının korunması konusunda yaşananların sebebiyle ilgili yönetime sinyal göndermesi gereken sivil örgütler. Bu sivil örgütlerin ve yönetimin aynı tarafta olmasını ve dar bir pozisyon almamalarını isterdim. İnsanın hakları korunmalı, ama yine de Kuzey Kafkasya spesifiğini göz önünde bulundurmak lazım. Genel olarak, acil olarak güvenlik organları ve yerel yönetim seviyesinde çözülmesini talep eden çok sayıda doğru mesele gündeme getirildi.
 
Kuzey Kafkasya’da durumun istikrara kavuşmasını uzmanların birçoğu, Rus nüfusun cumhuriyetlerden gidişine son verilmesi ve onların önceki yerlerine geri dönüyor olmasına bağlıyor, çünkü Rus nüfusu Kafkasya’da bütünleştirici etkendir. Bu problemle ve hatta tarım grupları altında toprağın paylaştırılması talebiyle Kazaklar size başvurdu. Bunun için gerçek imkân var mı?
 
Bence Rus nüfusun gidişinin problem olduğu bugün tüm milli cumhuriyet  yöneticilerince görülüyor. Ama medyada sıkça, birilerinin birilerine baskı yaptığı, bilinçli olarak bu gidişin devam etmesi için bazı şeylerin kabul edildiğiyle ilgili yalan tezler kullanılıyor. Ben bu problemi farklı formüle ederdim, Rus nüfusun cumhuriyetlere geri dönüşünün sağlanması veya korunması için bugüne kadar hiçbir şey yapılmadığını düşünüyorum. Hiç kimse kimseye bilinçli olarak baskı yapmıyor. 90’lı yılların sonunda ülkede meydana gelen reform, durumu gerçekten zorlaştırdı, buna bağlı olarak Rus nüfusu iş olan yerlere- burası ülkemizin Avrupa bölgesi- göç etmeye başladı.  
Ve bu süreç sadece Kuzey Kafkasya’da olmuyor, bunlar sadece burada daha ciddi hissediliyor. Sorunun çözümü belli; iş yerleri kurulması, buralara kaliteli uzmanların, genç bilim adamları, kabiliyetli Rusların dahil edilmesi. Bu sadece kuruluşların, sanayinin gelişmesi üzerinden mümkün. Bu, sadece müesseselerin, sanayinin gelişimi üzerinden mümkün. Diğer ciddi bir konu konut. Burada çalışmaya gelmek üzere hazır olan gençlere ev inşa etme, iş bulma konusunda şartlar oluşturmak lazım.
Kazaklara gelince toprakla ilgili problemler var, onlar haklı. Bu özellikle Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar, Dağıstan’da ciddi olarak hissediliyor. Gerçekten bugün toprak ilişkilerini düzene kavuşturmak lazım. Ama bunların herkese karşı düzene kavuşturulması gerekiyor. Kazaklara etnik prensibe bağlı avantajlar sağlamak, diğer halklara vermemek olmaz. Köyde çalışan herkes için eşit şartların sağlanması lazım. Ve bu eşit şartlarda Kazakların bu topraklarda çalışmaya ne kadar hazır olduklarını göstermeleri gerekiyor. Bizim Kazak ailelerimizde ortalama bir-iki çocuk varsa, bu çocuklar da yetişip kasabadan giderse topraklar kime verilecek? Onu daha sonra başka kişilere kiralamaları için mi? Bu çok ince bir mesele, şu anda bir program üzerinde çalışıyoruz, Kazaklarla aktif çalışıyoruz, onlara gerçekten büyük umutlar bağlıyorum. Ben, Kazak birliğinin başındaki şekliyle hayata geçireceğimizi düşünüyorum.
 
Nalçik’te oldukça ilginç bir fikri (seyyar kültür başkenti) dile getirdiniz, Kuzey Kafkasya halklarının kültür mükemmelliğinin tüm Kuzey Kafkasya’da görülmesi ve anlaşılması gerektiğini dile getirdiniz.
 
Tüm Rusya’da ‘seyyar kültür başkentini’ göstermeye güç yetmez, bu federal yetki. Kolay şeylerden başlayalım; Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi var. En iyi, büyük tanınmış ekiplerimiz bölgede dolaşsın ve her cumhuriyette sahip olduğumuz potansiyel ve başarıyı göstersin. Bunlar etkileyen dans ekipleri, sanat ekipleri, bu arada ‘seyyar kültür başkentine’ pedagoglar ve eğitim programları da dahil edilebilir. Sibirya’da gerçekleştirildiğinde bu projenin ana misyonu genç, kabiliyetli gençlerin bulunması ve onlara geleceğe yol bulmaları konusunda yardımcı olmaktı. Ve burada Kuzey Kafkasya’da biz cumhuriyetlerden birine gideceğiz ve sanat ekipleri ve yerli kabiliyetli gençlerin konserini düzenleyeceğiz. Onların yıldızlarla sahne almaları, kendilerini göstermeleri ve bizim de onları bundan sonraki eğitimlerinde destekleyebilmemiz için.
 
Bölge yaşantısıyla tanıştıktan sonra sizi en çok etkileyen ve sizin için şahsen beklenmedik olan şey oldu mu?
 
– Beni hayrete düşürdüğünü söylemek için o kadar çok programa katılmadım. En önemlisi, beni en çok Kafkasya’nın kendisi hayrete düşürüyor. Burası öyle bir yer… Buraya geliyorsun- atmosfer tamamen farklı, his burada olumlu. Artı, isimler, yerler- Rusya’nın tüm tarihi Kafkasya üzerinden geçiyor. Farklı milletler, halklar doğuyor, her birinin kendi milleti, özelliği, katkısı, yaşam şekli var. Bunları da öğrenmek lazım.
 
Kafkasya’da kesinlikle ilgi çekici konular var, burada aileye, eve özel ilgi var. Burada terkedilmiş çocuk az. Ve bu Rusya’daki tüm annelerin öğrenmesi gereken bir şey. Kafkasya’da kadının rolü çok ilgi çekici- benim için bu bir sır. Aslında Kafkasya hakkında, uzun, uzun konuşmak mümkün. Ve konuştuğunu düşünmek- burada insanlar dinliyor, dinlemeyi biliyor. Bu da çok önemli.
 
Petigorsk’ta Rusya İçişleri Bakanlığı bölge başkanını sunarken, bu atamayla bölge oluşumunun tamamlandığını söylediniz. Sizin artık ekibinizi tamamıyla oluşturduğunuzu söylemek mümkün mü?
 
Belirli bir etabın bittiğini söylerken, bu atamayla federal kurumun bölge güvenlik bloğu oluşumunun sona erdiğini kasettim. Diğer kurumlar da oluşturuldu, ancak bölgede çalışan, 113 federal bölge yönetim organlarında çalışan 24 bin kişinin ne ile ilgilendiği, ne kadar etkili olarak görevlerini yerine getirdiği, bugünkü göstergelerinin ne olduğu konusunda denetim yapmak lazım. Devlet başkanlığı temsilciği ekibine gelince, kesinlikle, bizim seçtiğimiz ilk kategorideki insanlar, uzmanlar ve bugüne kadar Güney Rusya Federal Bölgede çalışmış kişiler. Temel, kilit konularda uzun süre beraber çalıştığım kişileri almak isterdim, ancak kurum henüz tamamıyla oluşturulmadı ve bu çalışma için uzmanlar arıyoruz.
 
Bölgede bulunurken, kesinlikle üniversite öğrencileri ile görüşmeye, onları ‘harekete geçirmeye’ çalışıyorsunuz. Onların sizi dinlediğini düşünüyor musunuz?

Gençliğimizin mükemmel olduğunu, geleceğimizin bu gençler olduğunu düşünüyorum. Ve benim görevim tek görüşmede mantaliteyi ykmaya çalışmak değil, gençlerin gözlerine bakmak ve yaşam onlar için ilginç mi, onların kendi inisiyatifleri var mı, yoksa onlar bireysellik salgınına mı kapıldılar anlamaktır. Bu tür görüşmelerden büyük memnuniyet duyuyorum, çünkü ilginç gençler çok. Bugün yeterli olmayan nedir; yönetimin onlara yaklaşımı. Yönetimin gençlere kendi inisiyatiflerini ortaya çıkarabilecekleri alanlar oluşturulması konusunda yardımcı olmalı. Gençler için projelerine karşılık ödüllendirilecekleri ödüller yeterli değil. Bırakın yanılsınlar, yanılmak korkunç bir şey değil! Bırakın projeler sunsunlar, yapsınlar!
Benim fonksiyonum yenilikçi faaliyetlere hazır olan herkese şeffaf koşullar oluşturmak. Eğer biz, ilginç projeler olduğunu söylüyorsak, gençlerin onları gerçekleştirebileceği teknoloji parkları oluşturmamız lazım. Ama bunun için her genç kız ve erkeğin kendi fikrini sunabilmesi ve ne duyacağını bilebilmesi için şeffaf oyun kuralları oluşturmak ve yerine getirmek lazım. Maalesef şimdilik gençlerin kendilerini ifade etmeleri için gerekli şartlar yetersiz. Bununla ilgilenmeyi planlıyoruz. İlk aşama, tüm Kafkasya gençlik kampı olacak, orada ilgi çekici proje ve fikirler için ilk ödüller de öngörülecek. Daha sonra ileri devam edeceğiz, gençlerle onlara neler gerektiği, nelerin yetmediği konusunu görüşeceğiz. Her türlü ilginç fikir desteklenebilir… ÖZ/FT