1918 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 2 Devlet Başkanı Pşımaho Kosok mezarı başında anıldı.
Organizasyonunu İstanbul Birleşik Kafkasya Derneği ve Kafkas Vakfı’nın yaptığı anma etkinliği 10 Mayıs Pazar günü Feriköy mezarlığında bulunan Pşımoho Kosok’un mezarı başında gerçekleştirildi. Saat 13.00’de mezar başında okunan Kur’an tilaveti ile başlayan anma programı Birleşik Kafkasya Derneği yönetiminden Kaytuko Kadir Yıldırım’ın BKD adına okuduğu bildiri ile sürdü.
Araştırmacı Yazar Erol Karayel’in Pşımoho Kosok ve 1918 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hakkında verdiği detaylı bilgilerin ardından konuşma yapmak isteyen katılımcılara söz verildi. Bir çok katılımcının görüşlerini paylaşmasının ardından Kafkas Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Kızık vakıf adına bir açıklama yaptı.
Yapılan konuşmaların sonunda katılımcılardan bazıları Araştırmacı Yazar Erol Karayel’in çağrısı üzerine mezarlıkta kalarak, şu ana kadar yeri bilinmeyen ve Pşımaho Kosok’un ardından Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Devlet Başkanı olan Mehmet Mikail Halil’in mezarını aramaya koyuldular. Uzun çabaların ardından bulunan mezarın fotoğrafı için tıklayın.
……………..
Kafkas Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Kızık’ın anma esnasında vakıf adına okuduğu bildiri şu şekilde;
“1918 Kuzey Kafkasya Cumhuriyet bugün halen yolumuza ışık tutuyor. Bugün birlikten, beraberlikten, Kafkasya’nın bağımsızlık ve özgürlüğünden bahsettiğimizde halen en büyük referansımız 1918 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti.
Bütün zor şartlara rağmen ayakta kalmak için çabalayan Cumhuriyetin 1921’de yıkıldığını ama idealin Sovyet döneminde dahi diasporada mücadelenin ana dinamiklerinden biri olduğunu bildiğimiz gibi Kafkasyalı halkların tüm baskı ve sindirme girişimlerine rağmen Rusya hegemonyası zayıfladığı yada yıkıldığı anda ilk kez kardeşlerine bakıp dayanışma pratikleri geliştirdiğini de KDHK tecrübesinden çok iyi biliyoruz.
Bugün Kafkasya’nın yiğit evlatlarından Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti ikinci devlet başkanı Pşımoho Kosok’un mezarı başındayız.
Pşımaho Kosok ve diğer Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti yöneticileri nezdinde, bizler gibi Kafkasya’nın bağımsızlığından ve özgürlüğünden bahseden birey ve kurumların sorumluluğu oldukça büyük.
“Kafkasya’da son söz henüz söylenmedi” mottosunu kendisine şiar edinmiş bizlerin önünde, dünyanın şartlarını da dikkate alarak, ilkelerimizde taviz vermeden Kafkasya’nın ve diasporanın yeni sözünü inşa etmek gibi yüce bir sorumluluk var.
Dünya üzerinde Kafkasyalılar nefes almaya devam ettikçe Kafkasya’nın bağımsızlık ve özgürlüğünün gündemden düşmeyeceğini Pşımaho Kosok’un mezarı başında ilan etmek ve bu konuda çabalarımızı artırmak boynumuzun borcudur.
Evet, Kafkasya’da son söz henüz söylenmedi ve son sözü Kafkasyalılar özgür iradeleriyle söyleyene kadar da söylenmiş olmayacak”
Kafkas Vakfı
Birleşik Kafkasya Derneği adına okunan bildirinin tam metni;
“Değerli konuklar Birleşik Kafkasya Cumhuriyetinin 97. kuruluş yıldönümünde 2. Devlet başkanımız Merhum Pşimaho Kotse’nin kabri başında geleceğimizi aydınlatan, bize yol gösteren bu büyük davanın takipçileri olarak toplanmış bulunuyoruz.
“Mutluluğa ve refaha özgür halkların özgür birlikteliği ile ulaşabiliriz” sözleri ile özetlediği Birleşik Kafkasya idealine hayatını vakfeden merhum Pşimaho Kotse’nin önünde saygı ile eğiliyoruz Allah mekanını cennet etsin.
Değerli konuklar;
Gelinen noktada bölünerek çoğalan Kafkasyalılar ne yazık ki diasporada paramparça bir halde varlık mücadelesi yapmaktadırlar. Kaybolan dillerimizi koruma çabaları, geç kalınmış siyasileşme hareketleri bizi ümitlendiren ciddi çalışmalardır. Derneklerimizin büyük çoğunluğu hala kültürel kimlik mücadelesi vermeye devam etmekteler. Son olarak ta samimi dava insanlarının bir araya gelerek ortak faaliyet yapma gayretleri enerjimizi arttırmaktadır.
Bunların yanında mikro milliyetçi Rusofil Çerkesciklerin kaynağı malum ideoloji yaratma çabaları halklarımız nezdinde hiçbir karşılık bulmasa da hala ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelmekte. Haklarımız arasında fitne ve ayrımcılığı görev edinmiş maaşlı veya gönüllü vatanseverlerimiz çalışmalarına halen devam etmekteler. Tarihimizi sadece asalet ve nezaketten ibaret sayan bir kitlemiz, bol miktarda emekli olduktan sonra çerkesliğini hatırlamış, Thamate olarak kabul görmeyi bekleyen büyüğümüz sıralarını beklemekte. Derneklerimizde sadece dans ve müzikle kaşen çeçen ikilemine hapsedilmiş hiç bir öngörüsü ve gelecek kaygısı olmayan gençlerimizi de kattığımızda garip bir topluluk görüntüsü vermekteyiz.
Bu olumsuz manzaraya baktığımızda ümidimizin ve mücadelemizin biteceğini düşünen pek çok iç ve dış dost ellerini ovuşturarak sözde tükenişimizi seyretmekteler.
Ama emin olunuz ki bu bir kader değildir. Rus işgaline karşı 300 yıl birlikte omuz omuza savaşmış kanları toprakta birleşmiş halklar asla ve asla zamana ve şartlara yenik düşmezler.
Kafkasyalı kimliğini kendini ait hissettiği parti örgüt cemaat veya sivil toplum kuruşunda bir artı kimlik olarak kullananlar. Yapmanız gereken gerçek Kafkasyalılar gibi her ortamda ilk önce kendi halkınızın öncelikli olduğunu hatırlamanız ve buna davranmanızdır. Kafkasya davası hiçbir siyasi ya da ideolojik davadan küçük değildir. Bu kan damarlarınızda geziyorsa bu sorumluluktan kaçamazsınız.
Türkiye de mevcut iç siyasi konular sebebi ile birbirlerine düşman gözü bakan Kafkasyalılara da diyoruz ki; siyasetinizin inancınızın merkezinde Kafkasya davası olmadığı sürece sizin yanınızda olmayacağız. İnandığınız siyasetin dışında kaldıktan sonra bizi hatırlamanız size bir fayda sağlamayacaktır. Dahil olduğunuz siyasi yapılanma her ne olursa olsun bizi ilgilendiren sadece ne kadar bizden olduğunuz olacaktır.
Yine başka halkların yaşadığı acılar üzerinden bir kısım siyasi yapıya sadece ve sadece muhalefet yapmış olmak adına bildiriler yayınlayan, kendilerini Kafkasyalıların düşünce ve fikirleri hiç ilgilendirmeyen, kendilerini ait oldukları kimlikten bile üstün gören, kendi halkını başkalarına soykırım yaptı diyecek kadar aşağılayan rotasını şaşırmış Kafkasyalıları da tarihi doğru okumaya çağırıyoruz. Kafkasyalı kimliği ile Ermenilere size biz kıydık özür dileriz deme hakkını kendinizde bulmanız hesap sorulamaz olduğunuz anlamına gelmemektedir. Kendi dertlerini unutup ne olduğu meçhul şeyleri dert edinenler zaman gelince dertlendikleri ile tarihe gömüleceklerdir.
Sözde yeniymiş gibi sundukları ideolojilerle Çerkes kelimesi üzerinde kendilerini eğlendiren, ortaya hiçbir şey koymadan Birleşik Kafkasya düşmanlığı üzerinden Kafkasyalılara huzur ve gelecek vaad eden mikro Çerkesler ise sadece aynaya bir bakarak öz eleştiri yapmalıdırlar. Aynada gördükleri halkımızsa yanlarındayız, ama sadece kendilerini görüyorlar ise hatalarından vazgeçmelidirler.
Türkiye’deki Kafkasyalıların kültürel ekonomik gelecekte iyi nesiller yetiştirebilmeleri ve Kafkasya’nın dünya üzerinde kabul edilen, kendi kendini yönetebilen bir coğrafya olmasının çözüm kodları Birleşik Kafkasya idealinde gizlidir. Kendilerine nihai hedef koyamayan halklar küçük kalmaya ve bir gün yok olmaya mahkûmdurlar. Yüzlerce yıllık bir birikimin ve tecrübenin eseri olan Birleşik Kafkasya davası dün olduğu gibi bugünde ve gelecekte halklarımızın kendi kimlikleri ve dilleri ile güçlü bir birliktelik içerisinde varlıklarını sürdürebilecekleri tek yoldur tek çaredir.
Bu gün Kafkasyalıların yapması gereken tek şey doğru olan her çalışmayı, faaliyeti desteklemek mümkün olan her ortamda birlik ve beraberliği temin etmektir. Bunu yaparken de bölmeye, durdurmaya, engellemeye çalışanları da toplumdan uzaklaştırmaktır. Ticari ve siyasi hayatta birlik olmak zorundayız. Artık gereksiz çekişmelerden uzaklaşarak doğru yola doğru insanlarla devam etmek zorundayız. Şu anda da tek doğru hedef hem vatanda hem de diaspora’da kayıtsız şartsız birliktir. Bu gün sağlayacağımız birlik gelecekte Allah’ın izni ile önümüze hür ve özgür bir vatan olarak çıkacaktır.
Şunu asla unutmayın kökleri sağlam olmayan ağaç çürümeye kurtlanmaya mahkûmdur.
Üzerinde taşıdığı her rengi halklarımızın gerçeklerinden, inançlarından almış Yedi yıldızlı bayrak biz var olduğumuz müddetçe asla gönderden inmez. Çünkü onu göndere çeken Kafkasyalıların ta kendileridir.
Ve son olarak diyoruz ki;
Kafkasya için Son söz henüz söylenmedi. Birleşik Kafkasya’ya inanan son kalp durmadığı müddetçe de söylenmiş sayılmayacaktır.
Yaşasın Bağımsız Birleşik Kafkasya.
Birleşik Kafkasya Derneği (İstanbul)