Çerkesçe eğitiminde kullanılacak alfabe tartışması Kayseri Kafkas Derneği’nin açıklaması üzerine yeniden başladı.
Kayseri’de, seçmeli olarak Adigece eğitim veren toplam 12 sınıfın açılmasına öncülük eden Kayseri Kafkas Derneği tarafından kaleme alınan bildiride, ADDER’in (Adige Dil Derneği) daha önce yapmış olduğu açıklamada geçen "yaptığımız araştırmalar sonucunda örgün eğitim kurumlarında verilen seçmeli Adigece derslerinde bugüne kadar her hangi bir başarı elde edilemediği, hiçbir çocuğun okur-yazar hale gelemediği görülmüştür" ifadeleri eleştiriliyor.
Bu iddiaları mesnetsiz ve gerçek dışı olarak tanımlayan Kayseri Kafkas Derneği açıklaması şu şekilde;
Son iki yıldan bu tarafa Kayseri Kafkas Derneği olarak yoğun çalışmalar neticesinde oldukça iyi sonuçlar aldığımız, MEB’e bağlı ortaokullarda seçmeli ANADİLDE EĞİTİM ile ilgili, telafisi mümkün olmayan bazı hatalara ve yanlış bilgilendirmelere kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz.
ADDER tarafından, MEB nezdinde anlamsız bahaneler öne sürülerek, seçmeli Adigece eğitiminde kullanılan Kiril alfabe yerine, Latin alfabeye geçiş için ısrarlı çalışmalar yapılmaktadır.
Bilindiği gibi MEB tarafından Adigece/Abazaca dillerinde eğitim müfredat ve materyalleri Kaffed ile işbirliği içerisinde hazırlanarak, eğitim yapılan okullara ve öğrencilere ulaştırılmıştır. Nitekim Kayseri’de şu anda 12 sınıfta Adigece eğitim yapılmakta ve bu sayının önümüzdeki eğitim öğretim yılında katlanarak çoğaltılması hedeflenmektedir.
Hal böyle iken ADDER tarafından yapılan daha önceki açıklamada "yaptığımız araştırmalar sonucunda örgün eğitim kurumlarında verilen seçmeli Adigece derslerinde bugüne kadar her hangi bir başarı elde edilemediği, hiçbir çocuğun okur-yazar hale gelemediği görülmüştür" ifadesi kullanılmıştır.
Açıkça söylüyoruz ki; bu iddia tamamen mesnetsiz ve gerçek dışı bir açıklamadır. Konu ile ilgili bilgiden yoksun olarak beyanda bulunan kişi ve kurumlar bizlerle irtibata geçmiş olsalar idi, gerek okullardaki Adigece eğitim, gerekse Derneğimizde düzenlediğimiz kurslarda ne kadar iyi sonuçlar aldığımızı göreceklerdi.
Bilinmelidir ki;
Halihazırda kullanılan Kiril alfabenin dışında hiçbir alfabe ile Adigece olarak bugüne kadar tarih, bilim, sanat, kültür vs. hiçbir eser ortaya konulamamıştır. Zaten sınırlı sayıda olan eserlerin ise tekrar Latin alfabesine çevrilmesi olanak dahilinde değildir.
Anavatanda Kiril alfabesi kullanıldığına göre, MEB tarafından Latin alfabeye geçilmesi durumunda, Anavatan ile Diaspora arasındaki iletişimin zarar görmemesi mümkün değildir.
Bu mantıkla hareket edilir ise; Adigece eğitiminde Arap coğrafyasında Arap alfabesi, İsrail’de İbrani alfabesi kullanmak gibi dilin bütünlüğü bozan ayrıştırıcı bir yapı ortaya çıkacaktır.
ADDER in yaptığı bu Latin alfabe çalışmasının benzerleri daha öncede birçok kişi tarafından yapılmıştır. Her alfabe çalışması yapan kişi yada kurum MEB e kendi alfabesinin daha iyi olduğu gerekçesi ile başvuruda bulunur ise sonuç ne olacaktır?
ADDER tarafından MEB nezdinde, Anadil eğitimini imkansız kılacak içerikle yapılan bu girişimi;
Büyük hassasiyetler ile korumaya çalıştığımız anadilimize, tarihsel anlamda üretilmiş değerlerimizle anavatanda yaşayan soydaşlarımızla olan bağlarımıza, bugüne kadar yapılmış olan çalışmalara, harcanan emeklere ve Anadil eğitimine vurulmuş bir darbe olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz.
Sonuç olarak, anadilimizin korunması ve yaşatılması konusunda duyarlı olan bütün kurum ve kişileri, Anavatan ve Diasporayı birbirinden uzaklaştıran değil, daha da yakınlaştıran çalışmalar ile, ortak bir tutum içerisinde hareket etmeye davet ediyoruz.
KAMUOYUNA SAYGILARIMIZLA,
KAYSERİ KAFKAS DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU
AjansKafkas