Nazran/Ajans Kafkas – Kaçırıldıktan sonra işkence görmüş ve vücudunda kırıklar oluşmuş halde evine dönen İnguşetyalı Adam Hamhoyev tekrar kaçırılma korkusuyla hastanede tedavi görmeyi reddediyor.
Hamhoyev 30 Aralık’ta Orconikidze kasabasında Pliyev kardeşlerle birlikte kaçırılmıştı. Pliyev kardeşler 3 Ocak’ta serbest bırakılmıştı. Hamhoyev’in babası da oğlunun bırakılması için girişimlerde bulunmuştu. Pliyev kardeşler gibi polislerin elinde işkencedoen geçen Hamhoyev yaşadıklarını şöyle anlattı:
“30 Aralık’ta arkadaşlarım Pliyev’lerde misafir idim. Orada onların anne-babaları da vardı. Akşam sekiz sıralarıydı. Dışarıdan Rusça konuşmalar duyduk. Onlar ‘Teker teker çıkın’ emri veriyordu. Bunların silovikler olduğu anlaşıldı. Bizi yüzümüz kapıya dönük dizdiler. Aramaya başladılar. Cebimden arabamın anahtarlarını, kimliğimi ve telefonumu çıkardılar. Daha sonra bizi bahçeden çıkardılar ve Gazel araca bindirdiler. Benim başıma palto geçirmişlerdi bundan dolayı hiçbir şey görmedim. Bir müddet sonra beni başka bir araca bindirdikler ve Pliyevlerden farklı bir yere götürdükler. Sonra durdular, arabadan indirdiler ve bir binaya götürdüler. Başımda poşet vardı, gözlerim bantla kapalıydı. Hiçbir şey görmedim. Orada hepsi Rusça konuşuyordu. Elektrikle işkence etmeye başladılar. Daha sonra ellerimi bağladılar ve yarım saat aralıksız dövdüler. Cephanenin nerde olduğunu, silahların nerde olduğunu, silahlı örgüt üyesi olup olmadığımı, erkek kardeşimin nerede olduğunu bilip bilmediğimi sordular. Ama ben bilmiyorum dedim. Daha sonra yanında kalan bir kişi bana su verdi. Kendisi orada olduğu müddetçe kimsenin bana dokunmayacağını söyledi. Daha sonra bana yemek verdi ancak kimseye bunu söylemememi istedi. Gözlerim bantlı olduğu ve başımda poşet olduğu için hiçbir şey göremiyordum. Ertesi gün bir kişi geldi, başıma vurmaya başladı ve işte sana yeni yıl hediyesi dedi. Ardından garaj gibi bir yere götürülerek bırakıldım. 3 Ocak akşamı beni yeniden bir odaya götürdüler ve sorgulamaya başladılar. Telefonumdan bazı sinyaller geldiğini ve benden itirafta bulunmamı istediler. Daha sonra yeniden dövdüler. Kardeşin nerede söyle, yoksa seni cezalandırırız dediler. Beton bir yere oturttular. Orada birkaç saat oturdum. Daha sonra giyinmemi söylediler ve anahtarlarımı, araç belgelerimi iade ettiler. Daha sonra bir yere götürdüler. İndirmeden önce başımdan poşeti çıkardılar ve onlar gidinceye kadar başımı kaldırmamamı söylediler. Ayağa kalktığımda Sernovodsk bölgesinde yolda olduğumu gördüm. Halen kendime gelemedim. Bedensel olarak kötüyüm. Kuyruk sokumunda kırık var, vücudumda çok sayıda yara var, böbreklerim ağrıyor. Ancak evde kalmayı tercih ediyorum. Hastanede kalmaya korkuyorum, oranın güvenli olduğunu düşünmüyorum.” KU/ÖZ/FT