Hloponin ve Çerkes meselesi

21 Nisan’da Kuzey Kafkasya Federal Bölge Temsilcisi Aleksandr Hloponin’in Karaçay-Çerkes’e iş ziyareti oldu. Karaçay-Çerkes’in başkenti Çerkesk’te Hloponin’in ağzından Karaçay-Çerkes yönetimine yönelik sert açıklamalar çıktı, şubattan beri boş olan başbakanlık göreviyle ilgili kesin talep dile getirildi, Çerkes halkından atanması gerektiği ifade edildi. ‘Çerkes meselesi’ de dile getirildi, üstelik keskin Batı ruhu karşıtlığıyla.

Hloponin’e göre, Kuzey Kafkasya problemleri Rusya idare sisteminin yetersizliklerinden, yıllardır çözülmeyen problemlerden, geçmiş sömürgenin sonuçlarından, şu anki yönetimin hatalarından değil sadece batılı istihbarat hizmetlerinin entrikalarının sonucu.
Çerkes meselesini hatırlatan yeni atanmış Kafkasya temsilcisi şöyle dedi: “Bu konunun nereye ulaştığını, ardında kimin durduğunu, kibriti çakmak için bu konu üzerinde hangi güçleri çalıştığını biliyorsunuz. Şimdi Çerkes jenosidinden bahsettiler. Ve orada farklı cumhuriyetlerle ilgili çeşitli stratejiler üzerine çalışan bir grup bilimsel enstitüler var.”
Hloponin genç neslin bu konularda savunmasız olduğunun altını çizdi ve toplantıda bulunanlara bu süreçlere gençleri dahil etmemeleri konusunda uyardı, onlar için iş yerleri kurmalarını istedi.
Yani ‘Rusya imparatorluğunda Çerkes jenosidi’ meselesi, yani Kafkasya savaşında Çerkeslerin toplu ölümü ve zorla sürülmesi meselesi, bugün değerlendirilmesi gereken, Hloponin şahsında merkez yönetiminin olumsuz sonuçlarını gidermesi gereken gerçekleşmiş önemli bir olay değil. ‘Gençlerin korunması’ gereken iftira propagandasının yıkıcı bir sonucu. Rusya yönetiminin halkı kötü düşüncelerden özellikle hangi metotlarla ‘koruduğu’ iyi biliniyor.
Bunun dışında Hloponin konuşmasında, jenosidin tanınması konusunu ‘siyasi istikrarsızlık’ ile bağlamlandırdı. Mantık  Kuzey-Kafkasya- Sibirya ve Uzak Doğu gibi Rusya Federasyonu’nun stratejik bölgesi. Rusya dışındaki bizim muhaliflerimiz sürekli en zayıf noktalara vuruyor: Ukrayna ile sorun bitti, Kuzey Kafkasya, Kırgızistan, İran problemi ortaya çıkıyor. Yani ABD dışında ne kadar çok problem olursa, ABD kendini o kadar sakin hissediyor. Burada olan her türlü hareketi, şahsen Kuzey Kafkasya istikrarının tehdidi olarak kabul edeceğim.”
Ancak sanırım ki, yeni Kafkasya temsilcisi ve kurumu için en önemli konu tarihi geçmiş değil ve hatta okyanus ötesi düşman tuzakları değil.
Ziyaretle ilgili yapılan resmi açıklamada: “Yeni başbakan yardımcısının en öncelikli görevi, federal bütçeden Kuzey Kafkasya Federal Bölge cumhuriyetlerine ayrılan finansal yardımın paylaştırılması ve bunun gerçekleştirilmesi üzerinde kontrol. Bu konuda Hloponin’in 2010 kontrolünde federal bütçeden 120 milyar ruble düşüyor.”
120 milyar ruble Kuzey Kafkasya Federal Bölge gibi bir bölge için bu, çılgın bir rakam. Bu parayı Kuzey Kafkasya Federal Bölge’de yer alan 7 cumhuriyete paylaştırılırsa, her cumhuriyet yaklaşık 600’er milyon dolar alıyor. Yaklaşık olarak her aileye 6’şar bin dolar. Bölgedeki ortalama 8 bin rubleyle ortalama bir vatandaşın bu rakam için 2 yıl çalışması gerekiyor.
Çerkesler ve onların tarihi adalet talepleri ve kendilerine bu kadar tatlı rakamlar getirilen bölgenin geri kalan halkı, bu tutumlarıyla sadece, başkanlığı böylesine önemli bir görev dışında oyalıyor. APN/ÖZ/FT

 

 

Avraam Şmuleviç