Çerkesk/Ajans Kafkas – Karaçay-Çerkes’te Çerkeslerin siyasal kazanımlarını yitirmesine tepki olarak Çerkesk’te düzenlenen Çerkes halk kongresinde ortaya atılan ‘büyük Çerkesya’nın kurulması önerisi tartışma koparırken iş gelip ‘Rusya’dan ayrılmak mı, Rusya’yı güçlendirmek mi’ polemiğine dayandı.
Karaçay-Çerkes Milli İşler Komitesi Başkanı Raşid Kantserov, birleşik Çerkesya önerisinin özünde ‘Rusya’dan kopma tehlikesi’ yattığını ima edip etnik gruplanmalara göre benzer sınır değişikliği taleplerinin diğer Kafkas cumhuriyetlerinden de gelebileceğini söylerken Kongre’nin mimarları geleceklerini Rusya dışında görmedikleri vurgusu yapıyor.
Raşid Kantserov, birleşik Çerkesya’nın önerisinin gençlerden gelmesini de tehlikeli bulduğunu söylerken bu konudaki endişesini şöyle dile getirdi:
"Bu anlaşmazlığa gençliğin çekilmiş olması beni korkuttu. Gençlik henüz oluşmuş dünya görüşüne sahip değil, bu kongreyi yapacak kadar iyi bir eğitim almadı, tarihi kaynakları görmedi ve okumadı. Ve gençliğin başköşeye bölgesel sınırlar sloganını koyması çok kötü ve tehlikeli. Onlar ‘Rusya ile ilelebet’ diyorlar, özür dilerim ama siz, Rusya ile dost olacak Amerika mısınız? Bu sloganının kesinlikle başka bir cümle olması gerekiyor. ‘Rusya ile ilelebet’ değil, ‘Rusya’da ilelebet’ şeklinde olması lazım, işte o zaman her şeyin yerinde olacak. ‘Rusya ile ilelebet’ bunu dost olup olmama konusunda Polonya veya Amerika söyleyebilir." Kanstserov ayrıca ülkede olağanüstü bir durumun olmadığını savunup kongrenin de olağanüstü diye nitelendirilmesinin anlamsız olduğunu öne sürdü.
Kongre katılımcılarının meseleye bakışı ise taban tabana zıt. Adıge Khase ‘gençlik hareketi’ lideri Timur Juçuyev’e göre, kongrede Rusya’nın bölgesel parçalanması değil bölgelerin sağlamlaştırılması konuşuldu. Juçuyev "Biz öncelikli olarak halkların eşit haklarından ve aynı zamanda yönetim kanatlarında kadroların eşit olarak paylaştırılmasından söz ettik. Herkes kendi halkı için normal sosyo-ekonomik gelişim istiyor, yasal olarak korunma istiyor. Ancak cumhuriyetimizde görüyoruz ki, son kayıtlara göre (2002 itibariyle) 30 bin Rus gitti, gençliğimiz ise iş bulamıyor. Kongre düzenleyerek, kanunlara ve anayasaya karşı hiçbir şey yapmadık, her şey kanunlara uygun yapıldı. Kongreden anlaşıldı ki, Çerkesler tarafından cumhuriyette gündeme getirilen meselelerin hepsi tüm halklarla ilgili" dedi.
“Biz kendimizi Rusya dışında görmüyoruz, ama biz aynı toprakta tek bir halkız ve ortak sınırlarımız olmasını istiyoruz, bu da normal bir şey, ama bununla birlikte biz, Güney Rusya Federal Bölgelerde istikrar garantisi olmak istiyoruz. Bölgelerin sağlamlaştırılması Rusya’da devam ediyor ve bir zaman bu Güney Rusya Federal Bölgelere de ulaşacak. Ve eğer bir halkı aynı zihniyeti, aynı gelenek ve görenekleri varsa, onu birleştirmek neden mümkün olmasın?" diyen Juçuyev, başka halkların da benzer taleplerle çıkabileceği konusundaki öngörülere katılmadığını belirtti. Juçuyev bu konuda örnek gösterilen Çeçenya ve Dağıstan’ın birleşmesinin mümkün olmadığını, bu cumhuriyetlerde yaşayan insanların farklı düşündüğünü ama Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes’de yaşayan Kabardey ile Çerkeslerin aynı halk olduğunu belirtti. Hareketin diğer bir lideri Arsen Abdzah da, “Birleşik Çerkesya’nın kurulma fikri bölgelerin sağlamlaştırılması politikasına aykırı değil. Bölgesel olarak burada korkulacak bir şey yok. Bugün bir halkın ayrılma problemi var. Halkın faydası için bu cumhuriyetler neden birleştirilmesin? Biz sadece tek bir cumhuriyette yaşamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Hareketin bir başka temsilcisi Ruslan Kondohov ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Kardeş cumhuriyetlerin birleştirilmesi fikri uzun süredir ağızdan ağza dolaşıyordu ama bu kadar sesli olarak müzakere edilmemişti. Bunun dışında tek bir büyük cumhuriyette sosyo-ekonomik sorunları çözmek üç küçük cumhuriyette çözmekten daha kolay. Bölgesel bütünlüğe gelince, biz Karaçay-Çerkes veya Kabardey-Balkar diye ayrılmasını önermedik. Biz kesinlikle bölgelerin sağlamlaştırılmasından yanayız. Çerkes köyleri fakir. Çerkes halkı yasal olarak korunmak istiyor. Köylerimize yapılan yatırımların durumu korkunç ve bana göre finanse olayı bizi memnun etmeyen ‘artık prensibi’ üzerine yapılıyor. Karaçay okulları, köyleri gelişiyor, bizimse sosyal anlamda zorluklarımız ortaya çıkıyor ve zirveye ulaşıyor." KU/ÖZ/FT