Abhazya bağımlı ve bağımsız

Normal021falsefalsefalseTRX-NONEX-NONEMicrosoftInternetExplorer4/* Style Definitions */table.MsoNormalTable{mso-style-name:”Normal Tablo”;mso-tstyle-rowband-size:0;mso-tstyle-colband-size:0;mso-style-noshow:yes;mso-style-priority:99;mso-style-qformat:yes;mso-style-parent:””;mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;mso-para-margin-top:0cm;mso-para-margin-right:0cm;mso-para-margin-bottom:10.0pt;mso-para-margin-left:0cm;line-height:115%;mso-pagination:widow-orphan;font-size:11.0pt;font-family:”Calibri”,”sans-serif”;mso-ascii-font-family:Calibri;mso-ascii-theme-font:minor-latin;mso-fareast-font-family:”Times New Roman”;mso-fareast-theme-font:minor-fareast;mso-hansi-font-family:Calibri;mso-hansi-theme-font:minor-latin;}Çegemskaya Pravda gazetesinin yazı işleri müdürü İnal Haşig, Amerikan’nın Sesi Rusya servisine konuştu.

Gürcistan’ın bakış açısıyla Abhazya’nın statüsü işgal edilmiş Gürcistan bölgesi, Abhazya açısından bağımsız devlet. Gürcistan’ın tavrını Batı ülkelerinin çoğunluğu destekliyor, Abhazya’yı ise Rusya, Nikaragua, Venezüella ve Naura.  Bu durum da, Abhazya’nın kaderiyle ilgili müzakerelerin daha çok büyük oyuncular arasında, kendi bağımsızlığını ilan eden cumhuriyetin katılımı olmadan gerçekleştirildiği gerçeğini belirliyor. Örneğin; 9-10 Mart’ta İsviçre’nin başkenti Bern’de düzenlenen Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütüne  katılması konusunda yapılan müzakereler.

 

Ortaya çıkan durumu Abhazya vatandaşlarının nasıl değerlendirdiğini, Abhazya’da yayınlanan Çegemskaya Pravda gazetesinin yazı işleri müdürü, Amerika’nın Sesi Rusya servisine anlattı.

 

Fatima Tlisova: İnal, ülkeniz şu anda yine, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütüne girişiyle ilgili Rusya ve Gürcistan arasındaki müzakerelere bağlı olarak odak noktası durumunda. Abhazya’da bu müzakereler hakkında ne konuşuluyor?

 

İnal Haşig: Abhazya’da bu müzakereler takip ediliyor, ancak bu müzakerelerle ilgili olarak ciddi korku ve endişeler olduğunu söyleyemem. Bunun dışında, burada çoğu kişi, Abhazya ile ilgili müzakerelerin kaderinin Gürcistan ve Rusya arasında değil ABD ve Rusya arasında çözüleceğine inanıyor. Amerika’nın Gürcistan’a etki için belirli kolları var ve biz onların etkili olacağını düşünüyoruz. Gerçi Gürcistan Abhazya sınırında ortak gümrük kontrolü istiyor, ama bu talep yeni değil. Bizde beklentiler çok, sonunda Gürcistan, mallarının Rusya’ya ihraç edilmesiyle ilgili ambargonun kalkmasından hoşnut kalacak. Rusya’nın Gürcistan için en önemli pazar olarak kalacağı açık.

 

F.T: Rusya resmi olarak Abhazya’yı tanıdı, ancak Abhazya’dan gitmedi. Günlük yaşamda varlığı nasıl ortaya çıkıyor?

 

İ.H: Gudauta’da Rus askeri üssü, İngur nehrinde Rusya sınır muhafızları bulunuyor. Ancak tüm bunlar biz sade Abhazlara çok az dokunuyor. Beni Rus yanlısı veya hükümet yanlısı olarak adlandırmak zor, ancak şahsen kendimi işgal edilmiş bir bölgenin vatandaşı olarak hissetmiyorum. Rusya’nın imparatorluk gelenekleri oldukça güçlü olmasına rağmen kendimi büyük bir devletin baskısı altında hissetmiyorum. Sınırlarımızı Rusya sınır muhafızlarının koruyor olmasına bağlı bir rahatsızlık elbette var, ancak bizim gibi genç bir ülke için kendi güvenliğini sağlamanın oldukça zor olduğu ortada. Dolayısıyla pragmatik bir uygulama olarak Rus askerlerinin Abhazya’daki varlığı, kabul edilebilir geçici bir gerçektir.

 

F.T: Abhazya’da Rus askerlerinin bulunuşu geçici bir süreç olarak görülüyorsa, bu Rusya’nın da böyle düşündüğü anlamına geliyor mu?

 

İ.H: Ben Rus askerlerinin nerede olduklarını anladıklarını düşünüyorum. Onlar buranın Kafkasya olduğunun farkındalar. Onların zaten Kuzey Kafkasya’da yeterince problemleri var ve Abhazya’da kendilerine yeni problemler oluşturmaya niyetleri olmadığı açık. Bundan dolayı onlar belirlenen kurallara uyuyorlar, Rus askerlerini askeri kamplar dışında görmek nadir rastlanılan bir durum.

 

F.T: Bloglarda Rusya’nın Abhazya’da ‘ekonomik genişlemesi’ hakkında çok şey söyleniyor. Yatırımlar hakkında değil özellikle büyüme hakkında.

 

İ.H: Genişleme, elbette oluyor. Abhazya pazarı Rusya işadamının ilgisini çekiyor. İlgi, Rusyalı işadamlarıyla sınırlı değil, ama bölgenin yerel siyasi özelliklerini göz önünde bulundursak, diğerleri bu pazara girmek için risk almaya hazır değil. Rus girişimciliğinin riske yatkın yapısı ve doğal çevre gibi faktörlerden dolayı hızlı yayılmadan söz edebiliyoruz.  Turizm geleceği olan bir alan, çünkü bizim tatil yerlerimiz Ruslar arasında SSCB’den beri popüler ve bugüne kadar bunu yitirmedi. Dış yatırımcıların ilgisini çeken başka alanlar da var: yer altı kaynakları ve tarım. Görülür beklentilere rağmen yerel girişimciler arasında küçük veya büyük rakipler ortaya çıkacağından söz etmek anlamsız, çünkü savaş ve savaş sonrası abluka ekonomimizi felç etti ve insanları fakirleştirdi. Abhazya’ya para dışarıdan geliyor.

 

F.T: Dışarıdan giren para ülke ekonomisi içinde kalıp dolaşıma mı giriyor, yoksa işletme, yer altı zenginlikleri ve gayrimenkuller aklanıyor ama gelir üçüncü ülkeye mi gidiyor? Gerçekte Abhazya’da neler oluyor?

 

 İ. H: Hem o hem bu oluyor. Yatırımlarda belirli bir artış var. Ve ‘yumuşak el koyma’ olarak adlandırabileceğimiz bir süreç de var. Ben bunun herhangi özel programlar yapıldığını düşünmüyorum. Rusya girişimciliği oldukça agresif ve tabiat olarak inatçı. Ve o buraya sadece finans kaynaklarını getirmiyor, kendisini rahat hissedeceği şartları da ithal ediyor, yolsuzluk da ithal ediliyor. Bürokratlarımızın kendilerine karşı uysallığını da geliştiriyor. Dolayısıyla Abhazya toplumunda bu duruma bağlı açık hoşnutsuzluk da büyüyor.

 

F.T: Abhazya kendisini bağımsız olarak adlandırıyor. Ama Abhazya’da nüfusun büyük çoğunluğu Rusya pasaportuna sahip. Onlar sözde Rusya vatandaşı. Abhazya’da Rus askeri üsleri var, sınırları Rus sınır muhafızları kontrol ediyor, sınır hizmeti Rusya FSB yetkisinde, Abhazya ekonomisi Rusya şirketlerince kontrol ediliyor. Bu şartlarda bağımsızlık duygusu Abhazlara ne veriyor?

 

İ.H: Biz Abhazlar, bağımsızlığın bize 2008’de Rusya’nın tanınması ile verildiğini düşünmüyoruz. Abhazya’nın bağımsızlığı bizim tarafımızdan kanlı savaş sonucunda elde edildi. Bizim bağımsızlığımız 1993’de gerçekleşti. Savaşla kazanılan özgürlük ve değer duygusu halen Abhaz toplumunda hakim ve ben bu bağımsızlık statüsünü ortadan kaldırma konusundaki her türlü girişimin hayal kırıklığı ile sonuçlanacağını düşünüyorum.

 

Biz problemlerimizin bilincindeyiz, ancak bunların çoğu uluslararası izolasyon sonucunda ortaya çıktı. Bize sürekli çoğumuzun Rusya pasaportu olduğu söyleniyor. Ama bunun çok pragmatik sebepleri var. Uzun süre biz bu pasaportlara sahip değildik ve tamamen rezervasyon durumunda idik. Bizim eski SSCB pasaportlarımız var ve bunlarla Rusya’ya bile gitmek problemli idi. Rusya pasaportları alınmadan önce, ilk devlet başkanı Vladislav Ardzınba döneminden itibaren yönetim tüm uluslararası örgütlere, BM’ye başvurdu, ancak sürekli bize “Gürcistan pasaportu alın” denildi. Eğer bize Botsvana, Zimbabve, Kongo vs. uluslararası tanınmış herhangi bir devletin pasaportu önerilseydi biz onu da kabul ederdik. Ama Gürcistan’ın değil, Gürcistan ile savaştık ve Abhaz nüfusunun dörtte biri bu savaşta öldü. Bu siyasi ve insani olarak henüz kapanmayan bir yara. Dünya bizi anlamayı, en basit insani problemlerimizin çözümüne yardım etmeyi ve taziyeyi çok gördü. Dış dünya duvarla bizden ayrıldı. Bizi kendi küçük bölgemize, hastanesiz, yaşam şartları olmadan, yaşam ve yeniden inşa şartları olmadan, seyahat hakkı olmadan kilitlediler. Sonucunda biz, teklifin geldiği yerden yardımı kabul ettik.

 

F.T: Abhazlar ideal geleceği nasıl görüyor?

 

İ.H: Biz bağımsızlığımızı, ardından Rusya’ya girmek için bir geçiş süreci olarak görmüyoruz. Bu Abhazya için kabul edilemez. Biz ülkemizi bağımsız bir Avrupa devleti olarak görüyoruz. Bizim için ülkemizin tüm dünya tarafından tanınması en önemli şey değil. Biz, demokratik temellerle, vatandaşları ve dünya için yaşanılır, etkili bir devlet olmayı istiyoruz. Biz, gurur duyulabilecek bir ülke olmak istiyoruz.

 

11 Mart’ta Voice Of America’da yayımlanan bu röportaj Özlem Güngör tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi

Fatima Tlisova