Beyaz kölelik

Karaçay-Çerkes’de bulunup da, her geçen gün ülkeyi halkın bütün aile fertleriyle terk ettiğini fark etmemek zor. Özellikle bu süreç gizli ‘etnik temizlik’ ile karşı karşıya kalan bölgenin Rus nüfusuna yansımaya başladı.

Devletin idare sistemiyle insanların toplu göçüne neden olan konforsuz yaşam şartları oluştu: Son 20 yılda Karaçay-Çerkes’den yaklaşık 100 bin Rus gitti. 2002-2008 döneminde Rusların istikrarlı göç süreci ve ülkedeki sayılarının yüzde 33,6’dan yüzde 21,8’e düşüşü gerçekleşti. Bu sürecin devam etmesi halinde 2014’de Karaçay-Çerkes’de Rus nüfusu hiç kalmayacak.

Zelençuk bölgesindeki İspravnaya kasabasının hikayesi, vatandaşların kendi yerlerinden baskıyla çıkarıldığı metotları açıkça gösteriyor.

Zamanında İspravnaya kasaba konseyinin zengin potansiyeli ve büyük toprak mülkiyeti vardı. Kolhoz binlerce büyük baş hayvan sürüsüne sahipti, tüm tarım ürünleri çeşitlerini üretiyordu, bu yüksek kaliteli malları devletin tüm bölgelerine ulaştırıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından kolhoz mülkiyeti kasaba sakinleri arasında paylaştırıldı, köylüler süresiz kullanmak üzere toprak payı aldılar ve kendileri ile ailelerini geçindirecek imkanları vardı.

Ülkenin Karaçay yönetiminin etnokrasi sistemi idaresi yıllarında İspravnaya sakinleri mülkiyetlerini hemen hemen tamamıyla yitirdiler. İspravnaya etrafındaki büyük toprakların sahibi ‘Paritet’ limited şirketi oldu. Karaçay-Çerkes ekonomi gelişim bakanlığı sitesi bilgilerine  göre, 2010 başında V.İ. Yakuşenko başkanlığındaki Paritet Çerkes yönetimi ve ülkenin ilçeleri ile milyonlarca ruble değerinde onlarca büyük kontrat imzaladı. Büyük toprakların Paritet şirketinin eline geçiş olaylarının iç yüzünün araştırılması şunu gösterdi: Basit hileli tablolar, halkın zayıf hukuki bilgisi, köylülerin açık saflıkları ve düşük finansal gelirlerini kullanarak Paritet’in çalışanları tüm toprak paylarını kendi şirketlerinin mülkiyetine geçirdiler. Bir müddet sonra, güya köylülerin kendi istekleri ile bu toprakları kullanma hakkını Paritet’e verdikleriyle ilgili sahte vekaletnameler yığını ortaya çıktı. Eski Habez Bölge Başkanı Rauf Rauleviç Araşukov ve Ali Tambiyev gibi bürokratların Paritet ile doğrudan ilişkileri olduğu tespit edilmişti.

Toprak ve mallarını Paritet’e vermeyi reddeden kasabalılara daha ciddi önlemler uygulandı. Sayrambek Kipkeyev’in -Karaçay-Çerkes devlet başkanlığı genel sekreteri- sessiz kontrolünde olan Starejevski suç grubundan silahlı insanlar topraklarını vermeyi istemeyenlerle ‘anlaştı’. Zelençuk bölgesinin Starajevski suç grubunun özel ilgi alanı olduğu birçok vatandaş tarafından biliniyor. Onların çıkarlarının lobisini, kriminalle bağlantısını çok gizlemeyen Sayrambek Kipkeyev yapıyor. Sanki kötü 90’lar Rusya’ya geri döndü ve tüm idari süreçleri kriminal arkadaşlar çeviriyor.
Güvenlik organlarından korunma almayan bir çok vatandaş ülkeyi terk etmeye başladı. Kalanlar ise her türlü baskı ve kovalamaca ile karşı karşıya kaldı. Bu tür kovalamacaların en çarpıcı örneklerinden biri, İspravnaya kasabasında yaşayan, Rus sivil örgütünün başkan yardımcısı Antonina Golovina oldu. En son A. Golovina’nın oğlu acımasızca dövüldü, adli dava açığa çıkmadı, suçun nedeni ve suçlular bulunamadı. Golovina sürekli tehdit edildi, iş yerinden kovuldu, yaşama imkanı verilmedi. Ona, bu araştırmanın diğer figüranları ile derin yolsuzluk ilişkileri ile bağlı Zelençuk bölge başkanı N. A. Belanov açıkça baskı göstermeye çalıştı.

 

Kasabadaki insanlar insanca yaşamada çekilmeyecek bir duruma düşürüldü, onlar kendi topraklarında ürettikleri patatesi bile satamıyorlar, çünkü her an yerel polis geliyor ve ürüne el koyuyor. Bu şartlarda İspravnaya kasabasındakilere, misafirperver Karaçay-Çerkes’de ‘beyaz kölelerin’ temelini oluşturarak kuruş için kendi eski topraklarında ırgatlık yapmaktan başka bir şey kalmadı.

 

Göğe kadar vurup çalmak ve sınırsızlıkta ‘hukuk’

 

İspravnaya sakinlerinin yardım çağrıları federal merkeze kadar ulaştı ve 1 Martta kasabaya başfederal müfettiş A. Karabeyniko, Karaçay-Çerkes Parlamento Başkanı A. İvanov ve Rusya devlet başkanlığı yönetimindeki Karaçay-Çerkes denetleyicisi R. Karçaa’nın yer aldığı komisyon gitti. Kasabalılarla görüşme 19 gibi başladı ve gece yarısına kadar devam etti. Tehditler, fiziki hesaplaşmalar, Paritet kontrolünde olan belediye yönetimi ve güvenlik organlarının anlaşmasıyla ilgili anlatılanlar, Karaçay-Çerkes yönetiminin yolsuzlukla mücadele alanında başarısız olduğunu, daha çok da bu kurumların anlaşmalarını, karşılıklı örtbaslarını gösterdi.

 

Habez bölgesi kültür evinde 2 Martta bölge halkı hiç ara vermeden kürsüde söz aldı, federal merkeze, şu anki elit tarafından gösterilen sınırsızlıklara bağlı yaşadıkları şahsi trajedilerini anlattılar. Devlet Başkanı B. Ebzeyev’i eleştirdiler, Araşukov’un istifasını, senatör Aybazov’un-tüm siyasi entrikaların karanlık kardinali- görevden alınmasını istediler ve kendilerine bir şekilde yardımcı olunmasını talep ettiler.

Aynı günün akşamı R. Karçaa’nın sivil örgüt temsilcileri ile Adıge Khase binasında görüşmesi oldu. Görüşmeye Sayrambek Kipkeyev -Karaçay-Çerkes devlet başkanlığı genel sekreteri- ve birkaç bürokrat davet edildi.

 

Karaçay-Çerkes yönetimindeki krizin derinliğinin bilincinde, federal merkez temsilcisi R. Karçaa tarafından durumdan çıkış formülü önerildi. En önemli fikir, halkların bir cumhuriyette ortak yaşama prensiplerinin, eşitlik anlaşmasının korunması ve Karaçay-Çerkes bölgesinde ortak eşitlik mekanizmasının yazılı olduğu bir anlaşma oluşturulması oldu. Siyasette böyle bir belge sıkça ‘yol haritası’ olarak adlandırılıyor. Ve kanunun artık çalışmadığı yerlerde kabul ediliyor. Karaçay-Çerkes bugün, böyle bir memorandum olmadan problemleri çözmenin oldukça zor olduğu cumhuriyet oldu.

Bu belgenin anlaşmazlığın tüm taraflarınca incelenmesi, bir taraftan milli örgüt liderleri, diğer taraftan ülke yönetimi tarafından kabul edilmesi lazım. Sürece siyasi partilerin de dahil edilmesi önerildi. Toplantıya katılan tüm sivil örgüt liderleri ve bürokratlar böyle bir adımın öneminde ve bu fikrin bir an önce hayata geçirilmesi konusunda anlaştı.

 

Ancak federal merkezin ülkedeki anlaşmazlığın çözüme kavuşturulması konusundaki bu girişim Devlet Başkanı Boris Ebzeyev’in açık tepkisiyle karşılaştı, birkaç kişinin olduğu yerde şunu açıkladı: “Anlaşmazlığın çözümü konusundaki tüm bu anlaşmalar gevezelik ve saçmalık. Anlaşmazlıkları bastırmak lazım. Örgüt liderlerinden ikisini-üçünü hapse atarım, diğerleri hızlıca sakinleşir. Karaçay-Çerkes’de hiçbir milli elit yok, tek elit yönetimdir. Hiç kimseyle anlaşmayı düşünmüyorum”.

Meslektaşını destekleyerek senatör Aybazov, Karaçay-Çerkes’de oluşan kanunsuzluğa karşı ‘oyun kurallarını’ belirleyen anlaşmayı imzalamayı isteyen federal bürokrat ve diğer faaliyetçilerin acil olarak ‘etkisiz hale getirilmesi’ için karar yayınladı.

 

Burada Ratmir Aybazov’un ülkede istikrarın ihlalindeki istikrar bozucu rolünün altını çizmek önemli. Sit alanı ve tatil bölgesi Dombay’daki kendi şahsi finansal çıkarlarından dolayı senatör Aybazov yeni atanan tabi kaynaklar bakanına karşı koymaya başladı. Daha önceden onun içişleri bakanı Osiak, ülke savcısı Panasenko’ya baskılara, Çerkesk belediye başkanı Koroçenko Petra’nın gönderilmesiyle ilgili planlara, bölgedeki vatandaşların yasal haklarının ihlalinin durdurulmasına çalışan federal hizmetlilerin gönderilmesi kampanyalarına aktif katılımı açıklanmıştı.

Ratmir Aybazov’un doğrudan emrinin ardından bir gün içinde Sayrambek Kipkeyev ile Rauf Araşukov, Habez bölgesinde huzursuzluk meydana getirmişlerdi. Sivil toplumla diyalog sürecini istediklerinden ötürü R. Karçaa, A. Karabeynikov, A. İvanov’a karşı açık kışkırtma kampanyası yürütülmüştü.

Karaçay-Çerkes yönetimince RF devlet başkanlığı genel sekreter yardımcısı V. Y. Surkov’a iftira ve çarpıtılmış olaylarla bir mektup yazılmıştı. Karaçay-Çerkes’de hazırlanan, istenmeyenlere karşı her türlü ‘akın’ formülü yeni bir halka aldı.

Her üçüyle (Karçaa, Karabeynikov, İvanov) Devlet Başkanı Ebzeyev’in temsilcileri, Karaçay-Çerkes’in tüm halklarının çıkarlarını göz önünde bulunduran memorandum fikrinden vazgeçme talebiyle görüşmeye başladılar.

Görülen o ki, yönetim durumu birkaç sebepten ötürü değiştirmek istemiyor:

1. Onlar Karaçay-Çerkes’de anlaşmazlık sürecinin olduğunu kabul etmek istemiyor

2. Onlar yardımı sayesinde kendi işlerini yürüttükleri kanunsuzluk ve sınırsızlık uygulamasından vazgeçmeyi istemiyorlar

3. Ülkenin tüm mülkiyetinin özelleştirilmesiyle ilgili kendi yolsuz planlarının gerçekleştirilmesine engel olan sorumluluğu üzerlerine almayı istemiyorlar

 

Bunun dışında tehlike şu ki, federal bürokratlara karşı onların imajlarını karalayan ve bağlı oldukları kurumlarda haklarında negatif izlenimler oluşturan çok sayfalı iftiralı yazılar yazılacak, Karaçay-Çerkes’deki yönetici klan, çok iyi sponsorluk almış, orada toplu protesto eylemleri yapacak, Rusya devlet başkanı ile görüşmeyi talep edecek, durumun istikrarsızlaşmasına neden olduğu suçlamasıyla bu bürokratların görevden alınmasını talep edecek bağımlı sivil toplumcuları Moskova’ya göndermekle tehdit etti.

Yaşananları basit bir cümleyle yazmak mümkün: Karaçay-Çerkes yönetimi tüm suçu, ağrıyan baştan sağlıklı başa atmaya karar verdi.

Yönetim klanına bağlılar açıkça hoşnut olmayan halkı ekstremizmle suçladılar, yaşananların tümünün sorumluluğunu Adıge Khase, Rus, Çerkes Kongresi, Abaza vs. gibi bağımsız sivil örgütlere yıkmaya çalıştı.

Koordinasyon konseyi istikrar sağlama görevini üzerine alacak

Bu durumda kendi yasal çıkarlarını korumak için, Karaçay-Çerkes yönetiminden gelen tehlikeyi bilerek, ülkedeki tüm halkların sivil örgütleri koordinasyon konseyini kurdu. İşbirliği anlaşması imzalandı, ülkeyi krizden ve savaş öncesi durumdan çıkarmak için ortak çalışmalara yönelik noktalar belirlendi.

Genç Çerkes aktivist Aslan Jukov’un cinayeti toplum tarafından çok negatif karşılandı. Ülke halkının çoğunluğu yönetimi, kriminal ve suçun yayılmasında, gençler arası milli hoşgörüsüzlüğün büyümesi ve milli nedenli toplu kavgalarda dolaylı işbirlikçilikle suçluyor.

Boris Ebzeyev ve Ratmir Aybazov başkanlığındaki var olan etnokrasi yönetimi halkın güvenini kaybetti, Karaçay-Çerkes’in (RF oku) her bir vatandaşının yaşamı için tehlike arzeden doğrudan düşmanı oldu.

 

Karaçay-Çerkes’deki patolojik istikrarsızlık açıkça federal merkezi yordu. Başedilemeyen klanın sonu oldukça sert olacak. İş yerlerini kaybetmeleri etnokrasi için en olumlu sonuç olacak. ÖZ/FT

 

Aleksey Karayev, bağımsız gazeteci, Çerkesk, 16 Mart

………..

Üçüncü yazı: Beyaz kölelik (Aleksey Karayev)

İkinci yazı: Karanlık bir sokakta cinayet (Aleksey Karayev)

Birinci yazı: Sınırsız yolsuzluk (Aleksey Karayev)

Aleksey Karayev