İstanbul/Ajans Kafkas – Demokrasi İçin Çerkes Girişimi (DİÇEG), dün akşam İstanbul’da sosyolog, yazar Ferhat Kentel ile "Çaresizlik ve Mücadele Alanı Olarak Kültürel Kimlikler" konulu bir panel düzenledi.
Taraf gazetesi yazarı ve İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel, İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin Üsküdar-Bağlarbaşı’ndaki salonunda düzenlenen ve moderatörlüğünü Çiğdem Türk’ün yaptığı panelde konuştu.
Ferhat Kentel konuşmasında, “Ulus devletler tarafından dayatılan kimlikler ‘hatıraların’ kısa sürede yok edilememesinden dolayı hiçbir zaman ‘diğerlerinin’ üzerine tam olarak oturmuyor, bu sebeple ‘Çerkes değilsin’ ya da ‘Kürt değilsin’ denilen insanlar Çerkes ya da Kürt taraflarının daha fazla farkına varıyorlar. Fark ettikleri kimlikler baskı altında olduğu ve kötü hatıraları çağrıştırdığı için de ıstırap duyuyorlar.” İfadelerine yer verdi.
Kentel, herhangi bir organında acı hisseden insanın yalnız o acısından kurtulmayı düşünmesi benzetmesini kullandı: “Kişi Çerkes olduğu için ıstırap çektiği zaman, sadece acısını dindirmeyi düşünüyor ve ‘sadece’ Çerkes oluyor”
Dayatılan negatif kimliğe karşı benzerini üretme tehlikesine karşı ‘özneler arası olma’ kavramını geliştiren Kentel şöyle konuştu: “O zaman hatırlamalıyım ki; -örneğin Çerkes isem- sadece Çerkes değilim. O sırada başkaları devreye giriyor, başkalarıyla bütünleştiğimde tamamlanmış oluyorum. Darbelere karşı isem ‘darbelere karşı 70 milyon adım’ inisiyatifi içerinde yer alıyorum mesela. Kadın isem kadın kimliğimle, başörtüsü yasağına karşı isem bu tavrımla kendimi tamamlamaya çalışıyorum. Hrant Dink’in öldürülmüş olmasından duyduğum üzüntüyle Ermeni oluyorum biraz.”
Ferhat Kentel konuşmasının ardından dinleyenlerin sorularını yanıtladı. DİÇEG son olarak Mart ayında Markar Esayan ile “Türkiye kimin?” konulu bir panel düzenlemişti. YA