Türkiye’de bulunan Kafkas dernek ve vakıfları ile insan hakları kuruluşları Ankara Adalet Sarayı önünde “Medet Önlü İçin Adalet” istedi.
Kafkas dernek ve vakıflarının tamamı ile insan hakları derneklerinin destek verdiği eylem ve basın açıklaması geniş katılımla Ankara Adalet Sarayı önünde gerçekleştirildi. Eylemde Medet Önlü’nün ailesi de hazır bulundu.
İnsan Hakları Derneği başkanı Öztürk Türkdoğan ve Mazlumder genel başkanı Ömer Faruk Ünsal'ın da hazır bulunduğu eylemde Medet Önlü cinayetini aydınlatması beklenen adalet ve emniyet mekanizmasındaki aksaklıklar gündeme getirildi.
Basın açıklamasını izlemek için tıklayın
Kaffed başkanı Yaşar Aslankaya tarafından okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
Sayın basın mensupları,
Yaşam hakkına duyarlı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcileri,
Medet Önlü'nün saygıdeğer dostları,
22 Mayıs 2013 günü Ankara'da işlenen Medet Önlü cinayetine ilişkin son gelişmeler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek için bu basın açıklamasını düzenliyoruz.
Hepinizin bildiği üzere Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Medet Önlü, 22 Mayıs 2013 tarihinde işyerinde uğradığı suikast sonucu öldürülmüştür. Aradan geçen yaklaşık 20 aylık süreye rağmen, cinayetin arkasındaki güçlerin hala tam anlamıyla ortaya çıkarılmadığını ve sorumluların adalete teslim edilmediğini üzüntüyle gözlemlemekteyiz. Cinayetin soruşturulması sürecinde birtakım ciddi ihmaller göze çarpmıştır. Bugün gelinen noktada yaşananlar geniş bir bakış açısıyla ele alındığında, yapılan ihmallerin hem emniyet alanında, hem de hukuksal alanda sürdüğünü görüyoruz.
Polis fezlekesine göre cinayetten hemen sonra güvenlik kameraları, telefon kayıtları ve merhum Medet Önlü’nün günlüğündeki bilgiler kullanılarak başlıca şüpheliler tespit edilmiştir. Sabıka kaydı olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı tetikçi Murat Aluç, ona yardımcı olan kişi Ömer Peltek ve Çeçen kökenli Rusya Federasyonu vatandaşı azmettirici Rızvan Ezbulatov cinayetin hemen akabinde tespit edilmesine rağmen yakalanmamıştır. Böylelikle kaçmalarına fırsat doğmuştur. Örneğin azmettirici Ezbulatov'un cinayetle bağlantısı ilk gün tespit edilmesine rağmen, cinayetten iki gün sonra İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan yurtdışına rahatlıkla çıkış yapabilmiştir.
Ayrıca azmettirici Rızvan Ezbulatov’un suikasttan önceki yaklaşık 40 gün boyunca Türkiye’de bulunmasına ve hatta 30 Nisan’da Ankara'da Medet Önlü ile görüşmüş olmasına rağmen, dava dosyasında kendisine dair hemen hemen hiçbir bilgi, görüntü veya fotoğraf yoktur. Savcılık’ın Rızvan Ezbulatov ile ilgili yaptığı bilgi talebine karşılık, Milli İstihbarat Teşkilatı ellerinde bu şahısla ilgili hiçbir bilgi olmadığını iletmiştir. Halbuki Rızvan Ezbulatov 1990'lı yıllarda Türk yargı ve emniyet kuvvetlerini epeyce meşgul etmiş, sabıkalı ve işlediği suçlardan dolayı Türk cezaevlerinde hapis yatmış ve Türkiye'ye de çok sık giriş çıkış yapan bir kişidir.
Tetikçi Murat Aluç, güvenlik kameraları ile tespit edilmesine rağmen 1.5 yıl boyunca Sakarya’da arkadaşı İbrahim Şimşek ve yakın çevresi yanında saklanmayı başarmıştır. Bu dönemde sık sık İstanbul’a gidip gelmesine ve görüldüğüne dair ihbarlar yapılmasına rağmen polisin kendisini tutuklamaya yönelik herhangi bir girişimi olmamıştır. Cinayete karıştığı saptanan herkesin İstanbul'da yaşamasına karşın İstanbul polisi soruşturmaya ancak cinayetten bir sene sonra dahil olmuştur.
Tetikçi Murat Aluç 11 Ekim 2014 tarihinde Sakarya'da yakalanmıştır. Tetikçi Murat Aluç’la birlikte yakalanan ve kendisine yardım ve yataklık eden zanlıların delilleri karartma ve kaçma ihtimalleri somut ortada iken savcılığın ve mağdur ailenin tutuklanması yönündeki talepleri Ankara 8. ve 9. Sulh Ceza Mahkemeleri’nce reddedilmiştir.
Tetikçi Murat Aluç’un ifadesiyle suç örgütünde önemli rolleri olduğu anlaşılan Erdem Güneş ve Mehmet Akif Cömert’le ilgili soruşturmanın derinleştirilmesi hususundaki talep ve beklentilerde, Mehmet Akif Cömert hakkında yakalama kararı dışında, somut olarak ilerleme sağlanamamıştır. Cinayetin üzerinden yaklaşık 20 ay geçmesine rağmen cinayet öncesi ve sonrası tüm aşamalarda aktif olarak yer alan suikastın diğer zanlısı Ömer Peltek Türkiye'de olmasına karşın halen yakalanmamıştır. Hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılan azmettirici Rızvan Ezbulatov’un nerede olduğu hakkında ise net bir bilgi yoktur.
Cinayet uzun bir sürede planlandığı ve örgütlü bir şekilde gerçekleştirildiği halde, polis tarafından cinayeti planlayanlara ve cinayet saikine ilişkin hala somut bir bilgi elde edilememiştir.
Medet Önlü, Çeçenlerin savaşlarda piyon olarak kullanılmasına karşı çıkan istikrarlı bir siyasi tutumu vardı. Katledilmeden önce de aynı şekilde Çeçen sığınmacıların Suriye'de kullanılmasına karşı çıkan tutumu herkesin malumudur. Medet Önlü'nün bu konudaki tutumunun katledilmesindeki payı ise hiçbir biçimde araştırma konusu dahi yapılmamış ve bu yön tümüyle eksik bırakılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde, güpegündüz işlenen bu cinayet, başından sonuna kadar ihmaller zinciri ile doludur. Bu ihmaller bugün hala devam etmektedir. Cinayetin tam olarak aydınlatılamaması Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ayıbı olacaktır.
Medet Önlü cinayetini planlayanlar ve amaçları ortaya çıkartılmalı, cinayete dahil olan tüm sorumlular derhal belirlenerek yargı önünde hesap vermelidir.
Biz, Önlü ailesi ve aşağıda adı geçen kurumlar, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı belirtiyor, insan haklarına duyarlı tüm kişi ve kurumları adaletin gerçekleşmesini sağlamak için destek vermeye davet ediyoruz.
Ajans Kafkas