Çeçen ve İnguşlar sürgünü andı

Caharkale/Ajans Kafkas – Çeçen ve İnguşlar, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Sovyet diktatörü Joseph Stalin’in emriyle topluca Orta Asya’ya sürülüşlerinin 66. yıldönümünü çeşitli etkinliklerle andı. Çeçenya’da Rus güdümlü başkan Ramzan Kadirov, 23 Şubat 1944 tarihini ‘yas ve anma günü’ ilan etti.

Dün Çeçenya ve İnguşetya’nın yanı sıra çeçen mültecilerin yaşadığı ülkelerde sürgün çeşitli etkinliklerle anıldı. Çeçenya’da camilerde dualar okundu, tüm yerleşim yerlerinde kurbanlar kesildi. Devlet tiyatro-konser salonunda kurbanlar için anma programı gerçekleştirildi. Programda Kadirov’un 23 Şubat’ı anma ve yas günü kararı şu ifadelerle açıklandı: “Çeçenlerin Orta Asya ve Kazakistan’a 23 Şubat 1944’de zorla evlerinden sürülmelerine bağlı trajik olayların kurbanları anısına 23 Şubat Çeçenya’da yas ve acı günü ilan edilmiştir.”

Programda konuşan Kadirov, sürgünü ‘Çeçen halkı tarihinin en acı sayfalarından biri’ olarak adlandırdı.  

Çeçenya’da dün 23 Şubat anma programlarına bağlı olarak güvenlik önlemleri alındı. Caharkale merkezinde yol trafiğe kapatıldı, mobil polis noktaları oluşturuldu, konser salonunun etrafı ise güvenlik kurumu çalışanlarınca ablukaya alındı ve önlemlerin vatandaşların güvenliği için sağlandığı kaydedildi.

İnguşetya’da da sürgün kurbanları anısına yas ilan edilirken Rusya Federasyonu’nda aynı gün kutlanan Vatanın Savunucuları Bayramı etkinlikleri iptal edildi.

Nazran’da sürgün kurbanları anıt kompleksi önünde yas töreni yapıldı. Törene İnguşetya din idaresi ve yönetimi temsilcileri katıldı, sürgünde ölenler için dualar edildi. Törende konuşan İnguşetya Devlet Başkanı Yunusbek Yevkurov “Hastalık, acı ve mahrumiyete rağmen halkımızı koruyan dedelerimizin kahramanlıklarını unutmamalıyız. Ve biz birlikteliğimiz, gelenek ve göreneklerimize riayet edişimizle ayakta kaldık. En iyisini muhafaza ederk, geçmişi unutmadan, ileriye, gelişim ve oluşuma gitmeliyiz” dedi.

İnguşların yaşadığı Kuzey Osetya’da da kültür evlerinde dualar okundu, okul ve üniversitelerde anma programları düzenlendi.

İnguş ve Çeçen halkının sürgünü Danimarka, Polonya, Norveç, Almanya, İsveç, Fransa, Gürcistan, İspanya, Japonya, Türkiye, Kanada, Litvanya ve Estonya’da da anıldı.

Çeçen ve İnguşların sürülmesinin ardından Mart 1944’te da Çeçen-İçkerya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti lağvedilmişti. Eski özerk bölgenin bir kısmı komşu bölgeye verilirken, geri kalan kısımda Groznenski bölgesi kurulmuştu. Çeçen ve İnguşlar sürgünde 13 yıl hiçbir vatandaşlık ve daha başka hakka sahip olmadan kaldı.

Memorial insan hakları merkezinin bilgilerine göre, 1943-1944 döneminde Çeçenya ve İnguşetya’dan 485 bin kişi sürgüne gönderildi.

Çeçenya’da sürgünü yaşamayan tek bir aile yok. Çeçenyalı Sols Sadullayev sürgünle ilgili olarak “Sürgüne gönderildiğimizde ben henüz yeni yetmeydim. Hatırlıyorum, birkaç hafta Kazakistan’a giden yük vagonlarında götürüldük. Hiç kimse nereye götürüldüğümüzü, bizi orada neyin beklediğini bilmiyordu. Soğuk, açlık ve çeşitli hastalıktan insanlar vagonlarda ölüyordu, ancak cesetleri gömmeye izin verilmiyordu. Bizi büyük olmayan bir kasabaya götürdüler. Sokakta tek bir canlı yoktu. Daha sonra bize anlatıldığına göre, gelişimizden önce buraya yamyamların getirildiği söylentisi salınmıştı” dedi.

 Bir başka Çeçen, 76 yaşındaki Jeradat İsrailova, Kazakistan’a ilk gittikleri yıl dokuz kişiden oluşan ailesinden altısının öldüğünü söylüyor. İsrailova “Yemek yetmiyordu. Her şey kart ileydi. Her gün birleri defnediliyordu, çünkü tifo salgını vardı. Bir köyden diğerine gitmek mümkün değildi, çünkü buna 20 yıl hapis veriliyordu. Bize kendileri de aç yaşayan yerli halk yardımcı oldu” dedi. ÖZ/FT